ABD Temsilciler Meclisi Türkiye ile uğraşmaktan bıkmadı. Türkiye'ye karşı alınan Amerikan ambargoları. “Ambargonun Türkiye için hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.” Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sözlerle amba...

ABD Temsilciler Meclisi Türkiye ile uğraşmaktan bıkmadı. Türkiye'ye karşı alınan Amerikan ambargoları. “Ambargonun Türkiye için hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.” Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sözlerle ambargoyu karşıladı… ABD devleti Amerikalı politikacılar için birer oy deposu olan Yunan ve Ermeni lobilerinin etkisiyle Türkiye'ye ambargo uygulama konusunda sudan sebeplerden gerekçe bulmakta hiç zorlanmadı. Ta Başkan Lyndon B. Johnson'ın 1964'de zamanın Türkiye Başbakanı İsmet İnönü'ye o unutulmaz ve bağışlanmaz tehdit ve şantaj mektubunu gönderdiğinden bu yana Amerikan ambargolarının hiç de sevimli olmayan örnekleriyle yüzleştirildik. Washington’dan Ankara’ya gelen o tarihi mektup, Türklerin Enosis adına soykırımdan geçirildiği Kıbrıs Rum salhanesine Türkiye'nin müdahalesini önlemek adınaydı... Nitekim Türkiye en ağır Amerikan ambargosuna, yine Enosis’çi faşist darbeye karşı Başbakan Ecevit başbakanlığındaki hükümetin başlattığı 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan hemen sonra maruz kalmıştı. Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ifadesiyle “Türkiye 5 sente muhtaç duruma” getirilmişti. Başkan Johnson mektubu yazıldığında, ABD Başkan yardımcısı Spiro Agnew, Yunan kökenliydi… ABD, Türkiye’ye satmadığı Patroit Savunma sistemini, Türkiye Rusya’dan satın aldığı S-400 füze savunma sistemlerini bahane ederek müttefikim dediği Türkiye’ye ambargo uygulamaya başladı. ABD’nin ambargo siyaseti dün de vardı, bugün de var… ABD yapısı “Patriot”lar verilmeyince Türkiye kendi savunması için başka ne yapabilirdi? Olası hava saldırılarına karşı savunmasız mı kalmalıydı. Dünyanın en riskli coğrafyasında ve çevresi ateş çemberinde olan Türkiye kendi savunması için komşusu ve ticaret alışverişi olan Rusya’dan S-400 alarak savunma sitemini kuvvetlendirecekti… Yunan, Ermeni ve Yahudi lobilerini tatmin peşinde olan ABD, affedilemez. Zamanın Başkanı Johnson mektubu üzerine devlet adamı İsmet İnönü'nün ta 1964 yılında 56 yıl önce verdiği önemli ve stratejik mesajı hiç algılayamadı. Anımsayalım: Ne demişti İnönü o kriz ortamında? “Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye o dünyadaki yerini alır.” Evet, şimdi Covid-19 sonrası da olsa yenidünya kuruluyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan Başkanlığında Türkiye de yeni dünyadaki yerini alıyor… O günden bu yana kurulmakta olan yeni dünyada Türkiye özellikle savunma sanayinde tüm imkânlarını zorlayarak ve harekete geçirerek kendi kendine yeterli olmak ve bağımlı olamadan Millileşme yolunda dev adımlar atmaktadır. Türkiye artık savaş ve savunma teknolojisi ihraç eden bir ülke olmuştur. Ambargolar Türkiye'nin aleyhine değil, lehine sonuçlar vermeye devam ediyor… Türkiye yıllar boyu ciddi sıkıntılar yaşadı. Ama bu sıkıntıları her şeye karşın milli kararlılık ve bilinçle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakanlarıyla birlikte aşmayı da başardı… ABD, Türkiye’nin yapımında ortak olduğu, bazı parçalarını milli tesislerinde ürettiği ve milyonlarca dolar yatırdığı F-35 uçak projesinden bile hukuka aykırı biçimde dışlandı. Bu beklenmeyen Amerikan siyaseti karşısında Türkiye haklı tepkilerini yükseltmekle kalmadı. Alternatif olarak “Hürkuş Uçak Projesi”ni yürürlüğe koydu. İşin acı yanı Türkiye’nin alması gereken, parasını da yatırdığı F-35’lerin serüvenci Yunanistan’a verilecek olması… Atasözü; “kötü komşu insanı ev sahibi yapar.” Müttefik görünenlerin düşmanca ambargoları da Türkiye'ye kalkınma ve kendi kendine yeterli milleşme ve silahlarını üretme durumuna getirdi…