ABD Başkanı Biden ‘1915 Ermeni Olayları’ ile ilgili olarak “Soykırım” ifadesini kullandı. Zaten bekliyorduk! Daha göreve gelmeden önce başladığı Türkiye aleyhtarlığı bugünün habercisiydi. Peki ne o...

ABD Başkanı Biden ‘1915 Ermeni Olayları’ ile ilgili olarak “Soykırım” ifadesini kullandı. Zaten bekliyorduk! Daha göreve gelmeden önce başladığı Türkiye aleyhtarlığı bugünün habercisiydi. Peki ne oldu? Biden böyle dedi diye biz mahkum mu olduk? Elbette hayır! Sadece Türkiye üzerine kurulacak emperyalist baskı için düğüm noktası burasıydı ve bu düğümü attılar. ABD Başkanı’nın bu açıklamasından sonra dönem kitapları ve meselenin özünü oluşturan makalelere şöyle bir baktım. Ermeni çetelerinin biz savaştayken cephe gerisinde yaptıkları mezalim çok net bir tarihi gerçek. Hatta vahşetin en üst sınırında saldırılara maruz kalıyor Türkler… Ermeni Çetelerinin canilikleri ve canavarlıkları belgelerle ortada fotoğraflarla çok açıktır. Bu konuda yabancı bilim adamları ve dönem şahitlerinin ifadeleri de çok nettir. Evet tehcir vardır, Türkler savaşırken sivil Türkleri arkadan vahşice vuran Ermeniler yurdun başka bölgelerine gönderilmiştir. Bunu anlamak için Ermenilerin Türklere yaptıkları mezalimi bilmek yeterlidir. Soykırım mı? Bu imkansızdır! Çünkü olaylarla yaşanırken Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Ermeni Milletvekilleri bulunmaktadır, Ermeni Bakanlar görevlerinin başındadır. Hariciye bakanlığımızda Ermeniler üst düzey görevdedir. Bunlarla beraber bürokraside sayısız Ermeni asıllı memur yüksek görevlerde bulunmaktadır. Bu yalan her şeyden önce o görevleri yapanları hiçe saymaktır. Biz Türkler ‘ırkçılık’ nedir bilmeyen bir milletiz. Yetmiş iki millete bir gözle bakan herkesi Allah’ın yarattıkları olarak gören bir milletiz. Yani soykırım iftirası bize atılamaz. Ama… Bu ABD için, İspanya için, Almanya için, Fransa için, İtalya için, SSCB için ve İsrail için pek tabii söylenebilir. Çok şükür tarihimiz temiz, başımız dik! *** Salgınla olan “kutsal mücadelemiz” sürüyor. Şu anda tam (gibi) kapanmadayız… İzmir Valisi Sayın Köşger “vaka sayısı yarı yarıya azaldı” müjdesini verdi. Bu çok sevindirici bir haber. Can yangınının tarifi ve telafisi yok zira… Fakat insanlığın topyekûn bu beladan kurtulacağı ile ilgili ümidim son derece de az… Çünkü dünya çapındaki bazı yetkililerin “Covid 19 ile yaşamaya alışmalıyız” ifadeleri kullanması beni bu umutsuzluğa sevk etti. Yani geçmişe yani normale dönmek belki de imkânsız… *** Bu arada İzmir’de aşı sırası gelen 173 Bin 244 kişinin de aşı olmadığı ortaya çıktı! Aşı yaptırmayanlar arasında en riskli yaş aralığı olan 65 yaş üstü olanlar en fazla oranda… Ne yapalım ne diyelim şimdi…