Kentimizi sarsan 6,9 büyüklüğündeki depremden sonra birçok can yitirildi. Cana geleceğine mala gelsin tabi ama sizde çok iyi biliyorsunuz ki mal canın yongasıdır. Ve İzmir’de depremden zarar gören bi...

Kentimizi sarsan 6,9 büyüklüğündeki depremden sonra birçok can yitirildi. Cana geleceğine mala gelsin tabi ama sizde çok iyi biliyorsunuz ki mal canın yongasıdır. Ve İzmir’de depremden zarar gören bina sayısı oldukça fazla… Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yaklaşık 20 gün önce yaptığı açıklamada(araştırmalarıma göre açıklanan yeni bir veri yok ancak sayı tahminimce artmıştır) kentte ortalama 90 bin binada hasar tespiti yapıldığını kaydederek "Hasar tespit çalışmalarımız bugün itibarıyla 90 bin 813 binada yapılmış ve 484 bin bağımsız bölüme ulaşmıştır. Bu kapsamda acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık bina sayımız 384, bağımsız bölüm sayımız da 4 bin 489'a ulaşmıştır" demişti. Depremden sonra İzmir’de yaşayan herkesin ya mahallesinde hasarlı bir bina oluştu ya da bir yakınının yaşadığı binada benzer sorunlar yaşandı. Demem o ki tablo çok acı… Korkunç depremin üstünden 1 ay geçti ama hala sokaklar nakliye araçlarıyla dolu… Mesela bina orta ya da az hasarlı; bu şartlarda ya güçlendirme çalışması yapılacak ya da evler boşaltılacak ve kentsel dönüşüme gidilecek. Tercihi kentsel dönüşümden yana olan kısımdaki kiracılar taşınma ücreti vererek ve belki verdikleri kiranın biraz üstüne çıkıp başlarını sokacak bir ev bularak minimum maddi hasarla olaydan sıyrılabildi. İmkanı olan, ev bulan taşındı. Peki ya imkanı olmayan? Ev sahipleri için olay biraz daha karışık. Ev sahibi deyince akla maddi olarak kiracıdan daha zengin bir aile geliyor. Oysa kredi çekerek ya da zar zor biriktirdiği para ile yıllar öncesinde ev sahibi olan ve tüm varı yoku o ev olan onlarca aile var; hatta ülkemizde birçok aile bu konumda. Böyle bir ailenin yaşadığı binada hasar var diyelim. Bina güçlendirme çalışması değil de kentsel dönüşüm tercih edildi. Tabi dipnot olarak belirtmek isterim dönüşüm öncesinde hasar tespit için özel firmalara ciddi rakamlar ödenmesi de gerekebiliyor. Bu aşama atlatıldığında dönüşüm için müteahhitlerle görüşmeler yapılıyor, projeler kabataslak konuşuluyor uzlaşı sağlandığında da dönüşüm başlıyor. Peki, bedavaya mı? Tabi ki hayır. Metrekare ve konum gibi kriterlere göre değişkenlik gösteren rakamlar ortalama her haneye 100-300 bin TL’ye mal oluyor. 20 saniyelik bir sarsıntıydı. Birkaç gün konuştuk, üzüldük, ağladık ve rutin hayatlarımıza geri döndük. İnsanız normal olan bu alışmaya programlanmışız evet kabul ama yüzlerce aile yıllardır yaşadığı mahallede yıkılan evlerinin karşısındaki konteynerde yaşam savaşı verirken, bir kısmı da girdiği maddi borçtan en az hasarla nasıl kurtulacağının hesabını yaparken daha sonuç odaklı çözümler bulmalıyız…