Sizce de yılın en güzel zamanları gelmedi mi? Hava ne sıcak ne serin… Gökyüzünü bazen bize küs, bazen ise neşeli… Manav tezgahları, pazarlar da cıvıl cıvıl rengarenk! Her dem taze, her dem ferah… İzm...

Sizce de yılın en güzel zamanları gelmedi mi? Hava ne sıcak ne serin… Gökyüzünü bazen bize küs, bazen ise neşeli… Manav tezgahları, pazarlar da cıvıl cıvıl rengarenk! Her dem taze, her dem ferah… İzmir’de yaşayan biri olarak, otlara, sebzelere eh az biraz da meyvelere çok meraklıyım… Envai çeşit otların bazen yemeğini, bazen salatasını yapar; her yaz reçellerin, konservelerin içine düşerim. Yazdan şişe domatlarım, menemenliklerim hazırdır mesela… Arakalarımı, taze fasulyelerimi ayıklarım, biberlerimi de küçük küçük kesip buzluğa saklarım. Reçellerde biraz seçici olduğumu söylemek istiyorum. Her ‘Benim’ diyen reçeli sevmem. Çilek reçelini damla sakızlı severim mesela… Akhisar’ın portakal reçeli olunca kavanozun dibine düşerim… Şimdi de yeni bir favorim var: İlk defa Selçuk’ta tatma fırsatı bulduğum havuç reçeli! Kadınların başarısıyla doğan her projeye imzamı atarım. Hele de bir şehrin sokaklarına kadın saçının çiçek kokusu değdiyse, bir başka… Daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaptığı başarılı çalışmalarla tanıdığımız Filiz Ceritoğlu Sengel’in bu dönem Selçuk Belediye Başkanı olduğunu duyduğumda işte o yüzden bir hayli sevinmiştim. Kendisi şimdilik başarılı bir dönem yürütüyor, tebrik ederiz! Şimdi diyeceksiniz ki, ‘Havuç reçelinden nereye geldin Semra…’ Durun anlatıyorum… Yolum düştü Selçuk’a… Geçerken çok sevimli bir yere denk gelince içindekileri keşfetmek istedim: Efes Tarlası Bakkalı… -Kentli kadınların evde ürettikleri tarhana, erişte reçel, salça, meyve kurusu gibi ürünlerin yanı sıra Hopa’dan Karateke Köyü’ne, Tire’den Küçük Menderes Havzası’na kadar uzanan geniş bir bölgenin kooperatif ürünü işte bu güzel işletmede halkın beğenisine sunuluyor-muş. Efes Selçuk Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin becerikli kadınlarının da Efes Tarlası Bakkalı üzerinde emeğinin büyük olduğunu öğrendim. Ne diyeyim, işleriniz bereketli olsun güzel kadınlar! “Eh hadi ama havuç reçeli…” Tamam, tamam! Belki Selçuk’ta yediğim kadar olmadı ama döner dönmez mutfağa koştum. İnternetten tarifi buldum… 1 kilo kadar havucu güzelce rendeleyin anacağım. Normalde tarifte 1 kilo şeker diyor ama benim gibi çok tatlı olmasın, havucun tadı iyice gelsin istiyorsanız siz 750 gram şeker kullanabilirsiniz. Bunları güzelce karıştırın üzerine 2 bardak su, 1 bardak taze portakal suyu ekleyin. Portakalın suyunu sıkmadan önce de sadece turuncu kabuğu gelecek şekilde meyveyi rendeleyin. En az iki saat bu karışımı bekletin ki meyvenin suyu çıksın. Aslında ne kadar beklerse o kadar güzel… Sonra başlayın bakalı orta ateşte kaynatmaya. Kaynamaya başladıktan sonra içine 3 ila 4 karanfil ile bir tane de kabuk tarçın ekleyin. Toplamda 1 saat kaynadıktan sonra bir silme çay kaşığı tereyağı ve bir tatlı kaşığı limon suyunu da ekledin mi ta-daaam! Anlatırken bile ağzımın suyu aktı. Misafirlerine ilginç kahvaltılar hazırlamak isteyenler, öyle bir şey sunayım ki masanın yıldızı olsun diyenler için müthiş bir tarif. Daha başka lezzetleri yerinde tatmak isteyenlerdenseniz, işte o zaman Selçuk’a doğru keyifli yolculuklar dileriz. (Üşengeçlere mesaj: O çok bilindik online alışveriş sitesinde de ürünleri bulabilirsiniz) Haftaya görüşmek üzere!