Korona virüs salgını, tüm dünyada yeni politikalar uygulamaya ve cesaret edilmesi güç önlemler almaya zorladı. İnsan davranışlarını değiştirdi. İnsanlara farklı bir günlük hayat sundu. Ancak siyasile...

Korona virüs salgını, tüm dünyada yeni politikalar uygulamaya ve cesaret edilmesi güç önlemler almaya zorladı. İnsan davranışlarını değiştirdi. İnsanlara farklı bir günlük hayat sundu. Ancak siyasiler, kaldıkları yerden devam etmek isterken,  yapılan seçim ve kamuoyu yoklamalarında hüsrana uğramaya başladılar… Dünya ülkeleri korona virüs salgınıyla boğuştuktan sonra en başta ABD ve Fransa, Ortadoğu'daki kronik gerilimlerin artmasını engelleyemedi. Bir yanda ABD-Rusya çatışması, diğer yanda ABD-İran çatışması daha da su kaldırmaz hal almaya başladı... ABD-Rusya çekişmesi, iki ülkede zirvede devam ediyor. Bu ülkelerden biri Libya. ABD Libya'da, Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu'na (LUO) karşı başkent Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) sempati duyuyor ve onu destekliyor. Rusya ise Hafter'in yanında yer alıyor. Washington, Moskova'yı LUO'ya MIG-29 savaş uçakları sağlamakla suçladı… Libya'daki çatışmanın başka bir boyutu daha var. Washington, UMH'yi desteklemek için Ankara ile bir araya geldi. Türkiye çatışmaya dâhil olurken kendisini, Suriye'deki mevcut durumu düzenlemek için Astana Süreci çerçevesinde birlikte çalıştığı ortağı Rusya ile karşı karşıya buldu… Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye ile siyasi ve askeri ilişkilerde kat ettiği yolu kolay kaybetmemek istemeyecektir. Valday'da 2008 yılından bu yana Rusya'nın Orta Doğu'daki önceliklerinin iki başlık ile sınırlı olduğunu vurgulayan Putin, bunlardan birinin 'Türkiye ile ekonomik ilişkiler' diğerinin ise 'İsrail ile güvenlik ve askeri ilişkiler' olduğunu söyledi. Bu noktadan yola çıkarak İsrail, Moskova'nın müdahale etme konusundaki isteksizliği nedeniyle İran'ın Suriye'deki varlığıyla ilgilenmekle meşgul. Bu konuda Rusların ve Amerikalıları, Tel Aviv tarafından Levant Bölgesi'nde başlatılan iki savaş arasındaki çatışma için ortak bir anlayış çerçevesinde bir araya getirmeye çalışıyor… Bölgedeki taraflar, Libya'dan Suriye ve Irak'a çatışmalara katılım baskısı altında olmanın yanı sıra ABD'de 3 Kasım'da yapılması planlanan başkanlık seçimlerini beklemenin ağırlığı altında hareket ediyorlar. ABD'nin politikasına karşı olanlar, siyahî Amerikalı George Floyd'un beyaz bir polis memuru tarafından öldürülmesinin ardından ABD'de patlak veren protesto dalgası ve bölünmenin devam etmesinin yanı sıra Başkan Trump'ın, tüm bu yaşananlar karşısında yorgun bir şekilde ikinci dönem yarışına giriyor olmasıdır... Rusya'nın ABD'de olan bitenlerle ilgili resmi tutumundaki çekimser duruşunun yanı sıra Putin ve Trump arasında bir telefon görüşmesi yapıldığının açıklanmasına karşın İran Lideri Ali Hamaney, ABD yönetimine karşı bir kampanya başlattı. Tahran'da, ABD'de yaşanan protestoların ve korona virüs salgının etkilerinin Washington yönetiminde bir değişikliğe yol açacağına dair umutlar olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Türkiye'de ise protestolarla ilgili ABD yönetimin değişmesi arzusuna kadar uzanmayan resmi ve yarı resmi birtakım yorumlar yapılıyor. Bazen derin sessizlikler gürültüye daha yakındır… Trump'ın Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri arifesinde dengeyi yeniden sağlamak için en yakın zamanda Ortadoğu'daki girişime yeniden liderlik etmek için döneceğini söylemek çok da yanlış olmayacaktır...