Köyün delisi bu hafta dört dörtlük olanları tartışmaya geldi.. Kusursuz, hatasız, mükemmel oluyor olmak. Sahi ne kadar gerçekçi geldi size bu kelime grubu. Hani bazen derler ya dört dörtlük bir ins...

Köyün delisi bu hafta dört dörtlük olanları tartışmaya geldi.. Kusursuz, hatasız, mükemmel oluyor olmak. Sahi ne kadar gerçekçi geldi size bu kelime grubu. Hani bazen derler ya dört dörtlük bir insandır diye. Vay be! Ne kadar anlam yükledik insanlara diye düşünüp durdum bu hafta. Birine bu kadar zararsız görünen ama içten içe bu kadar da zarar veren bir grup görmemiştim sanırım. Genelde okurken, çok daha geçmişte hep öyle büyümedik mi zaten. Her sınıfın dört dörtlük bir öğrencisi olurdu parmakla gösterilen. Üstü başı düzgün olur, derslere katılır, iyi de notlar aldı mı tamamdır. Tahtaya çıkarılıp örnek gösterilir. Böyle bir öğrenciydim bende ilkokulda. Hep pırıl pırıl görünüyor değil mi dışarıdan. Aslında pek de öyle değil dostlarım. Dört dörtlük öğrencilerin, insanların da bazı problemleri, hayatta kötü oldukları alanlar olabilir, olmalıdır da! Sonra ilk düşüşte etrafınızdaki insanlar tuhaf tepkiler vermeye başlar. Dört dörtlük bir insandan kusur ve hata beklenmez çünkü. Böyle olmalısın, olmuyorsa da mutlaka bir nedeni olmalıdır denir. Yahu, kim diyor bunları acaba? *** Sanki birinin üzerine güzel bir makyajla süslenmiş bir ton ağırlık vermek gibi değil midir? Hep en iyisi olmalısın! Bunun ucunun nerelere kadar gidebildiğini terapi oturumlarında sıklıkla görüyoruz. Bizim kurmadığımız bağlantıları kurmakta üstün bir zihnimiz olduğunu ne zaman anlayacağız? İyi olamazsam, en iyisi olmazsam kötüyümdür, hayat biter, bir işe yaramam düşüncelerini yaratan bir zihin ve elimizde kalan buruk anlar. Elimden gelenin en iyisini yaptım mantığı bu zihinde nasıl yeşerebilir? *** Örneğin geçtiğimiz hafta olan liseye geçiş sınavlarında gördük en çarpıcı etkilerini. En iyisini yapmaya çalışıp stresten çöken çocuklar, arkalarında onları desteklemeye çalışan aileler ve sınav çıkışında şahit olduğumuz artık bir işe de yaramazsın konuşmaları. ‘Çakıldı’, ‘Olmadı’, ‘Zaten belliydi’ ve daha türetebileceğiniz bir sürü örnek düşünün. Böyle konuştuğumuzda, dört dörtlük imajını peş peşe pekiştirdiğimizde daha iyisinin motivasyonunu çocuklarımıza verebileceğimizi, onları gaza getirebileceğimizi düşünürüz. Ama yanımızda bunları daha nice durumlarda kullanmak üzere işlemleyen genç zihinler vardır. Mesela bir işe başladığında yapamayacağını, bitiremeyeceğini düşünen… Kalabalık bir ortama girdiğinde konuşamayacağını hisseden… Sağlıklı bir ilişkiyi yürütemeyeceğini düşünen..  Bakmayın böyle sıraladıklarıma, hepsi aktif olarak karşılaştığımız ve altlarında dört dörtlük imajını bulduğumuz şeyler. Bu yüzden erkenden farkında olmakta fayda var! O zaman nasıl kapatalım yazıyı? Dört dörtlük değilim, aynen herkes gibi diyelim, henüz olmadı ve daha iyisi bir gün olacaktır diye de motivasyon verelim. Köyün delisinden bu hafta bu kadar, sağlıkla kalın!