Beyaz adam annesi toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki, toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir.

Beyaz adam annesi toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki, toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentlerde huzur ve barış yoktur. Bu kentlerde bir çiçeğin taç yapraklarını açarken çıkardığı tatlı sesler ve bir kelebeğin kanat çırpınışları duyulamaz. Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu, son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde anlayacak... Kızılderili Şef Seattle – 1853 Kızılderili şefi Seattle tarafından 1853 yılında beyaz adama hitaben söylenen bu sözler ki (Bence kehanet) günümüzde aynıyla vakidir. Bunu neden yazdım. Hemen sizleri aydınlatayım efendim. Ülkemiz 2020 yılıyla birlikte sanki felaketlerin yaşandığı alaca karanlık kuşağına geçiş yaptı. Depremler, çok sayıda can kaybı yaşanan trafik kazaları, çığ felaketi, uçak kazaları.. Allah beterinden saklasın ama ülkemin canı bu süreçte çok yandı. Bazıları kurallara uymama (Trafik ve deprem örneğinde olduğu gibi) bazıları ihmalkârlık zinciri ( Çığ faciası ve uçak kazaları gibi) Ama sonuçta çok sayıda yitirdiğimiz can, kayıpları nedeniyle içi yanan çok sayıda insan. ‘YAPTIĞIMIZ KÖTÜLÜKLER’ Ancak unutulmaması gereken Kızılderili Şefi’nin söylediği gibi kendi dünyamıza yaptığımız kötülükler. Çölleşen topraklar, kuruyan ırmaklar, eriyen buzullar, delinen atmosfer, sürekli kirlenen soluduğumuz hava. Örnekleri çoğaltmak tabii ki mümkün. Diyeceksiniz ki ‘Ülkemizdeki afetleri ve kazaları nasıl buraya bağladın?’ Ben de o zaman sizlere ülke insanımızın kural tanımazlığını, ihmalkarlığını, zorunlulukları dolambaçlı yollarla aşmasını, çalışmaktan kaçarak kolay para kazanma hırsını, tembelliğini, ‘Bana bir şey olmaz’ mantalitesini hatırlatırım. Bizler Atatürkümüzün ‘Türk öğün, çalış, güven’ sözünü, ‘Türk milleti zekidir, çalışkandır’ sözünü şiar edinmediğimiz müddetçe, Allah korkusuyla hareket etmediğimiz ve insanların haklarını çatır çatır yediğimiz müddetçe, başkalarının bizim yüzümüzden zarar etmesine göz yumduğumuz müddetçe, vicdanlarımızı dış dünyaya kapattığımız müddetçe başımıza gelen her türlü musibetten elbette sorumluyuz. Gelin hep birlikte hayatımızda beyaz bir sayfa açalım. Şu andan itibaren en yakınlarımız dahil kimseye yalan söylemeyelim. Üç kuruşluk menfaat için kimseyi kandırmayalım. Çalışma saatlerimize riayet ederek ve aldığımız parayı hak edecek disiplinde çalışalım. Gün içinde sürekli tebessüm edelim. Kalpleri kırmaktan kaçınalım. Akşamları yastığa başımızı koyduktan sonra gönül huzuruyla gözlerimizi kapatabiliyorsak ne mutlu bizlere.