Aksiyonların hiç eksik olmadığı bir yıldan diğer yıla.. Yaklaşık iki senedir içinden geçtiğimiz şu garip dönem.. Geçtiğimiz gece bir belgesel izliyoruz, kadim uygarlıkları anlatıyor. Ç...

  Aksiyonların hiç eksik olmadığı bir yıldan diğer yıla.. Yaklaşık iki senedir içinden geçtiğimiz şu garip dönem.. Geçtiğimiz gece bir belgesel izliyoruz, kadim uygarlıkları anlatıyor. Çok tatlı, yaşlı bir adam anlatıyor bu uygarlıkları. Yapılan yapıları anlamaya çalışıyorlar ekiple birlikte, bu insanlar bu dönemlerde ne felaketler yaşamış, tapınaklarını hangi amaçla yapmışlar, nasıl yaşıyorlarmış onlardan bahsediyor. Binlerce senelik bir oluşum ve işte bugün de içinde bizler yaşıyoruz. Bizlerden önce de birileri yaşadı ve gitti. Bizlerden sonra da yaşamaya devam edecek.. Bu açıdan baktığımızda ne kadar küçük görünüyor her şey. Bakın daha evrene ve evrenin uçsuz bucaksız olasılıklarına açmadım bile konuyu. Sadece dünya yüzeyinde kaldım. İnsanlıktan bahsediyorum. Başımıza nasıl olaylar gelirse gelsin, tutunmak ve devam etmek için bir yolunu bulacağımızı gösteriyor zaman bize. Bilgimiz ne kadar yol almışsa, çözümü çok daha rahat bulabiliriz sanıyoruz. 5000 sene evvelki insanla aramızda çok ciddi bir fark olduğunu düşünüyoruz ama bilgi bazen bize o kadar da büyük bir fark atlatmıyor. Adapte olabilme becerimizin, ne kadar güçlü olduğumuzun, neler hissederek yaşadığımızın halen daha farkında değiliz. Daha doğrusu, gereken zamanlarda birikmiş bu bilgi gücünden faydalanmayı ve içgüdülerimize güvenmemiz gerektiğini halen öğrenebilmiş değiliz. Belgesel boyunca akışın büyüsüne kapılmış bir şekilde izledim görselleri. Mesela yıkıntıları kalmış bir tapınağın görsel bir şölenle eski halini gösteriyor bize. İşte bunu yapabiliyoruz. Ürettiğimiz tüm nimetlerden faydalanarak bilgi artışı sağlıyoruz kendimize. O insanlardan bu insanlara neler değişmiş onları görmek istiyoruz. Geçmişi anlamak ve bilmek iki yönlü bir destek sağlıyor yaşamaya. İlki başarılı tekniklerin hangi yollardan geçtiğini anlamamıza neden oluyor. Belki çok komplike gördüğümüz bir yapının çözümü uzunca yıllar önce yaşamış bilgilerden gelebilir. Bunları kestirmeye çalışıyoruz. Akupunktur tedavileri geliyor aklıma böyle şeyler yazdığımda. Psiko-kinesiyolojide de beden üzerinde bazı yerlere parmaklarımızla küçük vuruşlar yapıyoruz mesela. Yeni bir teknik bu. Ama alt planı nerelerden geliyor dersiniz? Akupunktur enerji merkezlerinin ta kendisinden! Geçmişin ikinci parçası ise bizi yanlış yapma olasılığımızdan kurtarmak demek oluyor. Geçmişin hatalı parçalarını bilmek, onları uygulamamak için muhteşem bir fırsat. Burada çok uzaklaşmayın mesela, genelde ebeveynler çocuklarını kendi ailelerinden farklı davranarak büyütmeye çalışıyor. Bizler nasıl kelimelerle ve nasıl yöntemlerle büyüdük. Ve şimdi daha iyisini nasıl yapabiliriz? Bu bilgi birikimini kullanmak, asırlardır bizlere aktarılan kolektif bu yapıyı görmek bizlerin elinde. Yazıya ne garip yıllar diye başladım ama bu yıllar bile koskoca bir resimde küçük bir noktaya temas ediyor. Fazla uçmayalım, kendimizi anlayacağız diye parçalamak zorunda değiliz. Günler günler üstüne, o zamanda ya da bu zamanda, yaşayıp gidiyoruz bir şekilde. Hepinize güzel bir yılbaşı gecesi ve keyifli bir yıl dilerim.. Köyün delisinden 2022’nin son yazısı bu kadar!