Fatih Mumcu kardeşimizin maç sırasında kalp krizi geçirerek yaşamını kaybetmesi, hepimize ders olsun. Ah vah deyip, ağlaşıp bu ciddi, hay...

Fatih Mumcu kardeşimizin maç sırasında kalp krizi geçirerek yaşamını kaybetmesi, hepimize ders olsun. Ah vah deyip, ağlaşıp bu ciddi, hayati sağlık sorunu kapatılamaz. Gelecek maçlara bakamazsınız. Durum çok ciddi. Sizin de başınıza da gelebilir, yakınınızda da. Bugün yeni bir gün, yarın da. Onlarca yüzlerce maç daha oynanacak, sahalar dolacak yine. Bitmedi ki bu sorun. İzmir'de mesela o kadar firma var reklam verecek yer arıyor. Sponsor da aranıyor. İşte mükemmel bir ortam, ticari anlamda. Hem de sağlık yarasına merhem sürmüş olunur. Bu sütunlardan bangır bangır bağırıyoruz. 'Sağlık görevlisi yoksa maçı başlatmayın, oynatmayın', yönetmeliğe de konsun diye. Umursanmıyor. İşte başımıza geldi. Amatör maçlara sağlık görevlileri gidiyor, onlar da ellerinden geldiğince yardımcı oluyor. Master, veteran liglerinde sağlık görevlisi olmuyor. Oysa formaya, duvara, tel örgülere reklam koymak için çırpınan firmalar, kuruluşlar. Tam teşekküllü, uzman hekimli, ATT'li  ambulans sağlasa öyle büyük bir iş yaparlar ki. Hem de en güzel iyilik, sevap. En çok sorun kalpten yaşandığında göre, defibrilatör ile solunum cihazı da şart konsa. Çok mu şey istiyorum. Yoo asla. Protokol işlemleri sırasında o kadar para da giriyor kasalara, ödenek ayrılsın. Ukalalık olarak değerlendirmeyin, insaniyet adına rica ediyorum. Haydi, biriniz ilk adımı atın. Gerisi gelir. ARZUMAN ARZUM İDİ, OLDU İsmet Arzuman gibi dürüst, onurlu bir hakemin ilk kez MHK'ye getirilmesi bir başlangıçtır, ilktir, devrimdir. Çok abarttığımı filan sanmayın, gerçek bu. Kefilim yani. O derece. Hakemlikte devremdir, hocamdır, yaşça da büyüğümdür. 1988'de İzmir Gazi Ortaokulu Konferans Salonu'nda rahmetli hocalarımız Halil Erdoğan ile Fehmi Pazarcı'nın önderliğinde kurs aldık, hakemliğe başladık. Coşkun Evin hocamız da İHK başkanımızdı, sağlıklı ömür diliyorum. Çok emekleri geçti, bugünlere geldik. İsmet hocam büyüdü, yürüdü gitti. Ama öyle alavereyle dalavereyle, ikramlarla, göz boyama ile değil, alnının teriyle, tek kelimeliyle 'hakemliğiyle' FİFA oldu. Hakkıdır yani MHK. Hatta başkan olmalıydı. Hakemlik sayesinde tanıdım, 34 yıldır dostuz. İyi günde, kötü günde. Güzel işler yapacak. Her güzel şey, adalet bir kişi ile başlar gerisi de gelir. Haydi inşallah, yolun bahtın açık olsun güzel adam, güzel insan. Bu bir Kurtuluş Savaşı'dır, gazamız mübarek olsun. 3 KUPALI UYGAR TEKDEMİR  Genç bir cevher. Aslında her yerde var. Bugünkü başarılı ismimiz genç evlat Uygar Tekdemir, Bigalı 10 numara. Biri salgın boşluğuna sayarsak, son 4 yılda 3 şampiyonluk yaşadı, kupa kaldırdı. Annesi Şengül Sert Tekdemir ile babası İsmail Tekdemir üzerine titriyor adeta, destek oluyor her ebeveyn gibi. 2019'da Hastanebayırspor'da grup ve Çanakkale il şampiyonluğu, 2020'de Biga Adaspor'da yine aynı mutlu son. 2021'de korona nedeniyle zorunlu ara. 2022'de U-16 Çanakkale il şampiyonu Bigaspor. Kupalar ellerde. Her üç ekipte de 10 numaralı formayı giyen Uygar Tekdemir, aynı zamanda centilmen de. Antrenörleri, çalıştırıcıları Ercan Şenol ile Mehmet Kuşu da kutlarım. Haydi Uygar üst ligler seni bekliyor, sabret, acele etme. Bir çık yıllarca oyna, Milli takımımızda da. Başarıların daim olsun. ÖZÇİĞDEM'DEN TARİHİ DÜDÜK 'Kadın futbol hakemlerimiz hak ediyor profesyonel liglerde de görev verin' diye yazdık. İyi de yaptık. Çoğu erkek hakemlerden kat kat iyiler. Koşu sınavlarında da erkeklere, fark atıyorlar. Yani görev vermemeleri için neden yok ki. Korkuyorlardı, cesaret edemiyorlardı da ondan. Yeni MHK; hemen kadın hakemlerimize görev vermeye başladı. Cesaretlerinden dolayı kutluyorum. FİFA kokartlı hakemimiz Melis Özçiğdem, Manisa FK - Balıkesirspor maçında harikaydı. Yardımcıları didindi yardımcı olmak için Baran Eraslan ve Suat Güz. 4.Hakem Ferhan Kestanlıoğlu'ndan oluşan ekibiyle başardılar. Gözlemci de ilk FİFA kadın hakemimiz Lale Orta'yla aynı havayı solumuş bir isim Emre Kosif kardeşim idi. Bu da güzel. Kadınlar adına, kendinizi adına kolay sınavı rahat geçtiniz, umarım devamı gelir. Adaletiniz bol, başarınız daim olsun Melis hocam ve tüm kadın hakemlerimize selam olsun, sıra size de gelecek. hazır olunuz. YABANCIYLA DEĞİL EVLATLARLA Altay ile Göztepe'nin bu sezon maçlarına gitmedim, gidemedim. Yeniden yapılan Alsancak Stadı'na pardon Mustafa Denizli Stadyumu'na adım atmışlığım yok. Göztepe Gürsel Aksel Stadyumu da burnumun dibinde. İki takımımızın da durumu vahim. Bir umut işte. Karşıyaka ile Bucaspor iyi gidiyor, toparladı. Altınordu maşallah, fevkaladenin fevkinde. Bu tempoyla 15 maç daha olsa, garanti ilk ikiye girer, çıkardı. Psikolog telkini her zaman ve de zamanla mutlaka işe yarar. İzmirspor küme düştü bağıra bağıra. Bahane bulmanın anlamı yok artık, geleceğe bakmalı. Alt yapıdan gelen, yetişen gençlere formayı versinler, bir zamanların efsane takımı geri döner. Geleceği de garanti olur. Göztepe yaptı ama geç kaldı. Formayı gençlere verdi. Umarım, kazanırız gençleri.  Çiğli Belediyespor yine çıkamadı, Aliağa FK baraj maçına kaldı o kadar harcama yaptığı halde. Diyorum ki. Bir de BAL'daki saçma statüyü Süper Lig'de uygulasanız. 11 puanlı Bölmespor düşmedi, 24 puan altındaki 35 puanlı İzmirspor, küme düştü. Eşyanın tabiatına aykırı, fizik kurallarına aykırı. 11, 35'den büyük olur mu hiç. Neymiş efendim küçük yerlerin takımlarını korumakmış amaç. Geçiniz. Başka koruma yönetimi bulun, böyle can yakarak değil. Aynı statüyü pek bi süper olan ligde uygulayın da göreyim. Hem Anadolu takımlarına sahip çıkmış olursunuz. Mesela yani. Puan cetvelinde 3.sırayı alan Başakşehir'i, Fenerbahçe'yi, Beşiktaş'ı veya Galatasaray'ı düşürün de göreyim. En iyisi mi kaldırın BAL'ı, 4.Lig'i kurun da. Lafı başka yerlere getirmeyeyim.