Büyük deprem ve sonrasında devam eden artçılar ve sarsından getirdiği maddi ve manevi y...

Büyük deprem ve sonrasında devam eden artçılar ve sarsından getirdiği maddi ve manevi yıkım hepimize zor günler yaşatıyor. Her birimiz tüm içsel kaynaklarımızı harekete geçirip hem bireysel sürecimizi yönetiyor hem de oluşan dayanışma halkasının bir parçası olmaya çalışıyoruz. Bütün televizyon kanalları ve sosyal medya platformlarında gün boyu depreme yönelik paylaşımlar yapılıyor. Çoğu evde afet bölgesinden gösterilen görüntü ve sesler sayesinde deprem kavramı ile ilk defa tanışan çocuklar, felaketin korkutucu ve kaygı verici yanı ile çoktan tanışmış oldu. Bunun yanı sıra depremi yaşayan illerden güvenli şehirlere gelen depremzede aileler ve çocukları uygun olan eğitim kurumlarına yerleştirildi. Depremden doğrudan etkilenen çocuklar ve dolaylı etkilenen çocuklar sınıflarda bir araya geldi. Dolayısıyla bu çocuklar bir yandan yeni yaşamlarına uyum sağlamaya çalışırken diğer yandan depremin etkileri ile baş etmeye çalışıyor. Deprem kavramı sadece bizim değil, çocuklarımızın da hayatında artık. Artık hepimizin bildiği bir gerçek var ki duygularımızın bulaşıcı olduğu. Bizlerin yaşadığı korku ve kaygı çocuklarımıza da geçiyor. Bu yüzden ebeveyn olarak bizlerin çocuklarımıza deprem kavramını aktarım şekli çocukların deprem algısını doğrudan etkiliyor. Peki, çocuklara depremi en doğru nasıl anlatmalıyız? Öncelikle çocukların var olan deprem algısının ne olduğunu anlamak için onlara depremin hakkında ne bildiği ve deprem hakkında ne hissettiği sorularak bir sohbet başlatılır. Eğer çocuk o an bu konuda konuşmak istemiyorsa çocuğu kesinlikle zorlayın. Deprem kavramının çocuklar için yeni ve merak oluşturan bir kavram olduğunu unutmayın. Bu nedenle çocuğun soruları geçiştirmeden depremle ilgili merak edeceği soruları size rahatlıkla sorabilmesine müsaade edin. Gerekirse depremi anlatan hikaye ve masallara başvurabilirsiniz. Çocuğun yüzünde kaygı veya korkuya bağlı bir ifade oluşursa çocuğun duygusunu aynalayın bu ona anlaşılır hissettireceği için rahatlamasına da neden olacaktır. Çocuğun depreme dair varsa yanlış algısı bu algıyı değiştirmeye çalışın. Özellikle deprem insanda en temel duygu olan güvenlik duygusunu zedeler bu yüzden çocuklar kendilerini güvende hissetmek isterler. Çocuğun korku ve kaygılarını dinleyip onlara güvende oldukları mesajını iletmeyin. Çocukların depremle ilgili olumsuz görüntü ve haberlere erişimini bir süre kesmek onları hem rahatlatacak hem de güvende hissettirecektir. Her çocuğun olaylara verdiği tepkinin yaşına gelişim dönemine ve çocuğun psikososyal durumuna göre değişir. Çocuğun depremin etkileri ile baş etme yöntemi de buna bağlı değişir. Önemli olan çocuğun depreme dair oluşan olumsuz duyguları ile sağlıklı bir şekilde baş edebilmesidir. Bizlerin buradaki rolü, çocuğun duyguları ile yapıcı bir şekilde baş etmeye çalışmasında onlara ihtiyaçları olan rehberliği yapıp gereken desteği vermektir. Sevgilerle...