Klima parçaları üreten Japon elektronik şirketi Kaga, Türkiye'de yeni bir fabrika daha kurmaya h...

Klima parçaları üreten Japon elektronik şirketi Kaga, Türkiye'de yeni bir fabrika daha kurmaya hazırlanıyor. Baskılı devre kartı üretiminin bir bölümünü Çin ve Güneydoğu Asya'dan ülkemize kaydırıyor. Tesis 2022'de devreye girecek. İddialara göre yatırım milyonlarca doları bulacak. Ayrıca şirket üretim kapasitesini kademeli olarak artıracak. Hollanda merkezli çok uluslu şirketler grubu İKEA da işlerini Türkiye’ye aktardı. Örnekler uzar… Küçük yaşlardan beri haritalara meraklıyım. Türkiye’nin, dünyanın ne kadar orta yerinde olduğu gerçeği beni hep şaşırtmıştır. İstanbul’da geçirdiğim yıllarda beni görme fırsatım oldu. Ayasofya’nın hemen karşısında, Yerebatan Sarnıcı'nın yanı başında Bizans döneminden bu yana ayakta kalabilmiş dikili taşın bulunduğu yer, dünyadaki diğer şehirlerin İstanbul'a uzaklıklarının hesaplanmasında kullanılan sıfır noktasıymış. Hiç unutmam lisede öğretmenim, dünyanın coğrafi merkezinin Çorum olduğunu söylemişti. İlk kez rahmetli babamla görmüştüm. Nasrettin Hoca’nın Sivrihisar’daki eşeğine ters bindiği heykeli konusu var bir de… Şaka bir yana, Türkiye gerçekten dünyanın kalbi mi? Dev şirketler neden Türkiye’ye yatırım yapıyor? Benim gibi orta zekalı herkesin ilk aklına gelen; Avrupa ve Orta Doğu pazarına daha rahat ulaşabilmek mi amaç? Adım adım küresel üretim üssü olmaya mı gidiyoruz? Eğer öyleyse, gerçekten bizi kimse tutamaz. Yoksa Mısır, Pakistan, Bangladeş, Vietnam, Çin, Kamboçya gibi ucuz işgücünün gelecekteki yeni merkezi mi olacağız? Eğer böyleyse vah bizim halimize! METAVERSE Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg şirketin adını, ‘normalin ötesi’ anlamına gelen ‘Meta’ olarak değiştirdi. Bu, basit bir ‘şirketin adı mecranın adıyla karışmasın’ hamlesi değil; Facebook’un, yeni adıyla ‘Meta’nın yürüyeceği istikametin de işareti aslında. Nitekim Zuckerberg de dijital gerçekliği bambaşka bir boyuta taşıyacaklarını ifade etti. Yeni hedef Metaverse… Sanal evren de denen bu kavram, insanların hiçbir fiziksel çaba harcamaksızın artırılmış gerçeklik cihazları sayesinde tamamen zihinsel olarak hissettikleri algısal bir dünya. Hayatımızın ve işimizin yakın geleceği hakkında yeni bir vizyon. Buna göre artık işe gitmeden işe gidebileceğiz, arkadaşlarımızla buluşmadan da arkadaşlarımızla buluşabileceğiz. Aslında bilmediğimiz bir kavram değil. Avatar gibi filmlerde buna benzer teknolojileri gördük. AR, VR, hologram, 3 boyutlu gözlükler gibi deneyimlerimiz oldu. Kafede, sosyal bir alanda oturuyorsunuz gibi aslında evinizde oturacaksınız ancak etrafınızda arkadaşlarınız da olacak. Chat odası gibi düşünün. Onların avatarlarıyla beraber konuşuyor olacaksınız. Sıkı durun: Fiziksel bir etkileşim de olacak. Sadece görüntü değil, ses gerçekliği olacak. Biri sizden uzakta görünüyorsa sesi de uzaktan gelecek gibi… Bilim insanları, dokunma ve tat alma duyuluları üzerinde sonuca varmak üzere. Şimdi soru şu… Biz sosyal medyanın üzerimizdeki psikolojik etkilerini henüz çözememişken Metaverse hayatımıza girince ruh dünyamız nasıl etkilenecek? Sanırım bu yeni teknoloji bundan böyle sıklıkla karşımıza çıkacak. Ve ben de düşüncelerimi bu sayfadan paylaşacağım.