Neydi beklentiler; Merkez Karar Yönetim Kurulu’na flaş isimler ülkenin tamamını kucaklayan kişiler bir bakıma hanımla...

Neydi beklentiler; Merkez Karar Yönetim Kurulu’na flaş isimler ülkenin tamamını kucaklayan kişiler bir bakıma hanımlarda öne çıkacaktı. Merkez karar yönetiminden sonra bakanlar kurulunun nasıl olacağı tahmin edilecekti. İkisi de olmadı. Konuşmalarda genel bir değerlendirme yapılması bekleniyordu beklenen olmadı sanki ben odaklı bir kongreydi. Emekli sorunları, arkası kesilmeyen kadın cinayetleri, genç kuşağın sorunlarına beklenildiği kadar değinilmedi. İş merkez karar organı listesine gelince. Öncelikle listedeki hanımların, Ermeni, Roman, Süryani, Alevi, Arap isimlerin göstermelik olduğunu düşündürüyordu. Bazı eski partililer hatta bir takım görevlerde bulunmuş olanların partisinin DNA’larında milliyetçilik olmadığını belirtirken söylemler ile icraatın tam bir çelişki olduğunu, belirtmeleri belli ki kongre kendilerini mutlu etmemişti. İyi Parti’den gelenlerin değerlendirilmesini danışıklı dövüş tam bir çelişki gibi ifade edenler oluyordu. Gökçek, Arınç, Albayrak gibi isimlere yer verilmesi, kongreye ‘Babalar ve oğulları kongresi mi?’ gibi söylentilere neden oluyordu. Kongreyi halk odaklı olmaktan çok çelişkiler ve geçinemeyenlerin başarısı gibi gördüklerini söylüyorlardı. Kongrede bir beklentide partiye zarar verenler hakkında ışık tutacak bir açıklamanın olmaması eleştiriliyordu. Kim bu zararlılar ve partiye ne zaman gelmişlerdi anlatılmalıydı görüşü çok yaygın bir konu oluşturuyordu. Bir kısım memnuniyetsizler işi daha ileriye taşıyarak halkın yanıltıldığı kanaatini taşıdıklarını ifade ediyorlardı. Kongre ile ilgili iddialar böyle olsa dahi bir gerçek vardı. REİS DAMGASI Öyle veya böyle Reis kongreye damgasını vurmuştu. Derli toplu disiplinli tertipli bir kontrol oluyordu. Her ne kadar virüs konusunda herkese yasak varken bu kongreler olur mu denilse de. Her şey mecrasında devam etmiş ülkede yeni ufuklar yeni vaatler yeni sözler ile bir olağan kongre daha bitmişti. İyi şeyler olurken parti içindeki bir densizin kokain macerası ve kokmuş serveti ile huzur kaçırması bir sürü gereksiz yeni ve yıpratıcı söylemlere neden olması hiç hoş olmamıştı. Partinin üst düzey yetkilileri selamı bile vermeye hatta randevu vermeye imtina ettikleri toplumsal değerleri olan insanlara bu tiplerin tercihleri konulur oluyordu. Aklı başında yöneticilerin çirkin bir oyununa gelmeleri hiçte hoş olmamıştı. Şimdi görülen o ki ilişkilerini topluma açamayan teşkilat dönüp dolaşıp dar bir alana sıkışmış gibi. Bir türlü yenilenemiyor, güvenlerini kaybettikleri çok belirginleşmiş. O nedenle yanlış insanlara kurban oluyorlar. Bu kaçıncı yanlışlık acaba. Allah yardımcıları olsun