Taksim Asker Ocağı Caddesi’nde Yayalaştırma Projesi için 2013 yılında 5 ağaç söküldü. O an başlayan olaylar, dalga dalga tüm ilkeye yayıldı. İller, ilçeler, mahalle aralarında çatışmaya, hatta iç sava...

Taksim Asker Ocağı Caddesi’nde Yayalaştırma Projesi için 2013 yılında 5 ağaç söküldü. O an başlayan olaylar, dalga dalga tüm ilkeye yayıldı. İller, ilçeler, mahalle aralarında çatışmaya, hatta iç savaşa dönen görüntüler yaşandı, gözaltılar aylarla sürdü. Tutukluluk halinde onlarca kişiden bir kısmı hüküm yerken, bir kısmı, yurt dışına kaçtı, siyasi sığınmacı olarak yaşamını sürdürüyor. Davalar bugün yıllar sonra devam ediyor. Aileleri ile binlerce insanın hayatı sonsuza dek değişti. Beş ağaç ile başlayan olaylar silsilesi bir boyutuyla halen devam ediyor. Gezi olayları ile aynı anda Çeşme Ayasandra Mevkii’nde uydu görüntüleri ile tespiti rahatlıkla yapılabilecek, yaklaşık 900 yetişkin çam ağacı kesilmekteydi. Hatta Çeşme’den İzmir’den insanlar akın akın halen Taksim Meydanı’nda eylemlere destek için otobüslerle taşınıyordu. İstanbul’daki 5 ağaca isyan eden gözler, Tekke’deki yüzlerce ağacı görmemişti. 2015 te henüz Gezi olayları daha hızını kesmemişken, Alaçatı’da Petek evler ortasında, Hazineye ait başka bir parselimizde bir ağaç katliamı daha yaşandı. Yaklaşık 50 dönüm arazi, çeşitli dernek ve sivil toplum önderliğinde İzmir okulları öğrencileriyle ağaç dikme çalışmaları yaptığı alanda, yıllar içinde düzenli dikimlerle 5 ile 25 yaş arası ağaçlarla donatılmış ve bir koruluğa dönüştürülmüştü. O koruluğun büyük kısmı iş makineleri ile çarçabuk yok edildi. Gezi olaylarının tutukluları halen gözaltında veya cezaevlerindeyken günümüzde Altınkum Mevkii’nde iş makineleri ardıç ağaçlarını katletti. Yaz aylarında bölgeye akan yerli turist ve yazlıkçıların çekilmesinden sonra, etrafta köylülerin ve az sayıda mahalle sakinlerinin kaldığı ekim, kasım, nihayet aralık ayları boyunca bölgede iş makinelerinin çalıştığı söylendi. İsyan eden çok az sayıda kişinin çektiği fotoğraf ve videolar önce sosyal medya sayfalarına, sonra basına düştü. Dönümlerle arazi boyu koruma altındaki Katran Ardıçlar dozerlerle köklenip atılmıştı. Orman Bölge Müdürlüğünden konu hakkında budama, temizlik, yeni ağaç dikimi programı adı altında “açıklama” geldi. Henüz bilim bu ağacı tohumundan çoğaltmayı başaramadı. Ardıç ağacı tohumu ancak ardıç kuşu sindirim sisteminden geçerek toprağa düştüğünde, geçirdiği kimyasal tepkime vesilesi ile filizlenebilir. Tıpta, ilaç sanayinde birçok alanda insanlığa hizmet eden bu ağaç, filizlenmeye başladıktan 50 ile 100 yıl arası zaman içinde yetişkin boya erişir. 50 yıldan genç ağaçlar sakız, çitlembik, menengiç ve hatta zeytin gibi çalı formunda büyür, ağaç şekli kazanması için budanmaya ve şekillendirilmeye ihtiyacı vardır. Çeşme’de yıllarca çam dikmek için çitlembik, sakız ağacın yabanisi menengeçler köklenmişti. Daha sonra çeşitli inşaatlar için o çamlar köklendi. Şimdi Sakız Ağacı dikmek üzere Ardıçlar kökleniyor. Yerelde, halkın genelinde, medyada bir sessizlik, kabullenmişlik, hatta gamsızlık hakim! Orman Bölge yapıyormuş canım, ne var bunda? şeklinde tavır takınmaları anlaşılır gibi değil?! Ve buradan kalkıp İstanbul’daki 5 ağaç için ülkeyi ayağa kaldıran toplumun tepkisizliği insanı dehşete düşürüyor.