Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam Kabine toplantısı sonrası ekranlara çıkarak, bazı müjdeler verdi. Bu müjdeler arasında en dikkat çekeni, halkın konut sahibi olmasını sağlayacak ekonom...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam Kabine toplantısı sonrası ekranlara çıkarak, bazı müjdeler verdi. Bu müjdeler arasında en dikkat çekeni, halkın konut sahibi olmasını sağlayacak ekonomik tedbirler oldu. Ne dedi Cumhurbaşkanı açıkladığı o üç pakette: “İlk defa ve tek konut sahibi olacak vatandaşlarımıza 2 milyon liraya kadar değere sahip birinci el satın almalar için 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0.99 faizli konut kredisi sağlıyoruz. Düşük gelir grubundaki vatandaşlarımızı ev sahibi yapmaya yönelik sosyal konut projeleri için TOKİ’ye 30 milyar liralık finans sağlayacağız. Ada düzeyinde sadece hak sahiplerine yönelik uygun maliyetli kredilerle kentsel dönüşüm projelerini hızlandıracağız.” Evet, dünyada pandeminin de tetiklediği ekonomik kriz nedeniyle her şey allak-bullak. Maalesef ülkemiz de bundan nasibini alıyor. Hükümet de ülkemizi ve insanımızı bu krizden bir nebze de olsa korumak için çaba sarf ediyor. Yeterli olduğu veya olmadığı tartışılır. Bence bunu düşünmek ve çaba göstermek de takdir edilecek bir çabadır. Ancak, Hükümet’in bu çabalarının daha ilk saatlerden itibaren, nasıl boşa çıkarılmaya çalışıldığı, sosyal medya hesaplarında, “Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından birkaç saat sonra milyonluk konutlara zam yaptılar” minvalindeki paylaşımlarla, ortaya çıkmıştır. Eğer bu iddialar doğru ise bu tam anlamıyla fırsatçılıktır. Hatırlar mısınız? Gıda fiyatlarındaki aşırı artışlar karşısında, yine Hükümet, yüzde 8 veya 18’lik KDV oranlarını yüzde 1’lere indirmişti. Daha bu kararın imzasının mürekkebi kurumadan, fırsatçıların mal ve hizmetlere en az indirilen KDV oranı kadar zam yaptıkları ortaya çıktı. Buna ülke insanı olarak hep beraber şahit olduk. Şimdi, “Biz bu filmi görmüş gibiyiz” dediğinizi duyar gibiyim. Maalesef bu filmi bu senaryoyu defalarca vizyona koyuyorlar. Ve bu ülkeyi yönetenlerin, “Bunlara fırsat vermeyeceğiz, denetleyeceğiz, gereken cezaları vereceğiz” şeklindeki açıklamalarına rağmen, bir türlü çözüm bulunamıyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın önceki günkü açıklamalarının ardından, yine benzer senaryoların vizyona konulduğunu görmek beni gerçekten üzüyor. Konut kredisi faizlerini 0.99’a çekmek ve en azından bunu devlet bankaları aracılığı ile yapmak yerinde bir tedbir. Ama o tedbir bazı uyanıkların “serbest piyasa var kardeşim” safsataları ile boşa çıkarması da, bu millete yapılan en büyük kötülüktür. Ben şimdi Hükümetimiz’den bunun da tedbirini almasını bekliyorum. Fırsatçılara asla ve asla fırsat verilmemelidir. Konut maliyetleri de milletin imkan ve kabiliyetleri de bellidir. Konutlara bu dakikadan sonra fahiş zamlar yapanlar, gereken en ağır cezayı almalıdır. Verilen cezalar da kamuoyuna isim isim ilan edilmelidir. Aksi takdirde Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve bu tedbirleri almak için çaba sarf eden bürokrasinin çabaları boşa çıkacaktır. Bunu bu ülkeye yapmaya, bu zor günlerde ülke insanını istismar etmeye kimsenin hakkı yoktur. 0.99’dan kredi alıp, 10 yıl boyunca dişinden tırnağından artırdığını, boğazından kestiğini faize yatıran insanımız böyle bir muameleye maruz bırakılamaz. Biz yine de iyi niyetle düşünelim. Kimseyi töhmet altında bırakmak gibi niyetimiz olamaz. İş alemimiz de bu ülkenin insanı. Onlar da elini taşın altına koyarak insanlarımızı yuva sahibi yapıyor. Ama bizim sözümüz fırsatçılara. Ve bu fırsatçılar, dün de vardı bugün de var ve gelecekte de olacak. Allah art niyetlileri, haramzadeleri ıslah etsin!