İMSAN Group Yönetim Kurulu Üyesi İMS Lojistik Genel Müdürü Mustafa İmrak ile sektör üzerine söyleştik. Aynı zamanda...

İMSAN Group Yönetim Kurulu Üyesi İMS Lojistik Genel Müdürü Mustafa İmrak ile sektör üzerine söyleştik. Aynı zamanda TISİAD Başkan Vekili olarak görevini sürdüren İmrak ile sektördeki hedeflerini ve sektörün geleceğini konuştuk İMSAN Group Yönetim Kurulu Üyesi İMS Lojistik Genel Müdürü Mustafa İmrak, özellikle Irak’ın Türkiye için hayati değerde olduğunun altını çizerek, firma ve dernek olarak bu ülkeye yönelik yatırımlarını anlattı. İmrak, “Yarınlara daha güçlü ve güvenli bakmamızın bir yolunun da ülkemizin bu sektörde daha güçlü bir yere gelmesi olduğunun altını çizmem gerek” dedi. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 1984 Mardin doğumluyum. Liseyi Mardin’de okudum. Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünü tamamladım. 2004 yılından beri iş hayatının içindeyim. 2004 yılında zirai ilaç bayiliğiyle başlayan bir iş hayatım var. 2006 yılında İzmir’e yerleştim. 2007’de İMS Lojistik’in kuruluşunu gerçekleştirdik. 2018 İMS Sigorta’yı kurduk. Firmamızın yapılandırılması kapsamında 2022 yılında Mersin’e döndüm. Halihazırda İMSAN Group Yönetim Kurulu üyesi ve İMS Lojistik Genel Müdürüyüm. Sektörle ilgili farklı STK’lerde görev aldım. TISİAD Başkan Vekili olarak görevimi sürdürmekteyim. Firmanızın kuruluş sürecini ve bugün gelinen noktadaki faaliyet alanlarını aktarır mısınız? Firmamızın temelleri 2000 yılında Mardin-Kızıltepe’de atıldı. Aktif olarak nakliye ve tarım sektöründe faaliyetine başladık. İlk yıllarımızda Irak ve diğer Ortadoğu ülkelerine taşımalar gerçekleştirdik. 2006 yılında daha geniş alanda hizmet verebilmek için Mersin’de şube açtık. 2006 Yılında C2 belgesini almış, TIR karne sistemine dahil olmuş Uluslararası Kara Nakliyeciler Derneği (İlk başta RODER derneğine) UND derneğine üyeliğimizi yaptık. İlk yıllarda tanker taşımacılığı hizmeti sunan şirketimiz araç sayısını arttırarak tenteli araç gurubu ile de hizmet vermeye başladık. 2006 yılında Zaho ve Duhok’ta açılan ofis ve aktarma sahamızla, Irak’ın kuzey ve güney bölgelerine proje bazlı hacimli işler alarak kapıdan kapıya İbrahim Halil Gümrük Hizmetleri Güney Irak bölgesine aktarma hizmetleri dahil olmak üzere geniş hizmetler sunmaya başladık. 2010 yılına kadar yoğun bir şekilde projeli işlere imza attık. Hâlâ Irak üzerine mevcut alt yapımız güçlü bir şekilde devam ediyor. Hizmetlerimiz bu bölgede sürüyor. 2010 yılında Euro 5 araç yatırımları yaparak Avrupa güzergâhına filomuzun 15 aracını yönlendirerek İtalya, Avusturya, Almanya, İsviçre, Fransa, Hollanda, Belçika, Yunanistan, Arnavutluk, Slovenya hatlarının yanı sıra Asya ülkeleri ve Gürcistan, Azerbaycan, güzergahlarını da yoğun olarak aktifleştirdik. İhracatta İtalya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri , İthalatta Türkiye ve Transitte 3.ülke taşımalarında; Irak, Gürcistan, Azerbaycan ile diğer Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerine düzenli sefer hizmeti vermekteyiz. Ayrıca İtalya’da depo ve iç nakliye hizmeti vererek tüm Avrupa’dan düzenli olarak Mersin güzergahındaki iller ve tüm Irak şehirlerine parsiyel nakliye servisi hizmeti sunmaktayız. Yakın dönemde Mersin’de kurduğumuz lojistik üssüyle sektörde örnek bir atılım gerçekleştirdik. Irak pazarının Türk ticaretine etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Irak; tarihsel, kültürel bağlarımızın olduğu bir ülke. Komşu olmanın yanında bu bağların varlığı da iki ülkenin yakınlığını arttıran unsurlar. 2003 yılında Irak’ta yaşanan gelişmelerin Türkiye için Ortadoğu’da önemli bir dost bulmasının önünün açıldığını söyleyebilirim. Bugün Türkiye’nin en büyük ihraç kalemi Avrupa Birliği ülkeleri ve Irak’tır. Dünyanın önemli enerji kaynaklarının bulunduğu Irak’la ticaretimiz neredeyse tüm limanlarımızı ve taşıma alanlarımızı canlı tutan bir etkidedir. Şirket olarak TISİAD’ın Irak ile ihracat hedefine nasıl bir katkı sağlıyorsunuz? İhracat çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Türkiye Irak Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği çok önemsediğim bir dernek. Salih başkanımız dönemindeki yapılandırmada aktif yer aldım. Açıkçası özellikle son bir yılda derneğimizin Irak ve IKBY’de açtığı temsilcilikler katıldığı fuarlar o coğrafyada daha etkin olmamızın nedenlerinden biri. İMSAN Group olarak kuruluşumuzdan bu yana Erbil başta olmak üzere daima Irak’ta bulunduk. Hem ticari hem insani ilişkilerimiz daima üst seviyede oldu. Derneğimizin Irak’ta yaptığı her faaliyette de aktif yer aldık. Mersin’de yaptığımız Türkiye-Irak İş Zirvesi’nde de başarılı bir katılım sağlanması için tüm ilişki ağımızı devreye soktuk. İhracat hedeflerimizle paralel çalışmalardı bunlar. Irak’ta firmamızın daha etkin ve aktif olması için de gayret ediyoruz. Firma olarak mevcut yatırımlarınız neler? Irak bölgesinde yatırım hedefleriniz var mı? Öncelikle insan eksenli bir yatırım anlayışımızın olduğunu belirtmek isterim. Lojistik sektöründe ülkemizin daha güçlü ve kaliteli hizmet verdiği bir noktaya ulaşması için eğitimli personel yapısına ihtiyaç duyduğumuz olgudur. Bu nedenle firmamız bünyesinde sektör deneyimi yanında eğitimli insanlara alan açıyoruz. Büroda operasyon hizmeti veren çalışanlarımızdan sürücülerimize varana kadar buna özen gösteriyoruz. Tabii, çağın yeniliklerini takip eden bir anlayışımız var. araç filomuz, bilişim ağımız ve diğer teknik araçlar konusunda son yenilikleri takip ediyoruz. Mersin’de kurduğumuz lojistik üssü sektöre bütünlüklü bir yaklaşımımız olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Araç tamir alanından dinlenme imkanlarına varana kadar her ayrıtının düşünüldüğü bir üs inşa ettik. Şubelerimizin olduğu yerlerde de en hızlı iletişim ve kaliteli hizmet adına çaba gösteriyoruz. Irak’ta halihazırda temsilciliklerimiz var. Bağdat, Basra’da temsilciliklerimiz bulunuyor. Erbil’de şubemiz ve yerel şirketimiz var. Zaho, Özellikle Erbil merkezli bir lojistik üssü kurma hedefimiz var. Bunun için altyapı çalışmalarımız sürüyor. Son olarak neler eklemek istersiniz? Sektör olarak hem ülkemize hem insanlığa hizmet adına kritik bir iş yaptığımızı biliyoruz. Özellikle pandemi döneminde lojstik sektörünün sağlık hizmeti kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. İnsanlığın tüm felaketlerden uzak durması temennimizdir. Ancak yarınlara daha güçlü ve güvenli bakmamızın bir yolunun da ülkemizin bu sektörde daha güçlü bir yere gelmesi olduğunun altını çizmem gerek. MAZLUM VESEK / RÖPORTAJ