Korona virüs çıktı çıkalı bizi yönetenlere de bir şey oldu. Salgın sürecini konuşmuyorum bile. Arka arkaya yapılan hatalar, ilk sokağa çıkma yasağının açıklanma tarzı. Aşı geldiydi gittiydi, şu iyiydi...

Korona virüs çıktı çıkalı bizi yönetenlere de bir şey oldu. Salgın sürecini konuşmuyorum bile. Arka arkaya yapılan hatalar, ilk sokağa çıkma yasağının açıklanma tarzı. Aşı geldiydi gittiydi, şu iyiydi bu iyiydi derken, kendi aralarında bile birlik sağladığına inanmadığım, yaptırımı olmayan korona virüs bilim kurulunu bile bir kenara bıraktım. Neden tasarruf tedbirleri dendiğinde akla yerel basın gelir anlamadım. TOSUNLARIN MEMLEKETİ Allah'ın tosunu milletin parasını hortumlar bizim kadar eza görmez. Ülkede salgın döneminde bile paralar havaya savrulur, kimse peşinden gitmez. Coinciler memleketi soyup soğana çevirir, ülkeden kaçar. Orada burada gezer, yakalanamaz. Mafya reisi pehlivan tefrikası gibi video çekimleri yapar, internet ortamına pimi çekilmiş bomba gibi salar. Ülke bunları konuşurken, art arda yapılan baskınlardan sonuç çıkmaz. Daha önce bu yönetim uğruna zincir mitingler düzenleyen daha sonra ‘Tu kaka’ ilan edilen altın tespihli vatandaşa ulaşan çıkmaz. GAZETECİLERİN ÇİLESİ Bu kadar mı olur? Ekonomi kötüye gider ilk etkilenen medya kuruluşlarıdır. İlk işten çıkarmalar anladınız tabii ki bizim sektörden olur. 30 sene çalışan gazetecinin dikili ağacı olmaz, sürekli işsiz kalma korkusuyla, istediği yaşamı ailesine sunamamakla ömür geçirir. İyice itibarsızlaşan mesleği ayakta tutmaya çalışanlara da çeşitli yaftalar yapıştırılır. Bir kişiye fazla ekmek vermeye çabalayan yerel gazete sahiplerinin durumu ise bir başka zor. Pandemi döneminde gelir kaynakları giderek daralan yerel gazeteler de son tasarruf tedbirleri sonrası topu atmak üzere. Her şeye tasarruf olur da habere tasarruf mu olur. Dini ve milli bayramlarda üç kuruş ilan geliri olan yerel basının önüne set çekmek niye. İşten çıkarmaların gırla gittiği, sigortasız çalışmanın patlama yaptığı, firmaların peşi sıra iflas bayrağını çektiği bir dönemde hatta sosyal yardımın üst seviyede olması gerektiği bir süreçte neredeyse tamamına katıldığım bir listenin (Tasarruf Listesi tabii) yerel basınla ilgili maddesini anlamaktan gerçekten güçlük çekiyorum. Siyasi kaygılarla harekete geçilmiş izlenimi verdi. EZCÜMLE: Bi düşün yakamızdan ya. Gidin tasarrufu devlet kurumlarında yapın. Devletin zenginliklerini ona buna kaptırmayın. Pandemi boyunca sıkıntı çeken ülkemin güzel insanlarını daha fazla zorlamayın...