En çok hangisine pişmansınız?

En çok hangisine pişmansınız? Affettiklerinize mi yoksa affetmediklerinize ya da affedemediklerinize mi?Ama ne yaptın sen de yaa, böyle de dan diye sorulmaz ki!’ dediğinizi duyar gibiyim. Yazıp yazmamak arasında gidip geldiğim bir anda masa takviminde bir kelime takıldı gözüme; güven! Sonra bir şarkı anımsadım çoookkk eskilerden; ‘Aşk her şeyi affeder mi?’ diyen. ‘Sadece aşk mıydı peki güven isteyen?’ diye düşünmeden edemedim. ‘Önce güven’ diyerek çıktığınız kaç yoldan hayal kırıklığıyla dönüp de uzunca bir süre yollara düşmekten alıkoydunuz kendinizi kimbilir. Peki, ama neden? Kendinize bunu neden yaptınız? HAYATLA MESAFE Yol sizin yolunuz ve yol boyunca da türlü türlü güzelliklere şahit olduğunuz gibi farklı farklı taşlara da takılacaksınız elbette. Bazen göz göre göre o taşa takılıp düşecek, bazen de o taşı farketmeyecek kadar kendinizden emin yürürken takılıp sendeleyecek düşeceksiniz. Ama o yol hep sizinken duraksadığınız ya da yürümeye ara verdiğiniz her bölümde kendi içinizde eksilecek, hayatla aranızdaki mesafeyi açacaksınız. Kendinizle kavga ederken kimbilir kaç kişiyi ya da neleri affettiğinizi hiç düşündünüz mü sizden daha değerli bir şey olmadığından habersizce... Arkadaş, eş, dost, aile, akraba... ‘Ben bunu affedemem’ dedikten sonra kaç kez affettiniz acaba kendinizden habersiz? Ya da ‘Tamam bu seferlik affediyorum’ dedikten sonra kaç kez aslında affedemediğiniz için hem kendinize hem karşınızdakilere bitmek bilmeyen cezalar ödettiniz? ‘Önce kendizi sonra da sizi hayal kırıklığına uğratanları affedin’ gibi klişe bir cümleyle size yapılan her ne varsa affedin dememi bekliyorsunuz belki bu yazdıklarımdan sonra ama tam aksine affetmeyin! BADEM GÖZLÜ KÖR Yolunuza devam ederken sizi mutlu olmaktan alıkoyacak hiçbir şeyi affetmeyin. Gönlünüzü kıran, aklınızı karıştıran, içinize sinmeyen, ‘Acaba’ dedirten kimseyi ve hiçbir yanlışı affetmeyin. Aranıza çektiğiniz çizgileri derinleştirin ve yolunuzda yürümekten asla vazgeçmeyin. Ne ölünce badem gözlü olan bir kör olmayı ne de kör dediğiniz birinin ölünce badem gözlü olmasını kabul ettirmeyin kalbinize... Sadece aşk değil, insana dair hiçbir ilişki, hiçbir duygu her şeyi affedemez. Herkesin farklı sınırları, farklı hassas noktaları ve apayrı duygu dönüşümleri vardır. Kendinizi giderek çoğalan kişisel gelişimcilerin klişelerinden ya da içten içe yapamadıklarını size yaptırmaya çalışan yakınlarınızın ‘Ben olsam...’ gibi yönlendirmelerinden koruyun. Yolun yalnızca size ait olduğunu unutmadan, attığınız her adımda bunu herkese hatırlatarak yürümeye devam edin. Başkasının affederek mutlu devam ettiği yol sizin için dikenli bir yol olabilir. Kendi sınırlarınızı bilin... Affettikleriniz de affetmedikleriniz de affedemedikleriniz de sizin yolunuzun bir parçası... Mutlu olmanıza vesile olacak ya da sizi mutlu edecek o yolda ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın. 3 günlük dünyada hayatla aranıza 5 günlük mesafeler koymayın. Hata hesabı yapmayın, mutluysanız konuyu kapatıp arkanıza yaslanın ve kendinize bol hatırlı bir kahve ısmarlayın...