Sağlık Bakanlığı personellerinin ne işi var belediyelerle demeyin. Belediye sınırları içerisinde ki her aile hekimini...

Sağlık Bakanlığı personellerinin ne işi var belediyelerle demeyin. Belediye sınırları içerisinde ki her aile hekiminin o belediye ile bir yerlerde yolu kesişiyor. Aile hekimlerimizin belediyelerden aldığı belediye hizmetlerinde, ya da belediyelerin vermesi gereken bazı sağlık hizmetlerini aile hekimlerinin vermesi gibi. Mesela; Yasa gereği Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na göre, defin ve cenaze işleri aslen belediyelerin görevi olmasına rağmen aile hekimlerinin yapması gibi. Hayatını kaybeden vatandaşın defin işlemleri ve defin işlemleriyle bağlantılı olan ölüm raporlarının, yani hayatını kaybeden vatandaşlarımız için verilen “Ölüm şu nedenle gerçekleşmiştir” raporu, belediyeler uhdesinde çalışan Dr. arkadaşlarımız tarafından, ya da özel hastane ve poliklinikler ile belediyelerin anlaşması sonucu, özel sektörde sağlık hizmeti veren kurum, kuruluş ve şahıslar tarafından verilmesi gerekirken, 2016 yılında kanunun 216. Maddesi’ne yapılan bir ekleme ile tüm defin ve ölüm belgesi düzenleme işleri aile hekimlerimizin üzerine bırakıldı. Bazı belediyeler bu görevi yerine getirmeyi devam ederlerken, bazı belediyeler aile hekimlerine bıraktı. İŞ YÜKÜ Aile hekimlerimizin zaten çok fazla olan iş yükünün, pandemiyle birlikte aşı ve korona virüs hastalarının izlemiyle bir kat daha artmış oldu. Herkesin izinli olduğu hafta sonlarında bile virüslü hasta takibi yapan aile hekimlerimizin iş yükünün hafifletilmesi gerekirken tam aksine her geçen gün iş yüklerinin artması, belediyelerimiz vasıtasıyla yapılması gereken görevin de aile hekimlerimize yüklenmesi doğru değildir. Evinde, nasıl ne şekilde öldüğü belli olmayan, mevtanın geçmişi hakkında hiçbir bilgisi olmadan, hayatında ilk kez gördüğü, bir vatandaşa ölüm raporu vermek için, bir şoför ve bir hekim, gece gündüz demeden günün her bir saatinde bazen kilometrelerce yol kat ederek, bazen de, neyle karşılaşacağını bilmeden, gidilmesi sıkıntılı olan eve ya da mahalleye gitmesi aile hekimlerimizin sıkıntılarla karşılaşmasına sebep olabilmektedir. Konuyla ilgili açıklamada bulunan İzmir Aile Hekimleri Derneği yönetim kurulu üyesi Dr. Murat Kalaycıoğlu “Salgındöneminde artan iş yükümüze rağmen, belediyeler asli görevlerini bize yaptırıyorlar, Kalaycıoğlu; “İzmir aile hekimleri bir yılı aşkın bir süredir devam eden pandemide ipi en önde göğüsleyen sağlık ekibi oldular. İş yükleri, azalmak şöyle dursun giderek artmaya devam etmekte. Halen kanser taramaları, gebe izlemleri, bebek ve çocuk izlemleri, doğurgan yaş grubu izlemleri, gebe, bebek ve çocuk aşılamaları ve saatler süren poliklinik hizmetlerinin yanı sıra pandemi ile yeni iş yüklerini de göğüslemek zorunda kaldılar” diyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın M. Tunç Soyer’in sağlık çalışanlarımızın yanında olduklarını bildiklerini, bu konuda da desteklerini beklediklerini ifade ediyor. Bizde, aile hekimlerimizin bu haklı taleplerini belediyelerimizin göreceğini, çözüm üreteceğini inanıyoruz.