'Kilit takım' dediler, 'Şampiyonu belirleyecek' diye yazdılar. Göztepe isterse oynar, istemezse oynamaz havasına getirdiler, işi. Yok böyle bir dünya. Maziye bir bakın neler neler görürsünüz. Göztepe...

'Kilit takım' dediler, 'Şampiyonu belirleyecek' diye yazdılar. Göztepe isterse oynar, istemezse oynamaz havasına getirdiler, işi. Yok böyle bir dünya. Maziye bir bakın neler neler görürsünüz. Göztepe yatmadı, yatmaz, satmadı, satmaz. Yeri geldi düşen takımlara kaybedip, kendi de küme düştü. Gün oldu 2 gol farkıyla, bir üst lige çıkamadı. Kimseyi itham etmedi, leke sürmedi, kendine baktı her zaman. Çünkü İzmir'i, koca bir kenti de düşündüler. O şanlı forma lekelenmedi. Futbol bir oyun olduğuna göre, oynamak gerek, kaleyi açmak değil. Göztepe de böyle yaptı Beşiktaş'ın şampiyonluğunu ilan ettiği maçta. Göztepe çıktı hiçbir şeyi düşünmeden topunu oynadı, ha keza Malatyaspor da öyle yaptı, oynadı, yatmadı, satmadı. Kaleci Ertaç'ı da alnından öpüyorum. Teşekkürler Malatyaspor, teşekkürler Göztepe. Kimsenin kimseye güvenmediği, ince işlerin marifet sanıldığı şu fani dünyada, bu zamanda, moral verdiniz. 'FORMAMIZA İHANET ETMEDİK' Gürsel Aksel Stadyumu adı boşa verilmedi. Dürüstlüğün mabedidir orası, cumartesi akşamı da ispatlandı. 1976-1977 sezonu, tarih 30 Haziran 1977, 30.hafta. 1.Lig (şimdiki Süper Lig) sezonun son maçı, Orduspor - Göztepe. Orduspor Teknik Direktörü, Göztepe'nin efsanesi Gürsel Aksel'dir. 1 puan Göztepe'nin ligde kalması için yeterlidir.  Kulüp yöneticileri 'Aman Gürsel, Göztepe'nin kaderi senin elinde. Bize bir puan bile yetiyor. Futbolcularla konuş' der. Gürsel Aksel duyduklarına inanamaz yerinden fırlar. 'Siz hiç futbolcunuza bu maçı satın diyebilir misiniz? Biz bugüne kadar Göztepe'de formamıza hiç ihanet etmedik, ettirmedik. Size şerefli bir forma bıraktık, düşeceksek şerefimizle düşeriz. Kalbim Göztepe'yle ama ben böyle bir şey yapamam' diye cevabını tokat gibi yapıştırır. GÜRSEL AKSEL'DEN HAYAT DERSİ Koca Kaptan, maça 1 saat kala Ordusporlu futbolcularına şunları söyler;  'Arkadaşlar, benim kanım, canım her şeyim Göztepe. Ama sakın bana bakıp duygusal davranmayın. Çıkın mertçe, erkekçe oynayın ve maçı kazanın'. Orduspor  2-1 yener. Ordusporlular Gürsel Aksel'i hüngür hüngür ağlarken bulurlar, teselli etmeye çalışırlar. Canından çok sevdiği Göztepe küme düşer. Bu skor, Göztepe'nin küme düştüğünün tescili anlamına gelir. Her iki takımın soyunma odası taziye çadırı gibidir. Orduspor soyunma odasındaki hüzün, Göztepe'ninkinden de fazladır. Göztepeli futbolcular, yöneticiler, Gürsel Aksel'e tek kötü söz etmez. KULA'DA 1.5 AY EVDEN ÇIKMAZ Canından çok sevdiği Göztepe'nin küme düşmesini yaşayan Orduspor Teknik Direktörü Gürsel Aksel, kimseye haber vermeden Kula'ya gider. 1,5 ay boyunca kapıdan dışarı çıkmaz, kimseyle de konuşmaz. Ailesi yakınları, onun sağlığından endişe eder. Göztepeli arkadaşlarının ısrarıyla, İzmir'e güçlükle getirilir koca kaptan, 17 yıl formasını giydiği Göztepe küme düşmüştür. Dürüstlükten, onurdan, şereften, emekten taviz vermeden. Adının verildiği stadyumda cümle aleme dürüstlük, spor ahlakı, şeref, onur dersi verildi. Her zaman da böyle olacaktır, ruhun şad, mekânın cennet olsun Koca Kaptan Gürsel Aksel. Özledik, hasret kaldık sizin gibi sporculara, ruhunuz şad olsun. SEDAT SÖZER ADI VERİLMELİ Karşıyaka Belediyesi Basın Danışmanlığı görevinde bulundu 20 yılı aşkın süre, usta gazeteci Sedat Sözer ağabeyim. 5 belediye başkanı, yüzlerce personel, onlarca meclis üyesi ile çalıştı. Hürriyet Gazetesi'nde kader birliği yaptık, haberden habere koştuk. Alpaslan Beşikçioğlu Camii'ne, Doğançay Kabristanı'na sadece başkan olarak Şebnem Tabak hanımefendi katıldı olarak. 5 başkandan 1'i olan merhum Başkan Kemal Baysak'a da rahmet olsun. Diğerleri, üyeler yoktu. Hatta dalgınlığa geldi sanırım bando gezdi aynı saatlerde, haberleri yok desem olmaz, bu teknolojide. Hassas konu bu. Çiçekleri, kitapları çok severdi rahmetli ağabeyim. Adı yaşatılmalı Sedat Sözer ustamın. Eşi Serpil hanıma, evlatları Sıla ile Yaren'e başsağlığı, sabır diliyorum. Çok erkendi be güzel adam, aynı dönemde birlikte aynı çatı altında, Hürriyet'te görev yaptığımız sevgili büyüklerim Nedim Demirağ'a, Muammer Yüksel'e, Gazanfer Karpat'a, Süleyman Alasya'ya, Adnan Çağlayan'a, Hüsnü Okumuş'a, Tarık Sarı'ya, selam olsun, mekanlarınız cennet, ruhunuz şad olsun. Özledim sizleri. FIRAT GİBİ AKTI GEÇTİ Özel bir insan, güzel bir hakem. Çok eleştirildi, o takımlı, bu takımlı, şu takımlı dediler, yazdılar. Hak etmeyenlerin FİFA olduğunu gördü bu gözler. FİFA Kokartı'nı aldılar, geri vermediler. O hiç mi hiç, istifini bozmadı, burnunun dikine gitti. Su akar yolunu bulur ya, o da yolunu bildi, tek başına gitti, iyi de yaptı. Fırat Aydınus O'nun adı. Yakışıklı, sesi de çok güzeldir, sahaya yakıştı her daim. Babası eski hakem de değildi. Düdüğüyle var oldu, yaşadı. FİFA değildi ama FİFA kokartlı olanlara veremedikleri, en zor maçları O'na verdiler, muhtaç kaldılar. Dile kolay. Süper Lig'de kesintisiz 18 yıl düdük çaldı. 7'si final olmak üzere 438 maça çıktı, 1876 sarı kart, 161 kırmızı kart gösterdi. MHK'ye getirilir mi, TV yorumcusu olur mu, hakem yazarı olur mu bilemem. Özleyeceğiz seni Fırat kardeşim. Emeklerine, yüreğine sağlık. Ne yaparsan yap, sana yakışır, hakkını verirsin. Zira hatasız kul olmaz.