Futbol ilginç bir oyundur. İlginç kılan gol filan değil artık. Meta, para, en fazla. Neticeye bakar. Sonuç ne oldu ? Sen ondan haber ver. İyi futbol, kombine ataklar, zevk, haz veren oyun, filan....

Futbol ilginç bir oyundur. İlginç kılan gol filan değil artık. Meta, para, en fazla. Neticeye bakar. Sonuç ne oldu ? Sen ondan haber ver. İyi futbol, kombine ataklar, zevk, haz veren oyun, filan. Sadece teferruat. 3 puan gelmezse, boşa hikâye. Bir de haftalarca sürerse, amanın. Sahada oynayan, daha doğrusu oynamayan, oynayamayanın işi, gücü, mesleği bu olduğu halde. Kötü gidişte teknik heyet gider ya. Hakemlerde değişik versiyonu yaşanır. Mesela teknik adam değil, kulüp yönetiminin komple gitmesi gerek. Onları getirenler, onlar. Futbolcuları komple gönderemeyeceklerine göre. Tek kişiyi, ekibiyle olsa da göndermek daha zahmetsiz. Yeni gelecek bile hazırdır. Hatta pusuda bekler. Başarı gelir mi bu kafayla o da şüpheli.
FİFA OLUNCA AYAR BOZULUYOR
Hakemlikte de benzeri ama başka türlüsü. Hakemler hata yaparsa, yanlış yaparsa. Devam da ısrar ederse, MHK gider. Hakemlerin patronudurlar, TFF patron gibi görünse de. Belki de ilk kez yaşanacak. Derler ya 'Şu takımı şampiyon yapacaklar, şunları düşürecekler' onu bilemem ama. Hakemler sanki iş birliği, güç birliği yaptılar MHK ve de TFF ekibi gitsin diye habire uğraşıyorlar. Bu kadar da yanlış olmaz, o kadar imkana, teknolojiye rağmen. Hangi birini yazayım. Takip ediyorum, kaç yıllık hakemlik hayatında ilk kez doğruyu yaptı belki de. İyi hakem böyle zamanda belli olur. Ali Palabıyık, derbilerde, diğerlerindekinde hep düdük çaldı, VAR'a sordu. Ömründe belki ilk kez avantaja bıraktı, o da gitti gol oldu. Daha önce nerelerdeydin be Ali ? 'Bir musibet bin nasihattan iyidir', diye boşa demiyorlar. Kardeşi Erce oynuyor diye geçen yıl, şampiyonun maçına çıkamayan, çıkmayan, çıkarılmayan Arda, durum değişti ama. Erce yok. Bence çıkmamaya devam etsin. Karadeniz ekibine, en çok MHK'ye hatta başkana zarar veriyor. Atması lazım, atamıyor, forma çekiliyor öylece bakıyor. Bunlara bir şey olmaz ama ya MHK gider ya da...
TINAZTEPE'DEN HİZMETE DEVAM
Şahsımın hatası, kusuru bir türlü ambulansı sahaya getiremesem de gayretim bu yönde yine de. Olsun, gündeme getirmeye devam. Sağlıkçı gençler, arkadaşlar çok iyiler ve organize çalışıyorlar. Her maça gidiyorlar. En fazla 1 veya 2 oluyor. O da kendileri hasta oluyorlar da ondan. Ee onlar da can, insan. Yeni tıbbi değerlerimiz sahaya geldi, ekip güç kazandı. Tınaztepe Üniversitesi SBF Dekanı Prof. Dr. Fisun Şenuzun Aykar ile İzmir ASKF Başkanı Efkan Muhtar'ın katılımıyla, İzmir FSGD Görevlileri Derneği Başkanı Hıdır Kenan Gülergül'ün de birlikteliğinde çalışma protokolü imzalandı. Üniversitelerin sağlık alanında eğitim gören, ilk yardım sertifikalı öğrencileri sahalarımızda. Tıbbi eğitim bitmez. Spor için, insan sağlığı, can için çalışan her nefere selam olsun, teşekkürler iyi ki varsınız.
BİRSEN ALBAYIM ÇOK YAŞA
Yazmaya, haber yapmaya, röportaja başladığım ilk günden bile gördüm. Futbolun duayenleri, yaşayan efsaneleri Burhan Cevrem ile Selim Bulu büyüklerimi yazmıştım. Atletizmde Birsen İnan Hanımefendi de bir efsanedir, idoldür. Kibardır, incedir. Ne zaman Seha Aksoy Atletizm Sahası'na gitsem, salonda görürdüm.  Yeri gelmişken Besim Atalay, Soner Coşan, Gürkan Kırtunç hocalarıma rahmet olsun, şükranlarımla. Atletizme çok emekleri geçti. Birsen İnan, asker, hava binbaşı rütbesinden emekli. Hep koşarken, hareket halinde gördüm. TÜFAD'ın 'İnsanlar yaşarken anılmalıdır' organizasyonun ardından bir ödül de Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral İsmail Güneykaya'dan geldi. 'Hayatını spora adamış bir havacıya' en güzel ve anlamlı ödül. Havacıdır ama havalı değildir Birsen Albay'ım. Aslında üç kişiler, bir de deklanşörüyle anı ölümsüzleştiren fotoğraf üstadı Ahmet Hoşafçı ağabeyim var, çok teşekkür ediyorum. Selam olsun sizlere sevgi ve saygılarımla.
UFUK AKSAÇ'A BAŞSAĞLIĞI
Bahri Vreskala müdürlüğündeki Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü. Yıkıldı o güzel bina. Çok güzel insanlarla, çok güzel günler yaşadım orada. Çekinirlerdi haber yapacağız diye, o güveni verdik sonunda. İzinsiz bir şey yapmadım, kaçak köçek işlerle değil. Aramızda kaldı. Hasan Akten, Şirin Aktem, Mustafa Özen, Uğur Yalım ve daha niceleri. Ufuk Aksaç ağabeyimi de unutmam. Çok emeği geçenlerden. Hep güler yüzü ve sempatisiyle hatırladığım Ufuk ağabeyim bugünler de çok acılı, üzgün. Babası Necati Aksaç'ı sonsuzluğa uğurladık. Tüm kaybettiklerimize rahmetle, şükranla. Çok kaliteli bir evlat yetiştirmişsin Necati amca, ruhun şad olsun Allah razı olsun.
KEMAL AYDENİZ 3.KEZ DEDE
Yıllarca hakemlik, gözlemcilik yaptı. Gençlik yıllarımın adam gibi adam hocalarındandır. Çok şey öğrendim. Dürüsttür, doğrucu Davut'tur. Bize böyle gerek. Şu an yaş nedeniyle gözlemcilik yapamıyor. Çok saçma. Gözler giderse, gözlük var. Yılların birikimi aktarsa ne olur ? Boşa hakemler habire hata yapmıyor. Canlı kural kitabıdır. Hepsi birer kayıp, iki kelime anlatsa. Valla 10 maça bedel. Kaliteli, karakterli insan evladı Kemal Aydeniz hocam 3.kez dede oldu, hayırlı uğurlu olsun. Oğlu Töre Aydeniz de hakemdi. İkisiyle de maça çıkma kıvancı yaşadım. Bildiğiniz baba-oğullardan değil. Oğluna hiç torpil yapmadı, istemedi bile. Belki de iyi değil ama, doğrusu bu. Böyle olmalı. Gülçin-Töre Aydeniz çiftinin Yağmur ile Zeynep'i, Tülin - Tolga Kural çiftinin yeni doğan, minik Aydın Ateş'i. 3.torun geldi Kemal dedeye. Şenay yengemi de tebrik eder, maaile mutluluk, huzur diliyorum Kemal hocam. Bahtları şansları açık olsun.