Çeşme Yarımadası’nda Çiftlikköy güney sahili güneybatıda Akburun'dan başlayarak, güneydoğuda Ovacık Ovası’na kadar uzanan sahil bandına Altınkum Mevki denir. Yarımadanın tamamında 1993 yılında SİT tan...

Çeşme Yarımadası’nda Çiftlikköy güney sahili güneybatıda Akburun'dan başlayarak, güneydoğuda Ovacık Ovası’na kadar uzanan sahil bandına Altınkum Mevki denir. Yarımadanın tamamında 1993 yılında SİT tanımları ifade edilirken Altınkum 1. Derece Doğal Sit ve Koruma bölgesi olarak tanımlanmış, ayrıca turizm gelişim alanları dışında bırakılarak herhangi bir tür yapılaşmanın önüne geçilmişti. Geniş kumul alanlar sahilden iç kısımlara kadar uzanmakta, üzerinde endemik tür bitkiler yer almaktadır. Endemik, yani bölgemizde kendiliğinden yetişen ve türün devamlılığı tehdit altında ve tükenmekte olan Kum zambaklarının da yaşam alanıdır. Denizden başlayıp Kumsal boyu uzanan yüzlerce dönüm hazine arazisi dışında az miktarda şahıs tapuları da bulunmaktadır. Bir ağacı dikmenin yetiştirmenin, bazen bir insan ömrüne sığmayacak zamanda belli bir boya ulaşıp serpilmesini görmenin ne demek olduğundan habersiz kimseler, bu alanların kendine münhasır değerini bilemez. Ardıç ağacı ancak ardıç kuşunun sindirim sisteminden geçen tohumunun toprakta yeşermesi ile üreyebilir. Bunun haricinde laboratuvar ortamlarında denemeler yapılmakta ise de verimli sonuçlara ulaşılamamıştır. Yani üretimi yoktur. Ardıç bu mucizevi çimlenmesi ardından, az su, sert kış, sıcak yaz, sert rüzgarlar, tuzlu deniz suyu serpintileri gibi çok zor yaşam şartlarında, tutunduğu bir avuç kumul zeminde hayatta kalmayı başarabilir ve erozyonu önler. Gövdesinden kendini budayan fıstık çamı eksine, gövdesi boyunca dal çıkarması özelliği nedeniyle  çalı formunda gelişmeye meyillidir. Ağaç şekli alabilmesi ve boylanması için yardıma ve çok uzun zamana ihtiyaç duyar. İğneli yapraklılara ait aynı ailedeki diğer türlerden çok daha yavaş büyür. Altınkum’da, bu doğal ortama 2019 Ekim ve Kasım aylarında kepçelerle girilmiş, yaklaşık 900 dönüm arazide binlerce Ardıç fidanı ve ağaçları köklenmiştir. Son yıllarda sürekli orman yangınları ile gündeme gelen yarımadamızda böylesi bir katliam bu kadar kolay olmamalı, hatta hiç olmamalıdır.