Ülkemizde siyaset gündemi ne zaman bir sıkışma, daralma yaşasa siyasiler çıkış yolu bulabilmek ve gündemi değiştirmek için eski defterleri karıştırmaya başlıyor. İstanbul’un en önemli tarihi yapıların...

Ülkemizde siyaset gündemi ne zaman bir sıkışma, daralma yaşasa siyasiler çıkış yolu bulabilmek ve gündemi değiştirmek için eski defterleri karıştırmaya başlıyor. İstanbul’un en önemli tarihi yapılarından biri olan ve kentin sembolleri arasında bulunan Ayasofya Müzesi, her dönem can simidi gibi birilerinin imdadına yetişiyor. Ayasofya Cami ibadete açılsın mı, açılmasın mı tartışması tam gaz sürerken dünyanın ilgisi de bir şekilde Türkiye’ye çekiliyor. İç siyaset malzemesi olarak kullanılan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Ayasofya’ya ilişkin tartışmalar, başta komşumuz Yunanistan olmak üzere birçok ülke tarafından yakından takip ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mart 2019’da Tekirdağ'da düzenlediği mitingde Yeni Zelanda'da 50 kişinin hayatını kaybettiği, 49 kişinin de yaralandığı cami saldırısına ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Erdoğan, konuşması sırasında Ayasofya'nın ibadete açılması için slogan atanlara "Sultanahmet'i bir doldurun, ondan sonra ona bakarız. Çamlıca Camii'ni yaptık, 4-5 tane Ayasofya eder. 60 bin kişiyi alabilecek kapasitede. Buyurun. Mesele o değil. Bu işin siyasi boyutu var. Yan tarafta Sultanahmet'i doldurmayacaksın, 'Ayasofya'yı dolduralım' diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah. Biz ne zaman neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım atmayız" karşılığını verdi. ‘Biz ne zaman neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım atmayız’ sözlerine bakıldığında Ayasofya’nın bir şekilde ülke gündeminde yer edineceğini ve üzerinden daha çok tartışma döneceğini söylemek mümkün. İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun Ayasofya'nın toplu ibadete açılmasına ilişkin olarak verdiği araştırma önergesinin, AK Parti ve MHP tarafından reddedilmesi günlerdir gündemimizde olan Ayasofya hakkında tansiyonun yükselmesine bir kez daha neden oldu. DANIŞTAY KARARI BEKLENİYOR AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Ayasofya'nın İbadete açılması önerisine şimdi ret veriyoruz. Danıştay'da bir dava yürümektedir, temmuz ayı içerisinde bununla alakalı bir karar verilecektir. Mesele araştırmanın ötesine geçmiştir. Karardan sonra gerekli adımlar atılacaktır" mesajını verdi. Ayasofya ibadete açılır mı, açılmaz mı tartışmasının bir an önce sona erdirilerek, İstanbul’un fethi için sembolik değeri olan bir insanlık mirasının yıpratılmasının önüne geçmek şart. Ayasofya ile ilgili gündemde neler konuşuluyor diye tarama yaparken Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Yüksel Hoş’un paylaşımına denk geldim. Yüksel Hoş’un kullandığı cümlelere katılmamak mümkün değil. Hoş, ‘Ayasofya açılsa da müze olarak da kalsa dinen bir başka dinden alınmış binanın kutsallığı yoktur. Bu bir fetih sembolüdür ve tarihi MİLLİ ÖNEMİ vardır. Bunu, kafasız hocaların gazına gelip dine bağlamasın kimse. Ayasofya, fethin ASİL bir sembolüdür. Dinle hiçbir alakası yoktur’ demiş. Her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği, Türkiye turizmine hizmet eden ve tüm dünyanın ortak mirasının bir parçası olan Ayasofya üzerinden yıpratıcı konuşmalar ve iç siyaset malzemesine adapte etme çabalarının bir an önce sona ermesi dileğiyle.