Dünya ve Türkiye bir taraftan  kovid salgını, yangınlar, diğer taraftan sel ve toprak...

Dünya ve Türkiye bir taraftan  kovid salgını, yangınlar, diğer taraftan sel ve toprak kaymaları, buzulların erimesi vb bir sürü doğa olaylarıyla mücadele ediyor. Hiç düşündünüz mü bu doğal felaketlerin sorumlusu kim? Yaşanan bu olaylar bir rastlantı mı? Yoksa bir tesadüfün eseri mi? Veya dünyanın sonu mu geliyor? Bildiğiniz gibi dünyada yaşam bir denge düzen  üzerine kurulu. Tıpkı bir çarklının dişleri gibi. Nasıl bir dişli  kırılıp çark işlemez hale gelirse, doğanın da işleyişini bozarsanız dengeleri bozarsınız. İnsanoğlu hırslarımız, vurdum duymazlığımız, kişisel ihtiraslarımız ve aşırılıklarımız nedeni ile sanki bu dünya üzerinde bir virüs gibi. Aslına bakarsanız  gerçek virüs biziz. Özellikle geçtiğimiz bir yüzyıl içinde doğanın dengesini iyice bozmuş durumdayız. Ağaçları kesip yerlerine beton döküyoruz, dereleri, suları kurutup, çevremizi aşırı derecede kirletiyoruz. Derelerin doğal akışını değiştirip oralara evler dikiyoruz. Deniz canlılarını plastikle zehirliyoruz. Yani farkında olmadan, aşırılıklarımız sonucunda kendimizi de öldürüyoruz. Unutmamalıyız ki doğanın bir parçasıyız, bu doğa, fiziksel yaşamda ortaya çıktık kısaca bu dengenin bir parçasıyız. Ancak tıpkı mutasyona uğrayan bir virüs gibi parçası olduğumuz doğayı yiyip bitiyoruz. O sadece olur… Ne ise o olur. Dere ise yatağından akar. Sen dere yatağını doldurup yol mu yaptın; o da o yolun üstünden akar… Unutma ey insanoğlu doğanın dengesini bozarsanız, doğa da bizim dengemizi bozar. ÖNLEM ALINMALI Türkiye’nin sığınmacılarla başı dertte. Ülkemiz ülkelerinde yaşanan iç savaş vb. olaylardan dolayı birçok sığınmacıyı insani olarak kabul etti. Başta Suriyeli ve Afganistanlılar olmak üzere nedense zaman zaman sıkıntı çıkarıyor. Bunda provokatörlerin  payı büyük. Devletimizin bu sığınmacılara karşı acilen bir tedbir alması gerekiyor. Yoksa ileride önü alınamaz olaylar yaşanır gibi geliyor bana. ERENLER ÖLMEZ Trabzon’un Maçka ilçesinde, PKK'lı teröristlerin erzak çaldığını ihbar edip, güvenlik güçlerine yer gösterirken açılan ateşle şehit olan Eren Bülbül, ölümünün 4’üncü yılında  Türkiye’nin birçok yerinde anıldı. Sosyal medyada küçük yaşında odun taşırken görüntülendiği fotoğrafı ve “Biri de çıkıp demiyor ki Eren iyi ki varsın” paylaşımıyla hafızalarda derin iz bırakan şehit Bülbül’ü, Türkiye kalbine gömdü. Sevenlerinin “İyi ki varsın Eren” sözleriyle hatırladığı Bülbül, çalışkanlığı, vatan sevgisi ve kahramanlığıyla tanıdı. Eren Bülbülü unutmayanlar arasında Foça sevdalısı siyasetçi ve iş insanı Taner Acar da vardı. Çalışanlarına “İYİKİ VARSIN EREN” yazılı t-shirt yaptıran Acar’ın bu duyarlılığını taktirle karşılıyorum. Acar’a, niçin böyle bir şey yaptığını sorduğumuzda: ”Şehit Eren Bülbül 11 Ağustos 2017'de Trabzon'un Maçka ilçesi kırsalında PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucunda henüz 15 yaşındayken fedakarca ve her Türk evladının gösterdiği cesaret ile şehit edildi. Eren Bülbül kendi facebook sayfasında “Biri de çıkıp demiyor ki: Eren iyi ki varsın" diye yazmıştı. Bizler Foça’dan yüksek sesle bağırıyoruz şimdi #iyikivarsıneren” hep var olacaksın… hainler, düşmanlar şunu çok iyi bilsin ki bu topraklarda Erenler bitmeyecek.”