Bursa’nın köylerinde; dolu topunun meyve bahçelerinde, seralarda, ya da açık araç park sahalarında dolu yağması sonrası oluşan hasarın ve üretim kaybının önüne geçmek amacıyla dolunun yağmasını engell...

Bursa’nın köylerinde; dolu topunun meyve bahçelerinde, seralarda, ya da açık araç park sahalarında dolu yağması sonrası oluşan hasarın ve üretim kaybının önüne geçmek amacıyla dolunun yağmasını engelleyen bir sistem olarak kullanıldığı bilgisi bana geldiği zaman konuyu araştırmaya karar verdim. Ayrıca gelen bilgi de, dolu topunun çalıştığı zaman dolu bulutunu dağıttığını, komşu köylerde/mahallelerde sel meydana gelerek iklim değişikliğine sebep olduğu da belirtilmişti. Bana gelen video görüntüleri de seyredince de, uzman görüşlerine başvurmayı zorunlu gördüm. Özellikle Bursa’nın bir ilçesinin ziraat odası başkanının “Bölgemiz meyve ağırlıklı bir bölgedir. Doluyu önleme anlamında çeşitli önlemler var. Dolu filesi var. Bunlar hem zahmetli hem de ekonomik değil demesi uzman görüşüne başvurmanın ne kadar doğru olduğuna karar verdim. Dolu topu denilen, dolu bulutunu engelleyen 5 yıldır bu sistemi kullanıyorum. Yetkililere bir türlü anlatamadık. Bakanlıkla ve il müdürlüğü ile görüştük olmadı. Bir cihaz yaklaşık olarak 200 bin Türk lirası. 850 bin dönüm bir alanı koruyor. Dekar başına 200 TL. bir bedeli var. Yıllık olarak da 5-6 bin liraya tekabül ediyor. İlçemiz 35 bin dönüm meyvecılık yapan bir ovadır. 35 dönümü korumak için yaklaşık 25 cihaz alsanız 5 milyon TL.lık bir maliyeti olur. İlçemiz Tarsis’e ödediği para yıllık ise 10 milyon TL. Ankara’da meterolojik olayları takip eden firmaya yıllık bir bedel ödüyorsunuz. Sizin cihazınızın olduğu bölgeye dolu bulutunun riski 30 kilometre daire alanına girdiği anda mesaj atarak sistem aktif hale geliyor “demesi beni uzman görüşlerine başvurmak için harekete geçirmeye yetti. ‘BİLİM DIŞI’ Meteoroloji Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilcisi Feryal Biçkici, üreticilerin doludan zarar görmemesi için yaygın bir şekilde kullandığı dolusavar makinelerinin bir aldatmaca ve bilim dışı bir yöntem olduğunu söyledi. Tarım kadar hava şartlarına bu denli bağımlı olan başka bir üretim alanı belki de yok. Üreticiler de binbir zorlukla yetiştirdikleri ürünlerden en güzel verimi almak için tüm yıl boyunca emek harcıyorlar. Ama bir anda yaşanan sel, dolu, fırtına gibi doğal afetlerle ürünler zarar görebiliyor ve üreticiler maddi manevi kayıp yaşıyorlar. Üreticiler de doğal afetlerin zararlarından en az düzeyde korunmak için çeşitli arayışlara giriyorlar. Bunlar bazen bilim insanlarının önerdiği yöntemler olurken bazen çaresizlikten ve umutsuzluktan bilim dışı yöntemler de olabiliyor. Meteoroloji Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilcisi Feryal Biçkici son zamanlarda çiftçilerin, yaydığı ses dalgalarıyla dolunun yağmur şeklinde yağmasını sağladığına inanarak kullandığı 'dolusavar makinesi' ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. ‘PARA TUZAĞI’ Rasyonel olmayan, bilim dışı yöntemlerle üreticinin sömürülmemesi, toplumsan kargaşaya yol açılmaması için, ilgili kurumların gerekli önlemleri alması, üreticilerin ise ilgili uzmanlarla görüşmeden bu tür yöntemlere para yatırmaması gerekir" dedi. "Bazı bilim dışı uygulamalar dolu yağışını artırabilir" Son günlerde Kestel’in ve Gürsu'nun bazı köylerinde 'dolusavar makinesi' olarak adlandırılan, dolu yağışını önlediği iddia edilen cihazların, bazı çiftçiler tarafından kullanıldığı söylentilerinin kulağına geldiğini ifade eden Biçkici, "Son dönemde 'dolusavar makinesi' olarak adlandırılan bu cihazların sıkça kullanıldığı haberleri gelmekte. Şunu belirtmeliyim ki hiçbir gelişmiş ülkede kuraklığa ve doluya çare olarak herhangi bir yöntem şu an kullanılmamaktadır. Sadece meteorolojik okuryazarlığın çok düşük olduğu gelişmemiş ülkelerde “dolusavar makinesi”, “Bulut tohumlama” gibi yöntemlerin bir çeşit “Umut tacirliği” olarak kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Dolu önleme çalışmaları karmaşık bir yapıya sahiptir. Bugüne kadar yapılan bilimsel denemelerde yüzde 100 başarı elde edilememiştir. Bazı uygulamalarda beklenenin tam tersi olarak dolu yağışının arttığı görülmüştür. Biz bilim insanları doludan korumak için ağ kullanılması gerektiğini söylüyoruz" dedi. "Hava olaylarını etkilemek insanların hayalini süslemiş antik bir problemdir" "Yağmur yağdırma ve dolu önleme gibi hava olaylarına müdahale etme işi insanların hayalini hep süslemiş antik bir problemdir" diyen Biçkici, "Bu insanlar, ellerindeki teknoloji ile sel, don ve buzlanmayı önlemek ile birlikte havaalanlarındaki şiddetli hava şartlarını da ortadan kaldırabileceklerini, yağışı arttırabileceklerini ve hatta yağışı istenilen bölgeye yönlendirebileceklerini iddia ederler. Bu kişiler bu işin gerçek uzmanı olan şahıslar ile hiçbir zaman temas kurmaz, daha çok konunun uzmanı olmayan yönetici, yazar, firma sahipleri ve bürokratları etkilemeye çalışır. Bunda başarılı olanlar da bulut tohumlama, dolu önleme vb. işlemleri, başarıları veya başarısızlıkları, zararları veya yararları yoğun bir şekilde tartışılan bir ortamda, milletin sırtından yüksek meblağlar kazanana kadar devam ettirirler. Yağış miktarının artırılması, sisin dağıtılması, dolu ve şimşeğin önlenmesi gibi bilimsel çalışmalar uzun süreden beri yapılmaktadır. Hava olaylarının özelliklerinin yapay yollarla değiştirilmesi için yapılan çalışmalar “Hava Modifikasyonu” olarak adlandırılmaktadır. Bu çalışmalar bilimsel olarak bulut fiziğinin bir uygulamasıdır. Dolu yağışı ender görülen bir yağış şeklidir. İlkbahar ve yaz mevsiminin ilk aylarında daha çok etkili olur. Oraj ve fırtınalarla beraber görülür. Bir yerde etkili olan dolu yağışının tekrar aynı alanda görülmesi zayıf bir ihtimaldir." ifadelerini kullandı. ‘ARAŞTIRMA GEREKLİ’ Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın raporundan örneklerle konuşmasını sürdüren Biçkici, "Bilimsel olarak dolu önleme çalışmalarında karşılaşılan belirsizlikler, Dünya Meteoroloji Teşkilatının (WMO) 1992 yılında yayınlamış olduğu Hava Modifikasyonu Raporu’nda şu cümlelerle ifade edilmekte ve bu görüşler, günümüzde, halen geçerliliğini korumaktadır: 'Dolu önleme konusunda son yıllarda birçok çalışma yapılmasına ve bu çalışmaların bazılarından başarılı sonuçlar elde edilmiş olmasına rağmen, dolu önlemenin bütün aşamalarıyla ilgili çok daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır (örneğin; tahmin, deneysel tasarım, dolu tanesi çekirdeklerinin ve dolu fırtınalarının yapısının ve dinamiklerinin kaynağının ve gelişiminin çok daha iyi anlaşılması gibi)'. Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın raporunda belirtildiği gibi dolu önleme konusunda yapılan çalışmalar çok kompleks ve karmaşık yapıya sahip. Bu alanda yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları uygulamaya geçmek için henüz yeterli değil. Onun için bu uygulamalar faydadan çok zarar veriyor. "Yapılması gerekenlerden bahseden Biçkici sözlerini şöyle noktaladı: "Doludan korunmak için ağ kullanılması tavsiye edilir. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün tahminleri ve uyarıları yakından takip edimelidir. Rasyonel olmayan, bilim dışı yöntemlerle üreticinin sömürülmemesi, toplumsan kargaşaya yol açılmaması için, ilgili kurumların gerekli önlemleri alması, üreticilerin ise ilgili uzmanlarla görüşmeden bu tür yöntemlere para yatırmaması hayırlı olur." ‘HALK TEDİRGİN’ Sözde “dolusavar makinesi” konusunda, “kuraklığa neden oluyor" diye çok şikayet aldığını belirten Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Bu yalan makinesi ne doluyu önleyebilir ne de yağışı. Bu anlamsız para tuzağı ile halkı tedirgin etmemek gerek. Rasyonel olmayan ve bilim dışı uygulamalara başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere devletin tüm kurumlarının artık bir dur demesi, ülkemiz için çok hayırlı ve bize en yakışan olacaktır” dedi. Her nedense 1980 yılından beri ABD ve Türkiye’de bu konuda eğitimler almış, ders verip araştırmalar yapmış biri olarak kimsenin kendisine sistemi kurmadan önce hiçbir şey sormadığına vurgu yapan Kadıoğlu, “Artık halk ile şirketler arasında giderek büyüyen bu toplumsal problem için ‘kral çıplak’ demenin zamanı geldi. Umarım ülkemizde bu konuda aklıselim ve bilim hâkim olur, bundan sonra boşuna masraf yapılmaz ve bu şekilde huzursuzluk yaratılmaz” dedi. Kadıoğlu, şu açıklamaları yaptı: “Antik bir hayal: Yağmur yağdırma ve dolu önleme gibi hava olaylarına müdahale etme işi aslında insanların hayalini hep süslemiş̧ antik bir problemdir. Örneğin, Orta Asya’daki Türk boylarında yağmur yağdırma, bu konuda özel bir güce sahip olduğuna inanılan ve “yağmurcu” denilen Şamanların “Yada Taşı” denilen özel taşlar ile yaptığı bir işti. Günümüzün “Yağmur bombacıları”na göre herhangi bir anda dünya atmosferi 10 trilyon ton su içermekte ve bunu yer yüzeyine indirmenin tek yolu bulutları tohumlamaktır. Benzer bir şekilde, meteoroloji bilimi ile yakından ve uzaktan ilgisi olmayan bazı firmalar da, olduğu yerde ses ve/veya gaz çıkaran sözde “Dolu Önleme Topu ya da Dolu Savar Makinesi” ile aslında bir noktada çok nadir görülen dolu yağışını önlediğini iddia eder durur. Rusya, Bulgaristan, Gürcistan gibi ülkelerde bu konuda bilimsel yayın yerine gazete haberleri vardır. SONUÇ Dolu topu hakkında uzmanlardan bilimsel ve de yasal olmadığına dair görüş aldıktan sonra cihazı üreten firmayı telefon ile aradım. Kendileri cihaz için gerekli izini alamadıklarını sadece iki tane ürettiklerini, bu işle uğraşan ortağının coronadan vefat ettiğini söylese de de sanırım söylediğine kendisinin de inanmadığını hissettim. Her zaman için bilimsel ve de yasal olmayan uygulamaya girişmeyelim. Dolu topunun sadece Bursa bölgesinde değil, Manisa, Çanakkale gibi birçok ilde olduğunu değerlendiriyorum. Yetkilileri konuyla ilgili olarak, zaten ekonomik sıkıntı içinde olan çiftçileri bilgilendirmeye davet ediyorum. Kaynak : https://www.sayfa16.com/ozel-haber/dolusavar-makinesi-yalan-makinesidir-umut-tacirligidir-h62795.html-Cüneyt Alkış https://www.gidahatti.com/haber/11545234/dolusavar-makinesi-bir-aldatmaca-mi-mikdat-kadioglu-acikladi