Bir önceki yazımda “Korona, korona, korona, korona” dedim diye kulakları mı çınladı acaba? Geldi dayandı başımıza bu bela… Bir de yüzsüz çıktı vallahi üstüne o kadar tedbir atıyoruz ama bana mısın de...

Bir önceki yazımda “Korona, korona, korona, korona” dedim diye kulakları mı çınladı acaba? Geldi dayandı başımıza bu bela… Bir de yüzsüz çıktı vallahi üstüne o kadar tedbir atıyoruz ama bana mısın demiyor. Lakin, bizden kaçar mı? Atam her sözünde bize zeki, çevik ve akıllı olmayı önermemiş mi? Zeki olacak, çevik olacak ve aklımızı kullanacağız. Ne mi yapacağız? Kendimizi dezenfekte edeceğiz ve bağışıklık sistemimizi güçlendirecek adımlar atacağız ve en önemlisi mümkün oldukça evde kalacağız. Evde kalmak demişken… Geçen akşam komşu kızı Necmiye aradı. ‘Semra Abla, Semra Abla ben şimdi yine mi evde kalacağım?’ dedi. Vallahi, ne diyeyim: Bu sefer iyi ki de evde kaldık anacım! *** ‘Peki, bütün gün evde ne yapacağız’ sözlerini duyar gibiyim… E, o zaman Semra Ablanız’dan sizin için altın gibi öneriler… *** 1- Geceleri ailenizle birlikte en sevdiğiniz filmleri izleyebilirsiniz. Mesela, bir gün komedi günü olsun, bir gece İnek Şaban’ı davet edin evinize, bir gece Adile Teyze’yi… kahkaha atmak her derde deva… Bir gün western yapın, hatta evde hep birlikte şarkı söyleyin: OOO çekil korona vahşi kolonya geliyor bak! Dezenfektanlar eskidi bunlar! İzmir’de klorak var! ***Sadece korku filmi izleyip korkudan birbirinize sarılmanızı tavsiye etmiyoruz! 2- Bütün gün film izlemek de olmaz… İnsan vücudu bu, bulunduğu kap içinde mayalanmış pişi gibi genişler, yaygınlaşır… O zaman da ne yapıyoruz, sağlıklı olmanın anahtarı spor diyoruz. Pilates ve yoga gibi internet üzerinden izleyerek yapacağınız egzersizler, piskolata vücudunuzu korumanızda yardımcı olabilir. İlla ki yürüyüş yapmak istiyorsunuz salondan yatak odasında bir güzergah çizmenizi, mutfaktan olabildiğince uzak durmanızı tavsiye ediyoruz. Mutfaktan uzak durun dedik ama… Sakın bu sözümüzü yanlış anlamayın; Bol bol sağlıklı gıdalar kullanacak, brokoliye sevdalanacak, geçen yazdan hazırladığımız bamya, fasulye ve barbunyayla sofradakilerin gönlünde taht kuracağız. 3- Acaba içimizde Picasso’lar, Michelangelo’lar yatıyor olabilir mi? Deneyelim ve görelim… “Bana mutluluğun resmini çizebilir misin Olric?” demiş Oğuz Atay… Sizde canınız sıkıldıkça resim çizin. Kuşları, ağaçları, evdeki kediniz Necmi’yi… ‘Kitap okuyun’ demeden bitirmiyoruz: İçinizde büyük bir keşfetme isteği mi var? Kabıma sığamam mı diyorsun. Allah aşkına otur dedeciğim evinde. Ne demişler: Kitap ve uçak benzer araçlardır. İkisi de bize dünyayı dolaştırır. Sağlıklı haftalar dilerim…