’Biz Sizleri...

Biz Sizleri Çok Sevdik’ başlığıyla yayınlanan ‘Boğaziçi Üniversitesi Ayvalık Okulları Projesi’ adlı yayın, Boğaziçili öğrencilerin Ayvalık’ta sosyal kaynaklara erişimi sınırlı çocuklarla hayata geçirdiği gönüllük çalışmasını hikayeleştiriyorKurtarıcı değildi o. Karşılıklı bir dönüşümdü aslında yaşanması gereken’ sözleriyle özetlenen gönüllük deneyimi, sivil alana katkı sunan ve sunmak isteyen her gönüllü için ilham verici ve yol gösterici bir kolektif çalışma. “Boğaziçi Üniversitesi Ayvalık Okulları Projesi” adlı yayında kullanılan dile öğrenciler KOBİ ismini vermiş. “Kolektif Bilinç” olarak adlandırdıkları, ana karakterlerin hem detayları anlattığı hem de gözlemci bir bakışla kaleme alınmış. Proje süresince gönüllüler arasındaki yönetişim şekli ve çocuklarla kurulan ilişkinin niteliğinden atölye programı, konaklanan yerlerin temizlik düzenine kadar her konu toplantılarla karara bağlanmış. Kitap, üniversite öğrencilerinin gönüllük deneyimlerini çocuklarla birlikte karşılıklı öğrenme sürecinin de hikayesi. ŞEKİLLENDİRENLER ANLATTI Projenin şekillenmesinde ve koordinasyonunda yer alan Boğaziçi Üniversitesi’nden Fikret Adaman ve Boğaziçi öğrenci ve mezunlarla gönüllük deneyimlerini konuştuk. Adaman, “Eski günlerde Boğaziçi Üniversitesi bu tür “toplumsal dayanışma” projelerini desteklemekteydi. Son 15 aydır maalesef ayrı bir düzen hüküm sürmekte. Üniversitelerin toplumsal dayanışma projelerini yürütmesi; o türdeki projelerin içinde yer alması, yerel yönetimlerle bu alanlarda işbirliklerini gitmesi çok önemli” ifadeleriyle üniversitedeki mevcut durumu özetliyor ve sözü öğrencilere bırakıyor. PROJENİN TARİHÇESİ Boğaziçi Üniversitesi ve Ayvalık Zeytin Çekirdekleri Derneği birincil ortaklığında süregelen çocuklara yönelik yaz ve kış okullarının kökleri pek de uzak olmayan başka bir yerleşkeye, Soma’ya, uzanıyor. 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma madenlerinde vuku bulan katliam, Boğaziçi Üniversitesi’ni, öğrenci, çalışan ve akademisyen kimliklerini bir yandan taşırken müşterek bir düzlemde, bir çalışma grubu kurmaya itti. Soma yerelinde yapılan ziyaretler ve çalışmalar sayesinde bilgi üretme şansı doğmuş oldu. Hazırlanan rapor (Ge-li-yo-rum Diyen Facia, Boğaziçi Üniversitesi Soma Araştırma Grubu 2014) ve düzenlenen sempozyum(24-25 Ekim 2014, Soma’yı Hatırlamak: Hakikat, Adalet ve Mücadele) ile beslenen tartışmalar bölgedeki tarımda yaşanan dönüşüme uzanmış bulundu. Böylelikle, zeytin yasa tasarısını tartışmaya ve yeni bir araştırmaya kapı açan Boğaziçi Üniversitesi Delice Zeytin Dayanışması yine aynı biçim ve müştereklikte kuruldu. Üniversiteyi kurgusal alanında sıkışıklığa hapsetmeme, “dışarısı ve içerisi” ikiliği dışında bölgeler arasında karşılıklı ilişkiler kurabilme, bu ilişkileri devamlı, canlı ve birbirini içerebilme dertleri ile iki grup da çalışmalarına devam etti. Bu saha çalışmaları esnasında, Ocak 2015’te, Delice Zeytin Dayanışması, Ayvalık Zeytin Çekirdekleri Derneği ile tanıştı. Bu tanışıklıktan ortak eylemlilik üretme fikri ortaya çıktı. Üniversitelerin verili bir bölgeyle süreğen bir dayanışma pratiği kurabileceği, böylesi bir ortaklaşmanın üniversiteler ve karşılaşmalar düzleminde eylem üretiminde girdiğimiz arayışlara verebileceği cevapların arzusu ile Boğaziçi Üniversitesi Ayvalık Yaz Okulu 2015 ile sahaya adım atıldı. 2015 ilkbahar aylarında yapılan kurgusal hazırlıklar ve çalışmalar sayesinde projenin kapsamı ve işleyiş mekanizması belirlendi. DÖNÜŞTÜRÜCÜ DENEYİMLER Bu bir sosyal sorumluluk projesi mi? Sivil toplum faaliyeti mi? Üniversitenin dahil olduğu gönüllülük çalışması mı? Boğaziçi Ayvalık Okulları, Boğaziçi Üniversitesi’nde çeşitli bölümlerden gönüllü olan öğrencilerin ve okulumuz mezunların çalıştığı bir proje. Gönüllüler olarak sahaya adım atmadan önce çocuklarla iletişim, gönüllüler arası iletişim, ilkyardım, cinsel şiddetle mücadele konulu eğitimler alıyoruz. Sinema, tiyatro, fotoğraf, bilim, dans, sanat, müzik gibi birçok farklı alanda her dönem atölyeler açılıyor. Bu atölyelerin planlarını, içeriklerini de gönüllü öğrenciler hazırlıyor. Sonrasında Ayvalık’ta bulunan Zeytin Çekirdekleri Derneği aracılığıyla bu içerikleri sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı çocuklarla buluşturuyoruz. Temel amaçlarımız arasında sosyal etkinliklere erişimi kısıtlı olan çocuklara kendilerini özgürce ifade edebilecekleri ve farklı ilgi alanlarını deneyimleyebilecekleri bir etkileşim alanı yaratmak, bölgede yaygın olan ayrımcılık ve şiddet dilini olumlu bir dile dönüştürmek ve oluşturduğumuz bu alanı sürdürülebilir ve dinamik tutmak yer alıyor. Ayvalık Okulları projesi devam ediyor mu? Projede yer alan öğrencilerin ne tür içgörü ve deneyim elde ettiklerine dair neler söylersiniz? Aktif olarak devam etmekte olan projemizde pandeminin başlamasıyla birlikte atölyelerimizi online yapmaya başlamıştık. Eylül 2021 itibariyle ise hibrit sisteme geçiş yapmış bulunuyoruz. Dönem açılışını yüz yüze yaparak çocuklarla tanışma şansımız oldu; atölyeleri ise dönem içinde çevrimiçi olarak yürüttük. Yüz yüze bir kapanış partisi için yine ekip olarak Ayvalık’ta idik. Bu dönem de aynı şekilde devam ediyor olacağız. Bu süreçte sahada ve online atölyelerde yaşadığımız deneyimler çok dönüştürücü oldu diyebiliriz. Çocukların atölyelere gösterdiği ilgi ve bunun sonucunda gördüğümüz değişimler bizim için çok kıymetli. Aynı zamanda proje bizlere yürütücülük ve işbirliğini hiyerarşik olmayan bir zeminde inşa etmeyi öğretti. Çocukların cin fikirleri, hayal güçleri ve ilginç soruları arasında olmak hepimizin ruhuna iyi geliyor diyebiliriz. Bir kamu üniversitesinin bu tür bir faaliyeti yürütmesi için finansal ve diğer kaynakları nasıl temin ettiniz? Gönüllülük üzerine kurulu bir proje olan Ayvalık Okulları’nın günümüze kadar devam etmesindeki en önemli unsurlardan birisi bağışlardır. Çeşitli yollarla projenin duyulmasını ve bağış yapılmasını sağlamak adına çalışmalar yürütmekteyiz. Çanakkale’den Ayvalık’a 235 kilometrelik bir koşu düzenleyerek bağış akışı olmasını sağladık. Neden proje faaliyetlerini kitaba çevirme ihtiyacı duydunuz?Biz Sizleri Çok Sevdik’’ adı altında projenin öyküsünü anlatan bir kitap oluşturduk. Kitabımız projenin amaçlarını, yöntemlerini, gönüllüler arası işleyişi, çocuklar ile kurduğumuz iletişimi ve daha projeyi bugünkü haline getiren birçok şeyi projeyi tanıtma ve okuyanları benzer projeler için heveslendirme amacı ile yazılmıştır. Dileyen kişiler bu kitabı ücretsiz bir şekilde temin edebilirken dileyen kişiler de karşılığında bağışta bulunabiliyor. Nasıl geri dönüşler aldınız? Üniversite öğrencileri olarak bu tarz gönüllü çalışmalarda bulunmanın ve diğer öğrenciler ile ortak bir paydada buluşup aynı ilkeleri gözeterek sürdürülebilir bir proje ortaya koymanın günümüz dünyasında çok önemli bir yeri olduğunu düşünüyoruz. Gönüllüler olarak çocukların hayatına dokunmak ve onlarla ortak bir alanı paylaşmak bizim için karşılıklı bir değişim demektir. Bu noktada kendimizi birer öğretici ya da kurtarıcı olarak görmeyip çocuklarla aramızdaki iletişimi karşılıklı bir dönüşüm olarak değerlendiriyoruz. Bu da aslında çocukların bizden öğrendiği kadar bizlerin de onlardan öğrendiğimizin göstergesidir. Bu süreçte bizler çoğu zaman çocuk olmayı ve çocuğun gözünden bakmayı deneyimlemiş oluyoruz ve bu da bize çok farklı bakış açıları kazandırıyor. Kaynak : Boğaziçi Üniversitesi PROJENİN AMAÇLARI : Maddi ve ailevi nedenlerden ötürü eğitim imkanlarına ve sosyal etkinliklere erişimi kısıtlı çocuk grubunu farklı ilgi alanlarıyla tanıştırmak, bu alanlarda deneyim kazandırmak. Atölye içerikleri aracılığıyla sosyal ve fiziksel çevreye duyarlılık teması üzerinde şekillenen bir iletişim kurmak. Kırsal ve şehir merkezi arasında yaygınlaşan ayrımcılık ve şiddet dilini olumlu bir dile dönüştürmek. Ekolojik yaşam, çocuk ve kimlik, çocuk hafızası ve geri dönüşüm temalarına ağırlık veren atölye çalışmaları ve etkinlikler düzenleyerek bu temalarda farkındalık oluşturmak. Çocukların düşük olan okula devam oranlarının artmasına katkıda bulunmak Çocuk ve gençler arasında artan madde ve sigara kullanımını önleyici işlevi olan alternatif bir grup sunmak, ilgi alanları kazandırmak Artan sayıdaki çocuk işçilerin sosyal faaliyetlere erişimini sağlamak, okula devam süreçlerini desteklemek Kırsal ve şehir merkezinde yaşayan farklı yaş grubu ve eğitim seviyelerinden kadın gruplarıyla etkileşime girmek, Çocuk yaşta evlilik ve eğitim hakkından mahrum bırakılma gibi gözlemlenen sorunların konuşulabileceği bir platform oluşturmak Çocuklarla oluşturulan etkileşim alanını annelerin de katılımıyla genişletmek, dönüşüm sürecini anneleri de kapsayacak hale getirip güçlendirmek Proje dahilinde deneyim kazanan çocukların kendi deneyimlerini aktaran, projeye destek veren konuma geçmelerini teşvik ederek dinamik bir yapı oluşturmak. Boğaziçi Üniversitesi gönüllülerini Ayvalık’ta yaşayan farklı arka plana sahip çocuk ve gençlerle bir araya getirip bir etkileşim alanı yaratmak. Yaratılan etkileşim alanını yerelin desteğiyle güçlendirip geliştirmek, kendini dönüştürebilen bir yapı oluşturmak Yerelin desteğiyle gelişen ve yereli destekleyen ortak etkileşim alanında bilgi ve eylem üretiminde ortaklaşmak Tiyatro, fotoğraf sergisi gibi ortak üretim çıktıları aracılığıyla yerelle ve üniversite gönüllüleriyle iletişimi düzenli kılmak. Bu tür etkinliklerle çocukların öz-yeterlilik duygularını güçlendirmek. Boğaziçi gönüllülerinin ve yereldeki birçok grubun katılımıyla oluşan ortak etkileşim alanını sürdürülebilir organik bir yapı haline getirmek.