Boşuna dememişler “Hastalığı önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır” diye. Defalarca maskeyi yazdım. Cezadan değil, virüsten koruyan maske. Maskenin bulaş riskini azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmı...

Boşuna dememişler “Hastalığı önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır” diye. Defalarca maskeyi yazdım. Cezadan değil, virüsten koruyan maske. Maskenin bulaş riskini azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmışken. Maalesef insanlar virüsten değil, cezadan koruyan maskeleri tercih etti. Sosyal mesafe hak getire. Düğün dernek, kongre, toplantı, mevlit, kutlamalar, taziyeler… eksik etmedik. Hijyen konusunda gelen elektrik ve su faturalarının yüksekliği, dezenfektan, kolonyalardaki el yakan fiyat artışları… Bunlar da etkilemiştir korunmayı. Enfekte olanların gerçeği saklamaları, hiçbir semptom göstermeyen, enfekte olduğundan habersiz olanların bulaş sayısını artıracağı tehlikesine dikkat çekmiştim. Sağlık Bakanlığı vaka sayılarını açıklamaya başlayınca, insanlar olayın önemini daha iyi anlar oldu. Bu tabloyu Karşıyaka Kemalpaşa caddesinde ve Kemeraltı’nda görmek mümkündü. Vaka sayıları açıklanmaya başlandıktan sonra Kemalpaşa caddesi ve Kemeraltı’ndaki insan kalabalıkları azalmaya başladı. Bence sokağa çıkma kısıtlamaları kararı da geç alınan karardı. Şu ana kadar Moderna’nın bulduğu aşının yüzde 94,1 etkili olduğu açıklandı. Ciddi vakalarda ise bu oran yüzde yüzmüş. Amerikan ilaç şirketi Moderna ve Pfizer ve Alman ortağı BioNTech geliştirdiği (Covid-19) aşıları için ABD ve Avrupa Birliği'nde kullanım onayı başvurusunda bulundu. Trump, FDA’ya (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) çağrıda bulunarak Moderna’nın aşısına ışık hızı ile onay vermesini istedi. Çin, Çin aşısı CoronaVac’ın ciddi yan etkisinin olmadığını savunuyor. Rusya’nın aşısı Sputnik V’nin de yan etkisi olmadığı iddia ediliyor. Nisanda yerli aşımızın 3. aşamasına geçilecekmiş. Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını ve aşı karşısında hızla artan güvensizlik ve bilgi kirliliğine karşı mücadele edilmezse, aşının salgını yenmede tek başına yeterli olmayacağı uyarısında bulundu. İnternet bilgi çöplüğüne dönüştü. Bilgi sahibi olmayan insanlar fikir veriyor. Yok, öyle şey. İşi konusunun uzmanından, güvenilir web sitelerinden ancak öğrenebiliriz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “50 milyonluk sözleşme imzalandı. Aşı yapmaya aralık ve ocak ayında yoğun bir şekilde başlamak istiyoruz" açıklaması yüreklere biraz su serpmesine serpti de aşı “Çin aşısı mı?” diye temkinli yaklaşanlar var. Hatta aşı karşıtları da. Yakında internetten aşı satışına başlansa şaşmam. Ülkemizde 11 Aralık’ta başlanılacağı söylenen aşıya kesinlikle sağlık çalışanlarından başlanması lazım. Onlar ki yaşatmak için yaşamlarını tehlikeye atan cefakâr insanlar. Günlerdir sağlık çalışanı Helin kızımla aynı evde olmamıza rağmen oturup konuşamıyoruz. Evde maske ile dolaşıyor. Bağışıklık sistemim zayıf, annesinde tansiyon ve şeker var diye çocuk çok dikkatli. Hastanelerdeki sağlık emekçilerini, aile hekimlerini düşünün, sağlığımız için aile yaşamlarında bulundukları fedakarlıkları, çalışırken aldıkları riskleri düşünün. Onların hakkı asla ödenmez. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorlarından kardeşim kadar sevdiğim, güzel yürekli bilim insanı Genel Cerrah Dr. Cem Karaali’nin Kovid-19’dan yoğun bakıma alındığı haberini aldığımda yıkıldım. Dr. Karaali, gençlerde sıkça görülen kıl dönmesi tedavisini ameliyatsız, fenol tedavisi ile yapan ender bilim insanlarımızdan. Çok zor bir süreçten geçiyoruz. Bunu hep birlikte aşacağımıza olan inancımı koruyorum. Hijyene, sosyal mesafeye, maske takmaya, kapalı alanı havalandırmaya, kısıtlamalara uyalım. Hem yaşamak için hem de yaşatmak için şart. Sağlık emekçilerine yardımcı olmakta vicdani bir sorumluluk. SON SÖZ: “Hastalığı önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır!”