Atatü

Atatürk 23 Nisan'ı çocuklara armağan etmiş, ardından seslenmişti: "Öğretmenler! Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister." Hür olamayanlar zihinleri, vicdanları yazıyorum bu hafta değerli okurlar. Balıkesir'in AK Partili Sındırgı İlçe Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, zamların AK Parti’ye olan bağlılığını bitiremeyeceğini söylemiş, "Gübre ister 500 lira olsun, mazot isterse 1 milyon lira olsun. Benim AK Parti'ye olan imtihanımı bitiremez" demiş. E düşünmemek, sormamak, sorgulamamak, her şeyi körü körüne kabullenmek, bağnazlık değil miydi? ÇIKAR VAR ELEŞTİRİ YOK Dünyanın herhangi bir yerinde biri çıkıp da tek adam rejimini övse, çirkinlikleri görmezden geleceğini söylese, hangi din, hangi milletten olursa olsun o toplumda bu insana özgür iradenin önemi anlatılır önce. Özgür irade, özgür toplum, ortak akıl, etkin denetim, değerler... Aklı başında herkes sağlıklı bir toplum yapısının bunlarla inşa edileceğini bilir. Tek adam anlayışıyla, denetlenemeyen bir düzende ülke yöneten bir siyasiyi hesapsızca desteklemek, bir de üstüne kötü giden ekonomiyi çeşitli siyasi nedenler öne sürerek önemsemediğini vurgulamak partiye ya da kişiye bağlılık değil bağımlılıktır. Bu bağımlılık bağnazlığı dayatır. Bugün çeşitli kirli ilişkiler ortaya saçıldığında görüyoruz ki bu bağımlılığın altında başta ekonomik olmak üzere pek çok neden yatar. Çıkar işin içine girince 'eleştiri' yok olur. Tüm dinler bağnazlığa karşı, hak yemeye karşı, mazlumun ezilmesine, düzenin bozulmasına karşı. Herhangi bir dine mensup olmayanlar, okuyanlar, çalışanlar, evde düzeni yönetenler hep bağnazlığa karşıyken, düşünmeden, araştırmadan, hiçbir bilginin doğru kabul edilmemesi, hiçbir görüşe körü körüne bağlanılmaması gerektiği tembihlenirken nasıl yetişiyor bu kafadaki insanlar? Daha vahimi yerelde ve ülke genelinde siyeset yapacak konuma nasıl gelebiliyorlar? Kendi kararlarını alamayanlar, kitleler adına nasıl karar alıyorlar? "Ben şimdi ne dedim?" diye düşünmeyenler, nasıl milyonlar adına düşünebiliyorlar? Kim olursa olsun, liderine bağımlı koltuğuna aşıklara karşıyım. Vatandaşın çığlığına gözü kör, kulağı sağır olanlara karşıyım. O atıp tuttuğunuz, sorgulamadığınız milyonlar, vatandaşın cebinden çıkıyor. Bu anlayışı benimseyenler, sizler kimsiniz? Nereden gelir, nereye gidersiniz? Hani "Halka hizmet Hakk'a hizmet" idi? Bu astronomik fiyatları vatandaşa reva görmek insanlık mıdır, müslümanlık mıdır, belediyecilik midir? ÖZÜDOĞRU'YA VEDA Kemalpaşa'da, 1994-2004 dönemlerinde belediye başkanlığı yapan Mehmet Ali Özüdoğru korona virüsü nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 75 yaşındayken yaşamını yitirmiş. Saadet Partisi'nin basın toplantılarında tanıdığım, seçim süreçlerinde başkanlık tecrübelerini dinleme fırsatı bulduğum Özüdoğru'ya Allah'tan rahmet kederli ailesine ve sevenlerine sabır dilerim. İYİ HABER: New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezinde domuzdan alınan böbrek bir insana nakledildi ve başarılı sonuçlandı. 25 Eylül’de iki saatlik bir ameliyat gerçekleştiren cerrahlar, genetik mühendislik uygulanan bir domuzun böbreğini beyin ölümü gerçekleşen bir insana bağlamışlar. Vücuda başarıyla bağlanan bu böbrek, atıkları süzerek idrar üretmiş. Üstelik tüm bunlar, kişinin bağışıklık sistemi yabancı organa saldırmadan gerçekleşmiş. GÜZEL İÇERİK: "Ruhun Doysun", sade yaşama ilham veren, gıdaya saygı duyan, bilinçli tüketimi mutfaktan hayata yaymayı amaçlayan bir farkındalık hareketi. Grundig Türkiye destekli hareket, Instagram ve YouTube üzerinden ay ay beslenme önerisi sunuyor. Hazırladığı gönderilerde mevsime özel pişirme ve saklama önerileriyle çevreci yönümüzü geliştirmemize olanak sağlıyor.