Sancar abi (Sancar Maruflu) facebook’ta paylaşmış;
İzmir’in en bilinen lezzet duraklarından biri olan Ciğerci Zarif, satılığa çıkarılmış!
Önce yanlış gördüğümü sandım, bir daha baktım…
Sonra bir da...
Sancar abi (Sancar Maruflu) facebook’ta paylaşmış;
İzmir’in en bilinen lezzet duraklarından biri olan Ciğerci Zarif, satılığa çıkarılmış!
Önce yanlış gördüğümü sandım, bir daha baktım…
Sonra bir daha…
Maalesef yazılanları doğru okumuşum.
Hemen arkasından telefona sarıldım…
Müdavimi olan birkaç arkadaşı arayıp sordum.
Yanıt hepsinde aynıydı.
Yılların mekanı, pes etmişti.
İçim acıdı. Nereden bakarsan bak, en az 40 yıldır bildiğim bir mekan.
Taa Kale Arkası’ndaki baba döneminden bugünlere…
Bir an, Ciğerci Zarif’in elden etmesiyle geçmişimden bir parça koparıldı gibi hissettim.
Ama biliyorum ki, Ciğerci Zarif ne ilk, ne son…
Aylardır kepenk kaldıramıyor bu insanlar.
Paket servis dediğin ne ki?
Kimi menüsüne uymadığı için girmedi, kimisi üzerinde dumanı tüten lezzete ihanet etmemek için.
Gerçi girenler de pek hoşnut değil.
Sorsanız, çoğu bırakın para kazanmayı, masrafları bile çıkaramıyor.
Anladınız siz.
Lokantalardan söz ediyorum.
Pandemi’nin “günah keçisi” ilan edilen işletmelerden…
Memleketimde, insanların birbirini çiğnedikleri AVM’ler açık.
Neymiş, “HES” kodu ile girilebiliyormuş…
Güzellik salonları ve berberler de öyle.
Onlar da sınırlı sayıda müşteri kabul ediyormuş.
Yarım metre soyunma kabinine birinin girip, diğerinin girdiği butikler de öyle.
Ama lokantalar kapalı.
Pastaneler kapalı.
Yeme-içme sektörü sanki günah geçişi.
Hesapta devlet yardım eli uzattı; 750 lira kira + 1.000 TL hibe.
Şu İzmir çukurunda ayda 25 bin lira kira ödeyen mekanlar biliyorum.
Söyler misiniz bana 750 lira kira o adamın nesine yarayacak?
Dahası, mekanlar büyüdükçe, mağdur sayısı da artıyor.
Zira mekan ne kadar büyükse, çalışanı o kadar çok.
Hoş şimdilerde çalışamayanı demek daha doğru.
Netice;
Sadece İzmir’de 5 bine yakın, lokanta, pastane ve cafe var.
Sahipleri tek başına çalışsa, aileyi 3 kişiden hesapla; 15 bin mağdur eder.
İçlerinde, 5, 10, hatta 20 eleman çalıştıran var.
Saymaya kalksan yüzbinleri geçecek.
Bu kadar insan aylardır mağdur, çaresiz.
Günah değil mi?
Haklı olarak, feryatları yükseldi.
HES koduysa HES kodu, sınırlı müşteriyse sınırlı müşteri, önlemse önlem…
Ne istenirse yapmaya hazırlar.
Yeter ki, kepenklerin kaldırılmasına, tencerelerin kaynamasına izin verilsin.
Keşke birileri bu sesi duyabilse.
Duysa da bu insanlara çare olsa.
Yoksa…
Yarın çok geç olacak.
