Türkiye’de yargıya güven gelişmiş ve bizimle aynı klasmanda yer alan gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında maalesef yerlerde. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün henüz bakanlık görevine başlamadı...
Türkiye’de yargıya güven gelişmiş ve bizimle aynı klasmanda yer alan gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında maalesef yerlerde. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün henüz bakanlık görevine başlamadığı, AK Parti’de genel başkan yardımcısı ve yerel yönetimler başkanı olduğu dönemde bizzat kendinin de açıkladığı bazı veriler var.
2014 yılında AK Parti Bursa İl Başkanlığı toplantısında Türkiye’de yargıya güvenin azaldığını ifade eden Gül konuşmasında, önceleri Türkiye’de yargıya güvenenlerin oranının yüzde 60-70’lerde seyrettiğini ancak son dönemde bu oranın yüzde 20’lerin altına düştüğünü iddia etmişti. Kaderin cilvesi bu ki bu açıklamaları yapan Abdülhamit Gül, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde adalet bakanlığı görevini yürütüyor.
Türkiye’de halkın yargıya olan güveni konusunda ise maalesef ilerleme sağlanamadı. Kadir Has Üniversitesi tarafından yapılan "Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması"nın 2013 yılında yapılan versiyonuna göre toplumun yargıya güveni yüzde 26.5 dolaylarında. Yine aynı araştırmanın 2012 versiyonunda bu oran yüzde 37.2, 2011 versiyonunda ise yüzde 38.8 olmuş.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2020’nin son günlerinde bir yargı reformu yapılacağını açıklamasıyla birlikte yargıya güven konusundaki tartışmalar yeniden alevlendi. Tüm bu olumsuz algı ortadayken halkın ülkemizde en çok güvendiği kurumun Türk Silahlı Kuvvetleri olması da üzerinde ayrıca tartışılması gereken bir durum.
GEÇ GELEN ADALET
Çocukluk döneminden itibaren ‘Seni mahkemelerde sürüm sürüm süründürürüm’ gibi klişe cümlelerle karşılaşan biri olarak en büyük dileğim mahkemede çözülecek bir sorunla karşı karşıya kalmamaktı. Kendimce ülkesini seven ve ülkesine hizmet eden biri olarak sorumluluklarımı yerine getirdiğim sürece mahkemelerle işim olmayacağını biliyordum. Ancak hayat düşündüğümüz gibi ilerlemiyor maalesef.
Bugün ayrıntılarını gazetemizin üçüncü sayfasında da okuyacağınız ‘Alkollü araç kullanmak’ suçlamasıyla başlattığım hukuk mücadelesi aradan geçen 1.5 yılın sonunda sonuçlandı. Polis kontrolünde 0.74 promille 6 ay süre ile el konulan ehliyetimi 6 ayın sonunda geri almıştım. Ancak alkolsüz olduğumu ispatlamak için giriştiğim mücadelem 15 Aralık 2020’de Torbalı Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen kararla kesinleşti. Haklılığımı kanıtlamak için avukatımdan yardım alıp onca zaman ve para harcadım. En önemlisi ise yaşadığım stres ve haklılığımı kanıtlama süreciydi.
Mahkemelerde sıklıkla yaşanan hakim ve savcı değişiklikleri, korona virüs pandemisi de derken mahkemelerde karar alma süreçleri de uzadı. Geç gelen adalet adalet değildir anlayışıyla hareket edilip mağduriyetlerin giderilmesi yönünde ciddi bir çaba gösterilmesi şart. El birliğiyle Türk yargısına olan güvenimizi artırabiliriz. Ben 1.5 yıl sonra sevindim ancak 6 ay boyunca yaşadığım mağduriyetin hesabını kim, nasıl verecek? Bir de duruşma bekleyip henüz iddianamesi bile düzenlenmemiş olan onlarca kişi var. Tüm bu süreçte yanımda olan avukatım Merve Boz, haksızlığımı kanıtlama aşamalarında benimle birlikte mücadele eden arkadaşım Sezgin Üzen ve sosyal medyadan mesajlarıyla destek veren sevenlerime ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
