“Kalbim Rumeli’de Kaldı” kitabında yer alan bir öykü artık okul kitaplarında. Mübadeleyi artık çocuklar Tunçay’ın bu...

Kalbim Rumeli’de Kaldı” kitabında yer alan bir öykü artık okul kitaplarında. Mübadeleyi artık çocuklar Tunçay’ın bu öyküsünden okuyacak. Konuyu yazarlara sorduk Yeni Türk devletinin kuruluşunun hemen ardından gerçekleştirilen mübadele artık ders kitaplarında. Yazar Firdevs Tunçay ders kitaplarında bir öyküsünün yer almasını değerlendirdi. Tunçay, “Emeklerim boşuna gitmedi. 2020'de yani Mübadele'den 97 yıl sonra, mübadele konusunun ‘Kalbim Rumeli'de Kaldı’ kitabımdaki bir hikaye ile Türkçe ders kitabına girmesi, çok geç kalmış olsa da yine de bir ilktir” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci yaşında gerçekleştirilen Mübadele artık ders kitaplarında. Yazar Firdevs Tunçay’ın “Kalbim Rumeli’de Kaldı” kitabından pasajlar “Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu Türkçe 8 Ders Kitabı”na girdi. 2024 yılında 100’üncü yılına girecek olan mübadele gerçeği ve ilgili gelişme yazar Kemal Yalçın’ın yazısında da gündeme geldi. Konuyla ilgili ders kitabına öyküsü dahil olan Firdevs Tunçay’ın da görüşlerini aldık. Emanet Çeyiz” romanıyla mübadele gerçeğini Türk edebiyatında gündeme taşıyan Yalçın, “Türkiye’de Mübadele konusu okullara ilk kez Emanet Çeyiz ile girdi. 2001 yılında, Bülent Ecevit Başbakanlığında kurulan DSP, MHP, ANAP Koalisyon Hükümeti döneminde, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu tarafından Emanet Çeyiz lise ve ortaokul öğrencilerine yaz tatilinde okuma kitabı olarak önerildi. 2020 yılında ise ilk kez Mübadele konusu “Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu Türkçe 8 Ders Kitabı”na girdi ve Firdevs Tunçay’ın “Kalbim Rumeli’de Kaldı” adlı kitabından bir öykü kitapta yer aldı. Bu Mübadele öyküsünü yazan Firdevs Tunçay’ı kutluyor, bu öyküyü ders kitabına alanlara da teşekkür ediyorum” ifadesine yer verdi. TUNÇAY’IN KİTAPLARI VE DİĞERLERİ 2000 yılından sonra Türkiye’de Mübadele konusunda yeni kitaplar yayınlanmaya başlandığının altını çizen Yalçın, “ Firdevs Tuncay’ın Kalbim Rumeli’de Kaldı, Kalbim Anadolu’da Kaldı ve Hasretin Çocukları adlı kitapları; Gül Ayşe Aydemir Yaldız’ın Omorfo Girit, Güzel Selanik adlı kitabı, Fırat Sunel’in Sarpıncık Feneri, Semra Yeşil’in Elveda Makedonya adlı kitabı büyük mübadeleyi, Rumeli ve Balkanlar’dan göçleri anlatan öyküler ve romanlardır. Türkiye’de her sekiz on kişiden birinin kökeninde mübadillik olmasına rağmen uzun yıllar mübadele ve mübadiller konusu yok sayılmıştı. Mübadiller Rumeli, Makedonya, Balkanlar’dan gelmiş çalışkan, kültürlü, yaratıcı insanlardı. Modern Türkiye’nin kuruluşunda ve geliştirilmesinde çok büyük katkılarda bulundular. Mübadiller Türkiye için bir şanstı. Fakat mübadiller ve mübadele Türk edebiyatına girememişti. Mübadiller kendi tarihlerine, kendi kaderlerine, kendi dillerine sahip çıkamamışlardı” görüşünü aktardı. YETERLİ DEĞİL’ Mübadele konusunun müze alanlarında yeterince değerlendirilmediğini kaydeden Yalçın şu ifadeleri aktardı: Yunanistan nüfusunun üçte biri Anadolu kökenlidir. Türkiye nüfusunun ise on milyonunun kökeni Yunanistan, Makedonya ve Balkanlardır. Yunanistan’da yüz binlerce Anadolu Rum’u 1924 yılında geride bırakılan Türk-Müslüman evlerinde kalmaktadır. Türkiye’de ise aynı şekilde yüzbinlerce Mübadil, Anadolu Rumları’nın geride bıraktıkları evlerde kalmaktadırlar. İnsanlar birbirlerine hâlâ ‘Evimizi koruyun!’ diye selam göndermektedirler. Bu bağlamda mübadiller ve mübadele Türkiye ile Yunanistan arasında dostluk, kardeşlik ve iyi komşuluk ilişkilerinin gelişmesinde sağlam bir temeldir. Mübadele konusu henüz Türkiye’de yeterince ele alınmıyor, mübadiller de hak ettikleri kadar tanınmıyor. On milyon mübadil evladının bulunduğu Türkiye’de resmi bir ‘Mübadele Araştırma Enstitüsü’ ve adına layık bir mübadele müzesi yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Buca’da kurulan “Mübadele Evi”, Lozan Mübadilleri Vakfı tarafında İstanbul Çatalca’da kurulan “Mübadele Müzesi” güzel başlangıçlardır. Gönül isterdi ki devlet tarafından resmi, güçlü, tam teşekküllü bir Mübadele Müzesi kurulsun, mübadele genç nesillere ve Türkiye’ye, dünyaya tanıtılsın. Mübadillere hak ettikleri yer tam olarak verilirse bu Türkiye için bir zenginlik olur.” FİRDEVS TUNÇAY NE DEDİ? Mübadeleyi ders kitaplarına taşıyan yazar Firdevs Tunçay da şunları söyledi: Ege Denizi'nin iki yakasında Müslüman Türklerle Ortodoks Rumlar arasında karşılıklı yer değiştirme anlamına gelen Mübadele Sözleşmesi ve Protokolü 30 Ocak 1923'te imzalandı, 1924'te geriye dönüşü olmayan zorunlu göçler başladı. Türkiye'de uzun yıllar Mübadele'yi anlatan romanlar yazılmadı. Ancak 1980'li yılların sonlarına doğru yazılmaya başlandı. Ortaokul ve lise ders kitaplarından sadece tarih kitabında, o da birkaç cümleyle, yazılıp geçiştirildi. 2020 Eğitim-Öğretim Yılı’nda mübadele, ilk kez Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ortaokul ve İmam Hatip Liseleri 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı müfredatına " Kalbim Rumeli'de Kaldı" kitabımdaki bir hikayeyle girmiş oldu. Bunu öğrendiğim anda çok heyecanlandım ve çok sevindim. Çünkü ‘Kalbim Rumeli'de Kaldı’ kitabım, mübadeleye kapı açmıştı. Kitabımdaki "Sardunya Kokan Topraklar" adlı anı hikaye öğrencilerin de anılarına girecek ve yıllar sonra hatırlayacaklardı hikayemi, onların da hafızalarına kazınacaktı mübadele. Mübadil bir ailenin evladı olarak ben mübadele konusuna baş koydum. Buca'da bir Mübadele Anı Evi'nin açılmasına çok emek verdim. Kitaplarımı mübadele unutulmasın, mübadele kültürü yok olmasın diye yazıyorum. Emeklerim boşuna gitmedi. 2020'de yani Mübadele'den 97 yıl sonra, mübadele konusunun ‘Kalbim Rumeli'de Kaldı’ kitabımdaki bir hikaye ile Türkçe ders kitabına girmesi, çok geç kalmış olsa da yine de bir ilktir. MEB'in kitabımı seçmiş olması ve genç nesillerin mübadeleyle tanışacak olması beni derecesiz sevindirdi. Milli Eğitim'in müfredatına geçtim. Bu gururu daima kalbimde taşıyacağım. Yurdumuzun dört bir köşesinden tebrik mesajları alıyorum. Öğretmenler, 8. Sınıf Türkçe kitabının " Kalbim Rumeli'de Kaldı' sayfasının fotoğrafını çekip bana gönderiyorlar. Dersimiz Mübadele, diyorlar. Nasıl sevinmem, bunları gördükçe, duydukça Mübadele'ye dair umudum çoğalıyor. Mübadele, kocaman engin bir okyanustur, o okyanusa birkaç damla da olsa katkım olduysa ne mutlu bana...” www.egetelgraf.com sitesinden alınmıştır…