Bu hafta çarşıya çıktığımda bir kitapçıya girdim. İnternetten kitap aramak gibi asla olmuyor, bir defa içeride bir dinginlik var. Çalışan herkesin üzerine bir sakinlik çökmüş. Kitap kokuları sarıyor s...

Bu hafta çarşıya çıktığımda bir kitapçıya girdim. İnternetten kitap aramak gibi asla olmuyor, bir defa içeride bir dinginlik var. Çalışan herkesin üzerine bir sakinlik çökmüş. Kitap kokuları sarıyor sizi, kapıyı açınca hoş geldiniz diyor. Şöyle bir geziniyorsunuz içeride. Ne sakinliği! Zihinleri susmayan insanların eserleri dolu orası! Yazıya taşmış, bir kafaya sığamamış. Kitap kapaklarından sesler fışkırıyor adeta. Hikayeler kaynayıp gitmiş, muhteşem.. Beni hep büyülemiştir, uzun zamandır da roman seçmemiştim kendime, romantik bir yazar seçtim, iyi geldi. Belki denk gelirseniz siz de uğrayıp bu senfoniyi dinlemek istersiniz.. *** İlişkilerin çok sorgulandığı, insanların kendini keşif yolculuklarına çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Sizlerde etrafınızda görüyorsanız şaşırmayın bence. Sevgililer, evliler, başlama ihtimali olup başlayamayanlar hep tarafların düşünce alevlerinin altında ezilip duruyor. Kendi yolculuğum ve onun yolculuğu nerede ve nasıl birleşebilir, bu birleşmeden yücelik ve güzellik doğar mı, yoksa herkes kendi yolculuğunun daha önemli ve değerli olduğunu hissetmeye çalışıp karşıdakini yıpratır mı? Şimdilik ayıklayabildiğim sorular bunlar. Pişince ayrı bir yazı yazarız.. *** Uzun süredir görüştüğüm bir danışanımla terapideyiz. O neleri keşfettiğini anlatıyor ben de dinliyorum. Keşifler peş peşe gelmeye başlamış, artık içine dönme konusunda kaygılanmıyor ve daha rahat anlatabiliyor bazı şeyleri. Muhteşem keyif aldığım bir durum bu senaryoyu görmek. Şevkle dinlerken burada da bahsettiğim bir noktaya değindi. ‘Referans noktasını nereye koyduğumuzu bilmek, hayatımızı nasıl gördüğümüzü değiştirebilir’ Bir defa, nereye ya da kimlere koyuyorsunuz bu noktayı. Eğer başka biriyse referansınız, onun hayat görüşüyle başlıyorsunuz eleştirmeye, sizinkiyle değil. Diğer taraftan kendi içinizde bir tek beyniniz yok referansı koyabileceğiniz, içiniz bir derya deniz, aldığım her noktaya göre farklı yorumlar üretip bir konuyu yerin dibine koyabilir ve diğerini dağlara çıkarabilirim. O zaman hayatınızda sıkıntı yaptığınız bir durumu düşünün şimdi. Önce diğerlerini düşünelim. Bir başkası olsaydı, örneğin Ahmet arkadaşınız, Ahmet bu konuya nasıl bakardı? O da bu kadar sıkılır mıydı? Sonra içeri dönelim. Koyduğunuz referans noktasını bulalım. Ve oradan oynatmaya başlayalım. Bu konu elinizde bir taş olsaydı, ne kadar evirip çevirebilirdiniz? Farklı yönlerden bakarken daha az sıkıntı çektiğiniz bir bakış yakaladınız mı? Yakaladıysanız eski referans noktasında kalmanın size ne gibi bir yararı olabilir, neden yenisine gitmiyorsunuz ? *** Tabii ki de öyle tek bakışta bulunamayabilir ya da hadi bırakayım da koşarak uzaklaşayım gibi bir durum olmayabilir. Kimi zaman nerede durduğumuzu görmemiz bile güvenli ortamlarla birkaç saat süren terapi zamanları alabiliyor. Yine de bahsedelim, belki bir değişim öylece doğuverir! Haftanın düşüncelerini topladık bir yerde, hepinize keyifli haftalar dilerim.