Geçtiğimiz yazıda Lidyalılar’dan günümüze paranın değişimi, dönüşümü ve canlılığı üzerinde...

Geçtiğimiz yazıda Lidyalılar’dan günümüze paranın değişimi, dönüşümü ve canlılığı üzerinde durmuştuk. Şimdi ise yeni formlarından biri kriptolojiyi ele almak istiyorum. Ne ola ki bu blockchain teknolojisi? Kripto para nedir? Hangi cüzdan bu elle tutulamayan ama gözle görülebilen? Teknoloji kendini hızla yeniliyorken son dönemde finansal işlemler artık öylesine büyük bir hız ivmesi almaya başladı ki mobil bankacılık sistemleri akla hayale sığmayacak yatırımlar ve kullanım ağları çeperiyle beraber hızlı bir gelişim süreci göstermeye başladı. Diğer yandan global bir dijitalleşme çağının, hız faktörünün öncelik halini aldığı hatta ve hatta köylerde dahi kullanılan online alışverişin elbette sanal bir birimi olmalıydı. Daha önceleri ise oyun oynayan gençler eminim bilirler, kripto paralar aslında oyun havuzlarında kullanımdaydı. Elbette geçen zamanla beraber dünyada paranın ve bizlerin dolaşım hızı arttıkça, bu ivmenin doğuracağı bir sonuç daha vardı... Tam da bu noktada siber suçlar karşımıza çıkmaya başladı. Rapora göre FBI, geçen yılın tamamında 3,5 milyar dolar kayba yol açan 467 binden fazla siber suç şikayeti aldı. Öyleki bu rakamlarla 2019, en yüksek şikayet sayısının ve şimdiye kadarki en büyük dolar kaybının yaşandığı yıl oldu. Bir şekilde siber saldırılar milyonlarca doların kaybına ve el değiştirmesine neden oluyordu. İşte bu noktada güvenlik ihtiyacı doğdu. En basit haliyle şifreleme yani ‘Kriptoloji’ karşımıza tamda bu güvenlik sorununa parmak basan bir kavram olarak karşımıza çıktı. Sanal paranın adeta nefes almasını sağladı. ÖNCE SANAL GÜVENLİK Cep telefonlarımıza sığmış bir dünyadan evimize gelen ekmeğe kadar artık sanal para kullanımda. Korunma ve güvenlik için, okunabilir durumdaki bir bilginin istenmeyen taraflarca okunamayacak hale dönüştürülmesinde kullanılan tekniklerin tamamı olarak anlatmaya çalıştığımız bu kavram, adı itibariyle de aslında güvenliği içinde barındırıyor aslında. Crypto ve currency kelimelerinin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmış, Cryptocurrency deyimi kripto, şifreli para anlamına geliyor. Hala tartışmalar devam ediyor olsa da, gençlerin ‘kimin ya bu kripto para?’ sorusunu duyuyoruz. Lakin evet arkadaşlar, kripto para/kriptoloji internet aracılığıyla kullanılan, hiçbir merkezi otoriteye ya da aracı kuruma bağlı olmayan, sanal para birimini ifade ediyor. Merkezi otoriteye bağlı olmayışa yönelik incelemeleri bir sonraki yazıya saklıyorum.  AŞİNA OLANLARA, OLMAYANLARA  Kripto paralar peki bizim paramızı nasıl koruyor? Kimdir bu kalkan? Bir jenerasyonun kabul etmediği, ‘öyle para mı olur’ dediği kriptolar aslında belirli şifreler kullanılarak yerleştirildikleri sanal cüzdanlardan yine şifreler aracılığıyla kullanılabildikleri için bu adı alıyorlar. Bu şifreleme ise blockchain teknolojisi. Her ne kadar eleştirilse ve bir kesimce kabul edilmese dahi, çoktan gündelik yaşama adapte olmuş bir sistem. Kurumlar tıpkı gerçek parayla yaptıkları gibi harcama yapabiliyor ya da para kabul edebiliyor. Hatta ülkeler artık kullanıma geçtiklerini duyuruyor. Aslında yıllardır bu sisteme aşinayız çünkü banka kartlarımız, sanal kartlarımız veya sanal ortamda yaptığımız her işlemde bu sistemi kullanıyoruz. Zaten sanal kartımız ile yaptığımız bir harcamada, bankanın kasasından fiziki olarak para çıkmadan, sanal olarak para harcıyoruz. Şifreleme yöntemi ve kripto paralar sanıldığının aksine dijital alemde güven veriyor. Aşina olanlara ve olmayanlara biraz kriptolojinin doğuşundan bahsetmek istedim. Paranın ve yeni birimlerin ne olduğunu, hangi amaçla kendine yer edindiğini anlayabilme eşiğinden geçtikten sonra yeni çağın bize getirdiği pek çok başlığı detaylandırmayı diliyorum.