Çin’den sonra ABD de meydana gelen Kovid-19 pandemi hastalığında binlerce insanı kaybetti. Cenazeler, morg bulunamadığı için soğuk hava depolu TIR’lara koyuldu. Ancak ABD, bir anda salgını unutup kası...

Çin’den sonra ABD de meydana gelen Kovid-19 pandemi hastalığında binlerce insanı kaybetti. Cenazeler, morg bulunamadığı için soğuk hava depolu TIR’lara koyuldu. Ancak ABD, bir anda salgını unutup kasım ayındaki başkanlık seçimlerine kilitlendi. ABD seçim havasında fiziki mesafe ve maskeyi unuttu. Bu arada Trump’ın başkanlığını sorgulayan kitaplar piyasaya çıktı ve yok satıyor. Bu kitapların 3-5 kişinin kanaatine değişiklik yapmasından öteye seçimlere hiçbir etkisi olmayacak! ABD’de yaşamış bir kişi olarak gözlemlediğim analizler sonucu, en yakınındaki adamlar ‘Bu adam ırkçıdır, delidir, öfkelidir’ dediği zaman kafalarda ‘Acaba öyle mi?’ diye soru işaretleri oluşur. Ancak bunun safları değiştirecek bir etkisi olmaz. Bu seçime kadar toplumsal ayrışmanın böylesine netleştiği bir başka seçim yaşanmadı. Dolayısıyla yazılıp çizilenin bu saatten sonra seçimin kanaatine etki etmez… “Swing” denilen salıncak seçmen sayısı da fazla değil. Yani Trump’ın politikaları nedeniyle ona oy verecek de vermeyecek de belli. Bu saatten sonra durumu değiştirecek olan kitaplar değildir. Amerikan ekonomisidir. Trump ile ilgili yazılmadık bir şey kalmadı. Sürpriz bir sonuç olmaz diyorum. ABD’de görevde ya da görevi bitmiş bir başkanın ardından kitap yazmanın hele ki arası bozuk olduğu kişi bunu yazıyorsa, çok popüler ve olağan bir durum olduğunu söylüyor. Kitabı yazan kişi gündeme gelmek, yayımcılar kitabın sansasyonundan para kazanmak ister. Trump hakkında yazılan kitapların sayısının fazlalığı bana göre buna bağlı. Çünkü yanında çalışıp da ayrılan çok insan var. Ayrıca kitaplarda Trump hakkında ırkçı, seksist olduğu, korona virüsü ciddiye almadığı yönündeki iddiaların fazla olması kafa karışıklığına sebep oldu. Konuşulması gereken birden çok iddia olduğu gibi net bir Trump eleştirisi de yok. İddialar da seçmen nezdinde bir karşılık bulamadı. Ayrıca bu kitapların çoğu demokratlara oy veren eğitimli kesim tarafından okundu. Trump’a oy veren ve arada kalan küskün cumhuriyetçi seçmene pek ulaşmadı. Hatırlayalım: 2016 seçimlerinden önce Trump’ın cinsiyetçi söylemleri olmuştu ancak bu seçimlerde neredeyse hiçbir değişiklik yaratmamıştı. Seçmen Trump’u gördüğü gibi kendisine oy verdi. ABD seçmeninin fikri Trump aleyhinde yazılan kitaplarla değişmez. Washington’da bir süre gazeteci olarak yaşamış bir kişi olarak gördüğüm şudur ki Trump’ın bugüne kadar ki liderlerden çok farklı olduğunu gördüm. “Aslında Amerikan tarihinde söylemleri ve politikaları ile öne çıkan çok başkan var. Trump’ı farklı kılan ise zamanı gelince kendi söylediklerini bile inkâr etmek ve hatayı başkasına ihale etmek… Bundan önce Türkiye’nin ve Türkiye Cumhurbaşkanının, Başbakanın adı anılmazken, bugün ABD’de seçimlerinde seçim propagandalarında artık Türkiye ve Başkan Erdoğan konuşuluyor. Bu da Türkiye’nin ve Başkan Erdoğan’ın büyük başarısıdır… Trump seçmeni o zaman söylenene değil, Trump’ın şimdi ne söylediğine, Amerika’nın ekonomisi nerede ona bakıyor…