Bırakmak.. Bırakabiliyor olmak.. Yazıldığında çok kolaymış ama konuşurken ya da içinde yuvarlanırken hiç de öyle görünmüyor. Birçok insan deneyimliyor bırakamama durumunu. Deneyim kelimesini özelli...

Bırakmak.. Bırakabiliyor olmak.. Yazıldığında çok kolaymış ama konuşurken ya da içinde yuvarlanırken hiç de öyle görünmüyor. Birçok insan deneyimliyor bırakamama durumunu. Deneyim kelimesini özellikle seçtim aslında, çünkü bırakma süreci öylece tuttuğunu bırakıvermek gibi bir durum değil. Özel bir deneyim olduğuna inanıyoruz danışanlarımla birlikte. Kendi hayatlarımızdan yansımalara bakıyoruz, neredeyse hepsi ortak! Bu deneyimin içinden geçmek için öncelikle fark etmemiz gereken durumlar var. Neleri oldurmaya çalışıyorsunuz? Neleri tutuyorsunuz sizce? Mesela elleriniz size bir şeyler söyleyebilseydi, nelerin ona yapıştığını ve bırakamadığını söylerdi? Bu soruların cevapları çok çeşitli olabilir, lütfen kendinize izin vermeye çalışın. Örneğin ailenizi bir arada tuttuğunuzu düşünebilirsiniz, sanki siz giderseniz yıkılacakmış gibi, çünkü bunu hisseden birçok insan var! Yalnız değilsiniz.. Ya da bir bağımlılığınızı tutuyor olabilirsiniz. İlişkinizi, işinizi.. Kaygılarınızı sıkı sıkı tutuyor olabilirsiniz mesela. Büyüyüp kocaman olmuş olabilir. Hani hep meditasyonlarda derler ya nefes verdikçe rahatlayalım diye. İşte o nefesi de tutuyor olabilirsiniz örneğin. Bedeninizi tutuyorsunuzdur belki. Bazılarımız sürekli kendini sıkar, kaslarını sıkmış pozisyonda saatlerce duruyorsunuz ve fark etmiyorsunuz bile, ufak bir kontrol.. Yanında rahat etmediğiniz ama bir türlü sınır da koyamadığınız kişileri tutuyor olabilirsiniz. Şimdi tam burada, neden tutuyorsunuz ki onları diye sormak geldi içimden. Ama bir sürü cevabınız olduğunu da biliyorum. Hepimizin var. Ya da daha genel bakalım, hayatı da tutuyorsunuzdur mesela. Haz peşinde koşturup durduğumuz bir koşu bandı gibi, sonu hiç gelmiyor. Bırakma noktanız asla yokmuş gibi. Sırtınızda neler yazdığına dair bir yazı yazmıştım geçenlerde. Ah! Orda bile bırakamadıklarımızdan bahsediyordum demek ki. Şimdi bu kadar tuttuğumuz şeyi anlamaya başladık, bırakmanın bazen ne kadar zor olduğunu görebiliyor musunuz? Bu yüzden özel bir deneyim, kişiye özgü bir olay işte. Birilerini hayatınızdan çıkarmak -örneğin boşanmak- sizin için çok zor iken bir başkası için çok kolay olabilir. Siz hayallerinizin peşinde giderken bir diğeri kendini hayalleri çoktan sönmüş halde bulabilir. Yaşadığımız çoğu şey aynı gibi görünse de kişiler arasındaki farklar birçok şeyi değiştirebilir, bunu da hatırlatmadan geçmeyelim. Tüm bu farklılıklara rağmen, birbirlerine benzeyen ve hepimizin tutunduğu bazı parçalar var. Ve bırakmak için beklediğiniz o iyi zamanlar.. Hiç gelmeyen o zamanlar.. Şu zamanlara biraz eğilip üzerine düşünsek mi?