Kendinizi hiç değersiz hissettiniz mi? Sanırım bu soruya hayır diyecek tek bir kişi bile yoktur. Çünkü biz evrendeki süregelen yaşayış içerisinde en zayıf varlıklardan biriyiz. İnsan dünyaya geldiğ...

Kendinizi hiç değersiz hissettiniz mi? Sanırım bu soruya hayır diyecek tek bir kişi bile yoktur. Çünkü biz evrendeki süregelen yaşayış içerisinde en zayıf varlıklardan biriyiz. İnsan dünyaya geldiği ilk andan itibaren hayatına bir çaresizlik içinde başlar. Yeni doğan bir bebek yetişkin yardımı olmadan hiçbir ihtiyacını karşılayamaz. Okuduğum bir kitapta; doğadaki tüm varlıkların eksi bir durumdan artı bir duruma geçmek için çaba içerisinde olduğu ve insandaki eksiklik duygusunun da bireyin gelişimi ve insanlığın evrimi için gerekli bir dürtü olduğu yazıyordu. Çok doğru, hepimiz ne kadar çok olguya sahip olsak da bir şeylerin eksikliğini yaşıyoruz içten içe ama çok azımız bu duygunun varlığını kabul edebiliyor. Bunun sebebi de toplumsal değer yargılarına göre “eksiklik” kavramının olumsuzluğu… Eksiklik duygusu kişide her ne kadar huzursuzluğa neden olsa da insan için kaçınılmaz bir duygu. Eksik yönlerimizi hayatta bazı noktalarda kendimizle yüzleştiğimizde kabul eder ve bunun üzerine gideriz. Yani eksiyi artıya çevirmek için gayret gösteririz. Yazımın başında belirttiğim değersizlik duygusu ise eksiklik duygusu gibi insanı daha fazla ilerlemeye güdülemez. Değersizlik duygusu kişinin kendini diğer insanlardan daha önemsiz hissetmesi demektir ve birçok durumda olduğu gibi genelde sorunun kökü kişinin çocukluğundadır. Değer görmemiş insan kimseye değer veremez. Tabi, bu değersizleştirilerek büyütülmüş bir çocuğun ömrünün sonuna kadar böyle yaşayacağı anlamına da gelmiyor. İnsanlara değer vermeyi çocukluğunda öğrenememiş olan kişi yetişkin bir birey olduğunda önce kendine önem vermeyi öğrenmelidir. Eğer kişi kendine değer vermeyi öğrenirse diğer insanları da değerli görmeye başlar. Yani insan kendine verdiği değer kadar diğer insanları değerli görür, bu bir doğru orantıdır. Varoluşun getirdiği sorunlara güvenli ve gerçekçi bir biçimde yaklaştığımızda değersizlik duygusunu yaşamayız. İnsan yenilgiyi de başarı gibi yaşamın doğal bir parçası olarak kabul ettiğinde karşılaştığı durumlardan ve kendisiyle ilgili gerçeklerden kaçmaz. İç dünyasındaki çaresizlik duygusu ve dış engeller kişinin yapıcı olmak için çabalamasını sağlar. Kısacası şu üç günlük hayatta içinizi yiyen eksiklik ve değersizlik duygularından kurtulmak için önce eksik yanlarınızı keşfedip artıları artırmalısınız. Bunu yaparken kendinize ve diğer insanlara zarar vermeyecek boyuttaki kusurlu yanlarınızla yüzleşip hızlıca kabullenme evresine geçmelisiniz. Siz böylesiniz ve böyle de çok değerlisiniz.