Çalışma, fotoğrafta gösterilen kül boğazlı sinekkapan da dahil olmak üzere 142 Kuzey Amerika kuş türüne odaklandı. California Polytechnic Eyalet Üniversitesi’ndeki bir ekibin araştırmasına göre, in...

Çalışma, fotoğrafta gösterilen kül boğazlı sinekkapan da dahil olmak üzere 142 Kuzey Amerika kuş türüne odaklandı. California Polytechnic Eyalet Üniversitesi’ndeki bir ekibin araştırmasına göre, insan kaynaklı gürültü ve ışık kirliliği, kuş komşularımız için sorun yaratıyor. Araştırmacılar, NASA uydu verilerini kullanarak, gürültü ve ışığın Kuzey Amerika’daki kuş üremesini nasıl olumsuz etkilediğine dair kuşbakışı bir görüntü elde ettiler. Ekip ayrıca, bu faktörlerin kuşların iklim değişikliğinin etkilerine verdiği tepkiyle etkileşime girebileceğini ve hatta bunları maskeleyebileceğini keşfetti. Kuş popülasyonları, son birkaç on yılda yaklaşık yüzde 30 azaldı. Bilim insanları ve arazi yöneticileri, son araştırmalar bu stresörlerin (Canlıların yaşamı için uygun olmayan koşullar) belirli kuş türlerine zarar verebileceğini öne sürene kadar gürültü ve ışık kirliliğinin etkilerini büyük ölçüde gözden kaçırdılar. Gün ışığı ipuçları, her yıl yaklaşık aynı saatte üremeye işaret ettiğinden, kuşların üremesi yavrularını beslemek için en yüksek gıda mevcudiyetiyle çakışmaktadır. Önemli olan; kuşların iklim değişikliği nedeniyle daha erken yiyecek bulunabilirliğine doğru geçişi yakalamalarıdır. Bu bulgular, kuşların iklim değişikliğine tepkileri hakkında iki sonuç ortaya koyuyor. Birincisi, en azından geçici olarak, aydınlık koşullarda yaşayan kuşlar, iklim değişikliğini karanlık alanlardakilerden daha iyi izliyor olabilirler. İkincisi, bilim adamları kuşların üreme zamanlamalarını iklim değişikliğine göre ayarladıklarını düşündüklerinde, bazı ışık kirliliğine maruz kalan alanlarda birçok çalışma yapıldığı için kuşlar aslında ışık ipuçlarına yanıt veriyor olabilirler. Gürültü kirliliği düşünüldüğünde, sonuçlar ormanlık çevrelerde yaşayan kuşların açık ortamlardaki kuşlara göre gürültüye daha duyarlı olma eğiliminde olduğunu gösterdi. Bir kuşun gözü ne kadar çok ışık alırsa, türler ışık kirliliğine tepki olarak üreme zamanını yılın başlarına kaydırır ve bu türler ışık kirliliğinden daha iyi yuva başarısı elde eder. Gürültü kirliliği, şarkıları daha düşük frekansta olan ve bu nedenle düşük frekanslı insan gürültüsüyle işitilmesi daha zor olan kuşların yuvalanmasını geciktirir. Çiftleşme kararları erkeğin şarkısına göre verilir ve bazı durumlarda dişilerin fiziksel olarak üremeye hazır olmaları için erkeğin şarkısını duymaları gerekir. Bu özelliğe ve çevreye özgü sonuçların, vahşi alanların yönetimi için güçlü etkileri vardır. Geliştiriciler ve arazi yöneticileri, planlarının kuşları nasıl etkileme olasılığının yüksek olduğunu anlamak için bu çalışmayı kullanabilir.