ESHOT’tan gelen açıklamayı geçen hafta köşemizde noktasına virgülüne dokunmadan vermiştik. Şimdi gelelim bilgi dağarcığımızda biriktirdiklerimize. Yani belediyemizin bu seçkin kurumuna verilecek cevab...

ESHOT’tan gelen açıklamayı geçen hafta köşemizde noktasına virgülüne dokunmadan vermiştik. Şimdi gelelim bilgi dağarcığımızda biriktirdiklerimize. Yani belediyemizin bu seçkin kurumuna verilecek cevaba. Buyurun okuyun: Emeklilere yapılan bu zam aslında ESHOT’un vatandaş dostu uygulamalarında (!) ilk icraatı değil. Hatırlayacak olursanız önceki yıllarda yaşanan ihale krizi ve sistem çökmelerinin ardından tüm İzmirlilerden ellerindeki ulaşım kartlarını zorla değiştirmeleri istenmiş ve kişi başına 6 liradan, 3 milyona yakın kart zorla değiştirilmişti. Üstelik de, Manisa, İstanbul, Antalya gibi illerde ücretsiz değiştirilen bu yeni elektronik ulaşım kartları her ne hikmetse İzmir’de “Yasal zorunluluk” gerekçe gösterilerek parayla satılmıştır.

BELEDİYENİN GÖREVİ

Şimdi gelelim esas konuya. Ticarette bir kural vardır. Her ne kadar ESHOT ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ticari bir kurum olmasa da uğradıkları zararı tarifleyen bir açıklama göndermişlerdi. Efendiler, belediyenin görevi kar etmek değildir. Belediye halkını düşünür, eğer ki kar ediyorsa, zaten ortada bir sorun var ve bilin ki vatandaş kazıklanıyor demektir. Neydi, kişi başına binişlerde 2 lira 20 kuruş zarar ediliyormuş. Şimdi sormazlar mı, İzmir’deki 1294 muhtara şov yapıp ücretsiz ulaşım hakkı verirken zarar etmediniz. Çocukların ve kadınların sosyal hayata katılmaları için hayata geçen uygulama kapsamında 0-5 yaş arası çocuğu bulunan aile bireylerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlayan “Çocuk İzmirim Kart” dağıttınız, zarar etmediniz. Milli bayramlarda, 9 Eylül’de ulaşımı bir kuruş yaptınız, zarar etmediniz. “Halk taşıt” dediniz, “Tam git, yarım öde” dediniz, vatandaşa yüzde 50 indirimli ulaşım müjdesi verdiniz ama zarar etmediniz. Ama iş emekliye, 60 yaş kartı sahiplerine gelince, adeta su koyuverdiniz. Zam kaçınılmaz oldu, zarardayız dediniz. Peki aynı tarifede öğrenciye yapılan indirimi nasıl başardınız?

SADECE 64 BİN 310

Şimdi size kurumun 2018 yılındaki son faaliyet raporundan önemli bilgiler aktaracağım. Kentimizde göze batan ve ESHOT’un kendi sırtında kambur gördüğü için neredeyse rekor oranla yüzde 65 küsur zam yaptığı emekli, yani 60 yaş kartı sahibi kaç vatandaş var biliyor musunuz? Sadece 64 bin 310. TÜİK, muhtar, zabıta, postacı, engelli, 65 yaş kartı derken toplam ücretsiz ya da indirimli ulaşım hakkına sahip, ESHOT’un zararına gerekçe gösterdiği bu vatandaşların sayısı ise 822 bin 570 kişiymiş. Yani ücretsiz değil ama indirimli biniş hakkı bulunan 60 yaş kartı sahipleri bu tabloda aslında devede kulak kalıyor. İzmir’de 2018 yılında tüm ulaşım ağında 514 milyon 107 bin yolcu taşınmış. Bunlardan 143 milyonu öğrenci tarifesiyle taşınırken, 14 milyon civarında da 60 yaş kartı sahibi var. Yani buradan çıkan istatistik şu, bir otobüse yaklaşık olarak 10 öğrenci binerken, 1 tane 60 yaş kartı sahibi vatandaş biniyor. Şimdi, ulaşım ücretine 1 lira 20 kuruş zam yaptığınız emekli vatandaşı bir kenara artı olarak yazın. Diğer yanda, ulaşım ücretine 16 kuruş indirim yaptığınız öğrenciyi de 10 ile çarpın, etti mi size 1 lira 60 kuruş. Yani, ESHOT bu tarifeyle 1 lira 20 kuruş daha kar ederken, öbür tarafta 1 lira 60 kuruşluk zarara uğratılıyor. Ben bu işin mantığını çözemedim. Anlayan beri gelsin. Öğrenciye şirin görünüp yapılan bu indirimin acısı yaşlılarımızdan mı çıkarılmaktadır? Emekliler ESHOT’un müşterisi mi yoksa hizmet bekleyen vatandaşlar mı?

GÜNCELLEME

Doğalgaza, elektriğe, benzine yüksek oranlarda zam yapıp bunu “Güncelleme” diye tabir eden, sonra da küçük bir indirimle “Müjde” diye büyük manşetler atanlardan ne farkınız kaldı? Siz halkı düşünmek zorundasınız. Seçimden önce verdiğiniz sözleri hatırlayın. Hani halkçıydınız? Hani sosyal belediyeciydiniz? Siz zarar ediyorsunuz da, Eskişehir’deki, İstanbul’daki, Ankara’daki, Aydın’daki partidaşlarınız zarar etmiyor mu? Unutmayın ki ESHOT bir devlet kurumu. Özel halk otobüsü mantığı ile işletilemez. Belediye zarar ediyorsa, o yönetenlerin sorunudur. Ben hizmet için size oy atmış vatandaşım. Bana çözüm bulmakla yükümlüsünüz. Madem zarar ediyorsunuz, o zaman cari giderlerinizi, fuzuli harcamalarınızı düşürmenin yolunu arayın. Madem akaryakıt giderleri yüksek, o zaman çevreci teknolojiye, elektrikli otobüslere geçmenin yolunu arayın. Sahi yeri gelmişken sorayım, ne oldu 400 elektrikli otobüs alımı projeniz? Başka bahara mı kaldı? Yine kurumun 2019 yılı mali bütçesine göre 25 adet makam aracı var. Hani, İstanbul’da, Ankara’da büyükşehir belediye başkanlarının meydanlarda sıra sıra dizip sergilediği araçlardan. Diğer büyükşehirlerde başkanların talimatıyla bu makam araçları kaldırıldı. Neden İzmir’deki müdürler, bürokratlar da toplu taşımayı kullanmıyor? Üstelik bence harika bir emsal, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bisiklete binerken, genel müdürler, bürokratlar neden makam aracı kullanıyor? Alın size tasarruf tavsiyesi. Vatandaşa zam yapmadan önce makam araçlarını kaldırın…