Şu kahredici korona günlerinde, işimiz gücümüz kalmadı, yok efendim hakemler konuşsun yok efendim neden hata yapıyorlar hala kasıtlı mı anlatsın yok efendim yeter artık yabancı hakem gelsin derdine dü...

Şu kahredici korona günlerinde, işimiz gücümüz kalmadı, yok efendim hakemler konuşsun yok efendim neden hata yapıyorlar hala kasıtlı mı anlatsın yok efendim yeter artık yabancı hakem gelsin derdine düştük. İyi güzel hoş tamam ben de hiç memnun değilim, beğenmiyorum, ama çözümü bu değil ki. Yabancı hakem gelince ne olacak ki. Hakemler konuşunca ne olacak, VAR geldi de ne değişti ki, aynısı olacak. Çözüm hakemleri dinlendirmek, bu kadar yük versen buzdolabı olsa arıza yapar masa olsa çatlar. Alengirli, çetrefilli, başka bir şeyler var mı bilemem, ispatlayamam, ben kendimden sorumluyum. Bir de hakemler maçlardan sonra konuşsunlar, açıklama yapsınlarmış pozisyonlarla ilgili beyanat versinlermiş, geçiniz. Hele ki şu ortamda, olmayacak duaya amin demek gibi bir şeydir bu. Basın toplantısında konuşsa köşeye sıkıştıracaklar, ne diyecek yani. VAR denen şeyde, apaçık tabak gibi belli zaten. 'Hatalıyım yanlış yaptım özür dilerim' dese. Dalga geçerler, ülke olarak hazır değiliz. Bu kez de 'Nasıl yani kadar para alıyorsunuz hata yapmaya hakkınız yok' diyecekler. 'Çok iyi maç yönettim' dese olmaz, gülerler. 'Öncelikle hakem camiamızdan özür dilerim gelecek maçlara bakacağım artık' der mi bir hakem, diyemez, önümüzdeki maçlara bakma olayı futbolculara ait nasıl olsa, hakemlerin böyle bir hakkı olamaz. Pozisyonları tek tek incelemeye kalksa bu muhabbet sabaha kadar bitmez, uçağı kaçırır herkes. Basın toplantısında köşeyi sıkıştırırlar, birkaç teknik adama yıllardır gösterilen hoşgörü, hakemlere gösterilmez şamar oğlanına döndürürler. Kısaca hakemlerin maçtan sonra konuşma olayı olmaz, olamaz. Bu hafta özür dilerse, iki hafta yine aynı yorumu yapmak zorunda kalır ki, 'her hafta da özür olmaz ki' derler, bu hakemliğin tamamen bitişinin resmi olur. Basın toplantısında değil de yazılı açıklama yapsalar, ne diyecek ki her maçta aynı manşet 'hakemden özür' atılır. En iyisi mı her kulüpte bir hakem danışmanı olsun, olmalı. Yorumu o yapsın, eski hakem olsun. Futbolcunun menajeri var, kulübün doktoru, kulübün avukatı var, niye hakemin danışmanı olmasın. Maç öncesi futbolcu ve teknik adamlara uyarıda bulunsun hakem danışmanı, hakemin daha önceki. maçını izlettirip, öneride ve tavsiyede bulunur. Kart cezalısı durumuna düşecek olanları da özellikle uyarır, 'yakma taımını' diye. Tamam kabul ediyorum, hakemler iyi gitmiyor, çok yanlış yapıyorlar VAR'a rağmen hatta seyirci olmamasına rağmen. Maalesef 'temas yok' mesafe yok ' ama sık sık maçlarına aynı isimler çıka çıka hakemlerle kulüpler ve futbolcular, çok yüz göz oldu. O bunu istemiyor bu o hakemi istiyor, öteki kara listeye aldı. Saçma sapan işler. Biraz havalandırmak gerek, diyorum ki yabancı hakemlere kesinlikle karşıyım bu tamam. Ama şöyle bir ihtimal olabilir mi diye düşünüyorum neden olmasın. Yurtdışında yaşayan çok da başarılı olan Türk hakemlerimiz, Türk Cumhuriyetlerinde yaşayan FİFA ve FİFA olmayan çok başarıl hakemlerimiz var. Vatan topraklarındakini istemiyorlarsa, illa değişiklik istiyorlarsa çok istiyorlarsa onlar gelsin haftada 2-3 maça, yönetip gitsin, görelim bakalım el mi yaman bey mi yaman. Diğer hakemler de dinlenir, rekabet olur, yorgunluk, bıkkınlık biter, lig nefes olur. Yazarken bir de ırkçılık çıktı başımıza. Bu devirde çok saçma sapan, iğrenç bir şey renge göre insanları, ayırım yapmak, aşağılamak, lanetliyorum. Başakşehir çok iyi yaptı, Demba Ba'yı terli alnından öpüyorum, bu böyle gitmezdi, iyi de oldu. Maç tekrarlanacak bu karar da doğru, umarım hakemlerin lisansını iptal ederler, kara kaşına kara gözüne bakıp affederlerse, rengimden utanacağım. Hepimiz insanız rengimiz her ne olursa olsun, spor kardeşliktir, yaşasın renklerin kardeşliği.