31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden 9 ayı aşkın zaman geçti. Adaylık sürecinde birçok sivil toplum kuruluşu ile yan yana poz veren, derneklere, kurum ve kuruluşlara çeşitli söz veren adayların bir kı...

31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden 9 ayı aşkın zaman geçti. Adaylık sürecinde birçok sivil toplum kuruluşu ile yan yana poz veren, derneklere, kurum ve kuruluşlara çeşitli söz veren adayların bir kısmı seçimi kazandıktan sonra verdiği sözlerin arkasında durmayı başaramadı. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) İzmir İl Temsilcisi Esin Önder’i muhabirliğe ilk başladığım dönemden bu yana tanıyorum. Ege Telgraf’ta çalışmaya başladığım 2011 yılında o dönem haber müdürlüğümü de yapan Engin Yavuz’un isteğiyle Konak Yenişehir’de bulunan Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne hayvanlarla ilgili bir haber yapmak üzere gitmiştim. Gazetemizi arayan vatandaşlar hastane bahçesinin birçok noktasında sahipsiz köpekler olduğunu bu köpekler nedeniyle bahçede oturamaz, vakit geçiremez hale geldiklerini iddia ediyordu. Haber müdürüm Engin Yavuz da ‘Sen bir hastaneye git dolaş bakalım’ deyince iddiaları araştırmak üzere hastane bahçesinde keşfe çıkmıştım. Ortada bir iddia olunca gazeteciye düşen de iddiaları destekleyecek birkaç kare fotoğraf yakalamak oluyor haliyle. Bilenler bilir, İzmirlilerin resmi adından çok ‘Göğüs Hastanesi’ olarak adlandırdığı Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, çok büyük bir kampüs içerisinde, çam ağaçlarıyla bezeli bir alanda yer alıyor. Nerede bu köpekler diyerek hastane binaları arasında dolaşırken iddia edildiği gibi birçok bağımsız hastane biriminin girişinde kendi halinde sessiz sessiz oturan sokak köpekleri ile karşılaştım. İddia edildiği gibi ne bir hastaya havlıyor ne de çevreye zarar veriyorlardı. Hiçbir poliklinikten içeriye adımını atmayan hayvanlar hastane ekosistemi içerisinde kendilerine yer bulmuş, bulundukları yeri benimsemişti. Hastane bahçesinin farklı noktalarında da hayvanlarla ilgili farkındalık belirten uyarı yazılarını görünce bu hastanede farklı bir anlayış var dedim kendi kendime. HABERİN DÖNÜŞÜMÜ ‘Sokak köpekleri vahşeti’ konulu haber bir anda boyut değiştirmiş, hastanede sokak hayvanları konusunda yaratılan farkındalık konulu bir habere dönüşmüştü. Birkaç görevliye hastanedeki uygulamalar konusunda kimden bilgi alabilirim sorusunu sorunca herkes Enfeksiyon Hastalıkları Doçenti Dr. Güneş Şenol’a yönlendirdi beni. Önce Dr. Şenol’la sonra başhekimle görüşüp hastanenin yarattığı farkındalığı olumlu bir haber haline getirip ‘Bu hastanede hayvana da insana da yer var’ başlığıyla Ege Telgraf’ta yayımlamıştık. Hastanede bağımsız birimlerin kapılarına yerleştirilen ve sadece hayvanların algılayabileceği bir tondan ses yaratan sistem sokak köpeklerinin polikliniklere girmelerini engelliyordu. Yani istenirse sokak köpeklerini kovmaktan çok daha akılcı ve mantıklı çözümler yaratılabiliyordu. Bunca anıyı bayram değil, seyran değil neden anlattın diye merak ediyorsunuz sanırım. Bu haber vesilesiyle tanıştığım Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) İzmir İl Temsilcisi Esin Önder’in bu günlerde büyük bir hayal kırıklığı var. Adaylığı döneminde hayvan haklarını gözetme ve deve güreşlerini yasaklama sözü verip HAYTAP ile anlaşma imzalayan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, başkan seçildikten sonra sözünden dönerek deve güreşlerini düzenledi. HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Önder ‘Başkan sözünden döndü’ diyerek Aksoy’u sert bir dille eleştirdi, hayal kırıklığını dile getirdi. Kültür ve gelenek gibi isimler ardında saklanılarak düzenlenen deve güreşlerinin hayvan istismarı olduğu çok açık. Bu tarz etkinliklere bütçe ayırmak yerine hayvan ambulansı başta olmak üzere ilçede veterinerlik hizmetlerine daha çok yatırım yapılması sağlıklı bir çevre için daha iyi bir adım olur kuşkusuz. Deve güreşi çılgınlığının tez zamanda gündemden kalkması, bu etkinliği düzenlemeyeceğine söz veren başkanların da sözlerini tutmasını diliyorum.