Gazetemiz Ege Telgraf’ın 62.kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Elbette sevinç ve gururluyu...

Gazetemiz Ege Telgraf’ın 62.kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Elbette sevinç ve gururluyuz bu çatı altında olmaktan dolayı. İnşaallah daha nice yıllar, elimiz ayağımız tuttuğunca biz ve bizden sonra gelecekler bu güzel kurumun hayatiyetini devam ettirecek. Nasıl ki, bizden öncekiler bu bayrağı taşıyıp bize kadar ulaştırdı ise bizim de görevimiz bizden sonrakilere bayrağı devretmek olacak. Ege Telgraf Gazetesi, 60’lı yılların başında bir grup idealist gazeteci ağabeyimiz tarafından, oldukça iptidai şartlarda kurulmuş. Düşünün kurşunla dökülen ve elle dizilen harfler ve zamanla yarış. Her şey Türk insanının haber alma hakkını yerine getirmek için. Tabii ki, o yıllarda çalkantılıydı. Siyasi yelpazeler, ekonomik buhranlar yakın ve uzak savaşlar, ülkeyi ve insanımızı hep etkiledi. Türkiye’nin incisi İzmir, o yıllarda bir başka güzel ve bir başka mütevaziydi. Siyasetteki liderliği, ekonomideki önderliği, daha göç almamış nüfusu ile sakin bir hayatı sunuyordu hemşehrilerine. Bu şartlarda doğup büyüyen Ege Telgraf, refikleriyle birlikte nabzını tuttu kentin. Rahmetli Büyüğümüz ve Ebedi Başkanımız Sezer Doğan, daha kuruluşundan, aramızdan ayrılana kadar bu gazetenin her şeyi oldu. Bizler bugün onun özveriyle kurup büyüttüğü Ege Telgraf’ı, ikinci ve üçüncü nesil olarak yine O’nun ilkeleri doğrultusunda yaşatmaya çalışıyoruz. Dünya ve Türkiye zor bir dönemden geçiyor. 1,5 yılı aşkın sürede pandemi ile savaşıyoruz. Her sektörde olduğu gibi basın sektörü de pandemiden etkilendi. İlk aylarda, herkese “Evde Kal” çağrısı yaparken, gün geldi kısıtlamalar ile birlikte basın sektörü olarak bizler de evlerimizde kalmaya özen gösterdik. Çok şükür ki gelişen teknoloji, mesleğimizi evden yapabilmemize olanak sağlıyor. Yine aynı aşk ve heyecanla, diğer meslektaşlarımız gibi biz de Gazetemiz Ege Telgraf’ı okurlarımıza ulaştırmaya çaba sarf ettik ve sarf etmeye de devam ediyoruz. Elbette bunu çoğu zaman sağlığımızı da riske atarak yapıyoruz. Sadece sağlık mı? Maalesef Türk Basını hak ve özgürlükler bakımından da zor günlerden geçiyor. Ulusal basın bir noktada kendini kurtarabiliyor. Ama ya yerel basın. Evet Anadolu’da herkesin sesi durumundaki yerel gazeteler ve televizyonlar, yaşam savaşı veriyor. Destekler her geçen gün azalıyor. Yaşamanın şartı ilan ve reklamlar yok denecek kadar az. Son günlerde Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Genelgesi ile kamu kurum ve kuruluşlarının gazete satın alması, dini ve milli bayramlarda kutlama ilanı ve reklam vermesi yasaklandı. Bu durum yerel basının tabiri caizse, “ipinin çekilmesi” anlamına geliyor. İktidarın bunu yapmakla muhalefetin sesini kısmayı planladığı gibi bir algı var. Tasarruf ise böyle tasarruf asla olmaz. Türkiye’de tasarruf yapılacaksa, bunu yaşam savaşı veren basının az buçuk gelir kaynaklarına göz dikerek yapmak, hem Türk Milleti’ne hem de Türk demokrasisine çok büyük kötülüktür. Halkın haber alma hakkı, anayasal güvencedir. Türkiye’ye bugüne kadar 19 yılda önemli gelişmeler yaşatmış bir iktidarın, belki de bir anlık kızgınlıkla medyadan intikam alması anlaşılacak bir şey değildir. Yerel medya, iktidarın yerel unsurlarının da, yerel muhalefetin de sesi soluğudur. Bugün Ege Telgraf olarak biz, çok sesliliğe önem veren bir yayıncılığı benimsemiş bulunuyoruz. Her türlü terör ve destekçileri hariç, herkesin sesi soluğu olmaktan hiçbir zaman kaçmadık. Moda tabirle, ne “yandaş”ız, ne de “yoldaş.” Yerimiz her kesimden bu ülkeyi seven, insanına, taşına, toprağına, bayrağına ve ezanına saygı duyanın yanıdır… Gazetemiz Ege Telgraf, 62 yıldır aynı inanç ve kararlılıkla, İzmir ve Türkiye’nin sesini duyurmaya çalışıyor ve çalışmaya da devam edecek. Akşam gazetesi olarak başlayan gazetemiz bugün günlük bir gazete olarak her sabah sizlerin huzuruna çıkıyor. Ege Telgraf’ta İzmir, Türkiye ve zaman zaman da dünyadan tüm gelişmeleri bu sayfalarda bulabilirsiniz. Bizi izlemeye, okumaya ve en önemlisi de yaşayabilmemiz için satın almaya devam edin…