Aliağa, sadece İzmir’in değil Türkiye’nin en önemli ilçelerinden. Ekonomik faaliyetlerinin yanı sıra toplumsal dinamikleriyle de dikkat çeken bir yerleşim alanı. Aliağa işçi kenti olarak anılan bir...

Aliağa, sadece İzmir’in değil Türkiye’nin en önemli ilçelerinden. Ekonomik faaliyetlerinin yanı sıra toplumsal dinamikleriyle de dikkat çeken bir yerleşim alanı. Aliağa işçi kenti olarak anılan bir yer. Bu yönüyle bakıldığında sol hareketin ve sendikal faaliyetin yoğun olması gereken bir ilçe. Yerel seçimlerde son iki dönemdir bu önerme karşılığını bulmuyor. 2014’te olduğu kadar 2019 yerel seçimlerinde de Aliağa’da MHP’nin belediyeyi kazanması araştırmacıların altını çizdiği bir konu oldu. CHP açısından Aliağa’nın önce kaybedilmesi, 2019’da da kazanılamaması bir şaşkınlık ve moral bozukluğu yarattıysa da bazı hamleler, bu atmosferin dağıldığını gösteriyor. Hafta sonunda (23-24 Ekim) yapılan “Emek ve Barış Şenlikleri”nin ilçede yarattığı etki ve Aliağa halkının sahiplenişi bunun bir işareti. Etkinlik İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu tarafından organize edildi. ACAR’IN DEMECİ Bugüne kadar basın-yayın alanında, hakkını teslim etmek gerek, sadece faaliyetleriyle öne çıkan Aliağa Belediyesi ve başkanı Serkan Acar’ın basına yansıyan demeci de bu anlamda dikkate değer. Dengeli bir dil kullanmaya özen gösteren Başkan Acar’ın eleştirel tonunu görmemek mümkün değil: “Bundan sonra da bu tarz etkinlikler için Aliağa’mızın tercih edilmesi en büyük temennimizdir. 2,5 yıl sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Aliağa’mızda ilk hizmeti olan bu şenliklerin Aliağa’mıza ve İzmir’imize hayırlı olmasını diliyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in Aliağa’ya gelmişken Büyükşehir’in görev alanına giren başta kanalizasyon ve diğer altyapı sorunlarına da el atacağına inanıyorum. Milletimizin bayramı olan 29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarımıza da kendilerini davet ediyorum” CHP’nin belediyeyi kaybettiği ilk beş yılda hiç yapılmayan, 2019’da yeniden gerçekleştirilen etkinliğin kentteki sol, sosyal demokrat kitleyi sahaya taşıdığı bir hakikat. Bu derleniş, Aliağa halkına “Biz varız” mesajını veriyor. Meydanda Eğitim Sen, ADD, DİSK’in yanı sıra Aliağalı kadınların stantlarla ve hatta sayıca görünürlüğünün fazla olması sanıyorum bu kentteki kadınların somut talepler konusundaki ısrarın yansıması. Aliağa’da kapatılan kadın sığınma evinin tekrar açılmasıyla ilgili imza toplanıyor olması da bunun göstergesi. Tabii CHP’nin kadın ve hukukçu bir ilçe başkanının olması da bu alanın gündemde olmasında etken. Etkinliğin ikinci gününde sayısız emekçinin işinden özel izin alarak alana geldiğini gördüm. Kendileriyle sohbet ettiğimde de, “Aliağa böyle bir ortamı özlemişti. Bir araya gelmek insana özgüven ve yalnız olmadığı duygusu veriyor” sözlerini duydum. Kardeş Türküler konseri başladığında ise meydanın kapasiteyi aşarak dolduğunu söyleyebilirim. CHP İlçe Yönetimi, kadın kolları ve diğer birimlerinin de büyük ölçüde meydanda olduğunu her stantla ayrı ayrı ilgilendiklerini gördüm. İki günlük Aliağa izlenimleri CHP’nin Aliağa’yı terk etmediğini gösteriyor. Bundan sonra bakalım neler olacak.