Bucalıların yıllardır hasretle beklediği o an geldi çattı. Tam 62 yıl boyunca Türkiye’nin dört bir yanından binlerce mahkûma ev sahipliği yapan, İzmir ve Buca...

Bucalıların yıllardır hasretle beklediği o an geldi çattı. Tam 62 yıl boyunca Türkiye’nin dört bir yanından binlerce mahkûma ev sahipliği yapan, İzmir ve Buca için sembolik bir yer olan Buca Cezaevi’nde yıkım işlemi başladı. Adalet Bakanlığı tarafından yıkım ihalesi yapılan Buca Cezaevi, 1959 yılında tam 80 hektarlık bir alanda inşa edilen İzmir Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda yolun sonuna gelindi. Önceki dönem Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ve Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ın yoğun gayretiyle ilçenin kanayan yarası haline gelen cezaevi çok kısa bir süre sonra tarihe karışmış olacak. Buca’nın en merkezi noktasında konumlanan cezaevinin yıkımının ardından Buca’da yıllardır çözüm bekleyen trafik sorunu başta olmak üzere birçok sorun da tarihe karışmış olacak. Kamuoyunun yeşil alan, kent meydanı ve yol beklentisi içerisinde olduğu yıkımı süren Buca Cezaevi kampüsünde neler yapılacağı çok yakında açıklanacak. Dilerim Hükümet ve yerel yönetimler uyumlu bir şekilde hareket eder ve Buca’ya şahane bir eser kazandırılır. 45 GÜN SÜRECEK Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen ihalede, 16 milyon 420 bin lira teklif yaparak ihaleyi alan firma, yıkım işlemine başladı. İhaleyi alan firmanın yetkilileri, 45 gün içinde yıkım işlemini tamamlamayı hedefliyor. 62 yıl hizmet verilen yapının yerine yeşil alan, ticaret alanı ve belediye hizmet alanı yapılması planlanıyor. Hızlı şehirleşmeyle mahallelerin arasında kalan Buca Cezaevi, ‘Susuz Yaz’ ve ‘Ben Doğarken Ölmüşüm’ gibi Yeşilçam filmlerine de ev sahipliği yaptı. Bülent Ersoy ve İbrahim Tatlıses gibi ünlü isimler de geçmiş yıllarda Buca Cezaevi’nde yattı. İzmir’in ve Türkiye’nin hafızasında iyi ve kötü olaylarla yer alan Buca Cezaevi’nin en azından bir bölümünün müzeye dönüştürülerek değerlendirilmesi ve kente kazandırılması hoş olurdu. İzmir’de son dönemde turizmde ardı ardına atılan adımların ardından ‘cezaevi temalı müze’ İzmir’in turizminin geleceğinde sembolik bir adım olabilirdi. Siyasetçiler 24 saat uzun bir süre derler. Belki de cezaevi tamamen tarihe karışmadan yetkililer harekete geçer ve ortaya şahane bir müze çıkar… Trafik sorununun olmadığı, yeterli yeşil alan ve soluk alınabilecek parklarıyla Buca’nın hak ettiği değere kavuştuğu günleri görebilmek ümidiyle…