Son günlerde EYT fırtınası esiyor. Bu konuda uzman olan-olmayan, verileri elinde olmayan herkes konuşuyor. Yazılı, görsel ve sosyal medya platformlarında paylaşımlar hızla ilerliyor. Birçok kişi bu ko...

Son günlerde EYT fırtınası esiyor. Bu konuda uzman olan-olmayan, verileri elinde olmayan herkes konuşuyor. Yazılı, görsel ve sosyal medya platformlarında paylaşımlar hızla ilerliyor. Birçok kişi bu konuda geçmişteki uygulamaları örnek verirken, bazıları da ‘Yeni formüller var’ diyerek kamuoyunu yanıltıyor. Konu aslında basit hatları ile mevcut hükümetin ilgi alanında değildi, hatta iktidar ‘Oy kaybederiz, bu işlem için popülist yaklaşımda bulunmayız’ diyor. 2022 yılının ikinci yarısında seçim rüzgarı ve EYT platformlarda sorunu dile getirmesi, mevcut iktidarın da gündemine girmiş oldu. Bu işin ilk sinyalleri de 2019 yılında duyulmaya başlamış, gazetemizde konuya yer vermiştik. 08/09/1999 öncesi girişli olanlar, bu işin gidişatından 2013 yılından itibaren rahatsız olmaya başladı. EYT çıkış noktası ekonomik krizlerle işsiz kalan işçiler, yaş haddine takılan 3600 günü dolduranlar olmuştur. 08/09/1999 tarihinde ‘Sosyal Güvenlik Kara Delik’ denilmiş, Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan deprem enkazı üzerine alel acele IMF dayatmasıyla 4447 sayılı yasa ortaya koymuş, emeklilikte yaşa takılma sonrası, işçi sendikalarına ise 2002 yılında hayata geçecek işsizlik sigortası şekerini uzatarak kandırmaca başlamıştır. 2002 ila 2022 arasında iktidar olanlar ise, a.) Zorunlu tasarruf b.) Konut edindirme yardımlarını ‘İşçi lehine’ denilerek tasfiye etmiştir. Büyük bir pasta dilimine sahip olan işsizlik sigortası fonu ise işçilere aktarılması ya da EYT dertlerine derman olacak şekilde ilerleme kayıt edilmemiş, EYT sorunları görmezden gelinmiştir. EYT ise bu konuda çözüm önerileri sunmakta geç kalmıştır. Sahada olan EYT dernek ve konfederasyonları ise işçi ağırlıklı olup, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı mensuplarını yanına çekmeyi başaramamıştır. EYT bir kısmı ise sosyal yardım fonlarından yardım alınması, bir kısmının ise ilerleyen süreçte emekli olmasıyla sahada kadın ve erkek ağırlıklı olarak SSK kalmıştır. 8 Eylül 1999 tarihinde 4447 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi, Avrupa ülkelerinin sosyal güvenlik sistemlerindeki emeklilik yaşı ve hizmet sürelerinin esas alınarak ülkemizde uygulanmasının sigortalılara reçetesi çok ağır oluyor, sigortalılar geleceklerini öngöremiyor. Emekli aylıkları ve aylık bağlanma oranlarının geçinme indekslerinin altında kalmasıyla birlikte alt sınır aylıklarının yükseltilmesi de bu konudaki aktüerya dengeleri de etkiliyor. ÇÖZÜM MASASINDA EYT Dernekleşmenin amacı belli; emeklilikte yaşa takılan 08/09/1999 öncesi işe girenlerin sorunlarına duyarsız kalan siyasi partilere ve onların milletvekillerine bu sorunu duyurmaktır. Çözüm noktası TBMM yapılacak yasal düzenlemedir. Biz sahada oluşumlara baktığımızda son iki yılı kalan EYT yaş beklediğini, büyük çoğunluğu ise 20 yıl 25 yıl ve prim günleri doldurması emeklilikte aranan yaşın 2 yıl ve üstünde olduklarını gelecek ve işsizlik halinde verilen işsizlik ödeneklerinin yetersizliğiyle kaygılı çalışanlar olduklarını görüyoruz. Asıl sorun ise SGK elinde sağlıklı EYT verileri de yok. EYT konusunda TÜRK-İŞ’in masada olması sıkıntı değil. İşveren sendikası da masada olacak fakat konuyu gündeme taşıyan sivil toplum kuruluşu olan EYT konfederasyonunun da yer alması gerekir. Net olarak sorun, komisyona gelecek raporla başta Bakanlık ve EYT yetkilerini içine alacak bir paket üzerinde uzlaşma aranması gerekir. Ülkemize özgü bir model üzerinde durulması gerekir. Dengeleri bozmayacak ara formüller aranmalı, ortaya çıkacak sosyal politikalarla birlikte 09/09/1999 sonrası hatta 01/05/2008 sonrası ilk defa sigortalı olanları bile ilgilendirecek düzenlemelere imza atılmasını da gerektirebilir. GSS alanında yaşanan mağduriyetlerin çözülmesi, emeklilik maaşlarında düzenlemelerinin günlük ihtiyaçları giderecek boyutta ele alınmasını da istekleri arasında yer alması bakımından EYT heyeti toplantılarda hazır olması gerekir. Stajyerlerin, çırakların borçlanması, emeklilikte yaşa takılanlar için sigorta ödenmeyen dönemlerin borçlanılması düzenlemelerde yer verilmesi istenmelidir. 2000 yılından sonra emekli olan, yaşa takılmadan dolayı geç emekli aylığı alanlarında zararları telafi edilmesi gerekir. EYT Konfederasyon Başkanı Sn. Gönül Boran Özüpak ve Yönetim Kurulu üyeleri bu alanda önemli bir işe imza atmaya hazırlanmalı, sahada ciddi anlamda emekli olmak için yaş şartını tamamlamamış, emekli olmayı bekleyen sigortalı sayılarına, maliyetlerine ve yüklerine ulaşmaları gerekir. Toplantılara gitmeden önce öneri olarak getirilen modellerin, emekli olmak için yaşı bekleyenlerin beklentilerini karşılayıp karşılamadığı yönünde istişareler yapmaları, hatta bu sahada başta dernek üyelerinden olmak üzere kamuoyunda bir beklenti anketi ile soyut olan kavramları somutlaştırmalarıyla birlikte, komisyon toplantılarında çözüm odaklı önerileri taşımaları gerekecektir. Yasal düzenleme modelleri /formülleri üzerinde durularak bu sorunun çözüme kavuşturulması, ileride emekli olanların da geçim standardına, insan onuruna yakışan emekli aylıklarına çözüm odaklı modellerde ortaya atılması gerekir. EYT Konfederasyon Başkanı Gönül Boran Özüpak ve Yönetim Kurulu’nun toplantılarda masada yer alması gereklidir.