Gastronomi dünyada en hızla yükselen trendlerden biri. Son dönemde dünyanın birçok farklı destinasyonunda yerel kültür ve dokunun geniş kitlelere duyurulmasınd...

Gastronomi dünyada en hızla yükselen trendlerden biri. Son dönemde dünyanın birçok farklı destinasyonunda yerel kültür ve dokunun geniş kitlelere duyurulmasında gastronominin sihirli dokunuşundan yararlanıyor. Seyahat kültürünün gelişmesiyle birlikte kısa hafta sonu tatilinde bile kilometrelerce mesafe uzaklıktaki bir şehre yalnızca o bölgenin yeme-içme kültürünü deneyimlemek isteyen yüzlerce seyahat sever yolculuk ediyor. Gaziantep, Adana, Hatay gibi şehirler zengin yeme-içme kültürü ile Türkiye’de öne çıkan şehirler. İzmir’de de son yıllarda bu alanda ciddi çalışmalar yapılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı bu alanda öncü kuruluşlar. Kentimiz İzmir Derneği de Tarihi Kemeraltı Çarşısı özelinde bir gastronomi rotası hazırladı. Amaç İzmir’in tarih boyunca günümüze ulaştırmayı başardığı müthiş lezzetlerini daha geniş kitlelere tanıtmak ve İzmir’in tarihi merkezinde alternatif rotalar oluşturmak. Şirince’de 40 yılı aşkın süredir yaşayan ve Şirince’nin Şirince olmasında büyük emeği olan Müjde Tönbekici’nin konuğuyduk geçen hafta. Nişanyan Hotel’de bir gece konaklayıp Müjde Hanım’ın yıllarca emek verdiği, araştırdığı, bizzat deneyimlediği Antik Roma Yemek Kültürü Atölyesi’ne katıldık. Şirince’nin en üst noktasında, deniz seviyesinden 450 metre yüksekte, 20 dönümden daha büyük bir araziye yayılan Nişanyan Evleri, birçoğunun aklındaki Şirince’yi bir anda yerle bir eden bir görüntüye sahip. Köyün dar sokaklarında iki tur atıp, bir gözleme yiyip, birkaç çeşit meyveli şarabı tadıp dönmekten daha fazlası için Nişanyan Evleri’ni görmek gerekiyor. Henüz üniversite öğrencisiyken Şirince’ye yerleşen Müjde Tönbekici, köyün güzelliğine, konumuna ve açık yürekli ahalisine vurulmuştum diye anlatıyor. O dönem kimsenin bilmediği bu güzel köyü ‘Cennetimi bulmuştum’ sözleriyle tarif ederken ona hak vermemek mümkün değil. Müjde Hanım, (eski) eşi Sevan Nişanyan ile Türkiye’de butik otellerin en önemli basılı kaynağı sayılan Küçük Oteller kitabının da ortak yazarı. APİCUS’UN İZİNDE Antik Roma Yemek Kültürü Atölyesi günümüzden 2 bin yıl önce Anadolu topraklarında hüküm süren insanların o yıllarda ne yediği, ne içtiği konusunda müthiş iç açıcı bir deneyim oldu. Farklı dillerdeki onlarca yayını tarayıp, yıllar bOyu araştırma yapan Müjde Hanım’ın atölyesinin temel kaynağı ise Roma döneminin gurmesi ve yemek kitabı yazarı Apicus. Apicus’un yemek kitabındaki tarifleri önce Türkleştiren sonra da uygulamaya başlayan Müjde Hanım’ın rehberlik deneyimiyle harmanladığı anlatımı katılımcıları mest ediyor. Antik Roma’da insanların çerez niyetine ballı tarla faresi yediğini veya arıcılığın yüzyıllar boyu sürecek bir felsefi tartışma konusu olduğunu biliyor muydunuz sözleriyle atölyeye giriş yapan Müjde Hanım’la günümüzden 2 bin yıl öncesine doğru bir yolculuk yaptık. Ballı karides, etkileyici başlangıçlar ve Roma döneminin baharat ve otlarına uzanan yolculuğumuzda kendi garumunu yapan Müjde Hanım, bambaşka dünyaların kapılarını açtı. Eğer fırsatınız olursa ve bu alana ilgi duyuyorsanız instagram uygulamasından antik yemek kültürü hesabını takip edin Şirince Nişanyan Hotel’e uygun zamanda uğrayın. Emin olun pişman olmayacaksınız.