Bayram nedeniyle herkes sokağa çıktı. Sanki hiç çıkmamışçasına. Terliksiz bile fırlayanlar görüldü. Tamam çok çileler çekildi. Hak ettik ama bu kadar da coşulmaz ki. Plajlar, oteller, uçaklar, otobüsl...

Bayram nedeniyle herkes sokağa çıktı. Sanki hiç çıkmamışçasına. Terliksiz bile fırlayanlar görüldü. Tamam çok çileler çekildi. Hak ettik ama bu kadar da coşulmaz ki. Plajlar, oteller, uçaklar, otobüsler, karayolları doldu, taştı. Pek bi rahatladık, korona tatile çıkmadı ki. O bizi bekliyor, pek sevdi. Kurbanlıklar satıldı, piyasa coştu, kasalar doldu. Yabancılar akın etti. Bitmedi ki, korona. Kökü kazanmadı ki. Bitmedi ki, geçmedi ki. Geçmedi, geçmeyecek. Maske, mesafe, temizlik. İnsanlığın üç kuralı oldu. Böyle devam edeceğiz, etmek zorundayız. Şimdi de amatör maçlar, tüm alt ligleri başlatıyorlar. Ne bileyim, yüreğimin, beynimin, mantığımın hassas tarafı 'aman ha, sakın ha' diyor, 'erken mi acaba' diyor. Kendimi değil, insanımızı düşünüyorum. Hiç de sevmediğim laftır 'Hayat devam ediyor'. Ediyor, etmeli tamam da biraz frene basmamız gerek. İki yıl öncesini özledik ama, iki dakika sonra ne olacak bilmiyoruz ki. YAZMASAN OLMAZ Ege Telgraf Gazetemizde salı ve cuma günleri yazı günüm. Bayram nedeniyle iki gün yazamadık. Bu nedenle yazılası konularımız birikti. Yazacak o kadar çok konu var ki. Birazını bugün sizlerle paylaşmayı uygun görüyorum. Umarım katkım olur. Bu bir hafta süresince kayıplarımız da oldu. Günü geçti, gündemde değil diye de. Yazmamak, es geçmek bize yakışmaz. Kayıplarımız var, güzel insanlarımız güzel atlara binip gittiler. Hayat böyle bir işte. Her şey biz insanlar için, yaşamasını bilene ama. HÜSEYİN ERYÜKSEL Akhisarspor'da çok güzel işlere imza atan sevilen, sayılan başkanlardan Hüseyin Eryüksel'i elim bir trafik kazası sonucu kaybettik. Süper Lig'de Yeşil-Siyahlı ekiple güzel günler yaşadı. Emeği geçti, Manisa ilçesinin güzide kulübünü zirveye taşıdı. 61 yaşında idi, kullandığı araç kontrolünden çıktı, savruldu, yoldan çıktı, çarparak durabildi. İnşaat Mühendisi olan Eryüksel başkanım, belediye başkanlığına da talip olmuştu. EMİN GÜRLER Türkiye Futbol Antrenörleri İzmir Şubesi Üyelerindendi. Çok sayıda futbolcu yetiştirdi. Yakından tanır sever ve sayardım. İzmir Demirspor, Altınordu, Bucaspor ile birçok İzmir ve Ege takımında teknik direktörlük görevlerinde bulundu. Altyapıya önem verdi Emin Gürler hocamız. Çokça anımız vardır, taşın altına elini sokan insanlarımızdandı Emin hocam. ERDİNÇ SAKIZLIOĞLU O dönem herkesin bir lakabı vardı. Taşkafa idi lakabı. 60'lı yıllarda formasını giydi. Karşıyaka'nın 1 numarası idi. File bekçiliğini onurla gururla yaptı. 83 yaşında idi Erdinç ağabeyimiz, kaptanımız. Çok düzgün, gururlu bir efsanemizdi. İzmir kulüplerimizden çok değerli spor insanları çıktı, onlardan biriydi Erdinç Sakızlıoğlu. ONURSAL URAZ Galatasaray, Hacettepe, Gençlerbirliği, Güneşspor, Şekerspor, Karşıyaka ve Balıkesirspor formalarını giydi. Milli futbolcu, Milli futbol hakemi idi. Düdüğü de yardımcılığı da çok iyiydi, harika bir sesi vardı. Kadrolu sanatçılardan daha güzel okurdu Türk Sanat Müziği eserlerini. Sesini çokça dinlemişliğimiz, maça çıkmışlığımız da vardır. Maça çıkmadan önce mini konser verirdi, rahatlardık. 77 yaşındaki Uraz, bugün Çandarlı'da toprağa verilecek. Arada atladığım isim mutlaka vardır. Henüz fazla yaş almamışımızdan, yaş almışımıza kadar tüm kaybettiklerimize Allah'tan gani gani rahmet diliyorum, yaşamını sürdürenlerimize de sağlıklı, huzurlu ömür diliyorum. OYUNLAR BAŞLADI Adı, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları. 2021'de yapılıyor. Niye illa ki 2020 diye geçiyor. Çok kişiye sordum, araştırdım, ikna edici bir gerekçeye ulaşamadım. Ne gerek var, geçen yıl yapılamadıysa, yapılamadı. 2021'deyiz ama adı 2020. Kafalar daha çok karışacak. Neyse. Aslında diğer tüm maçlara, liglere oyun adını vermek gerek. Çünkü hepsi birer oyun. Başka türlü isimler vererek, savaş alanı haline getirmemiz, ihtiras, hırs küpü olmamız yüzünden. Sporun tadını anlamıyoruz bu yüzden. Evet evet, hepsi birer oyun. Sahneleniyor ve bitiyor. Ajitasyona, abartmaya gerek yok. TOKYO'DA KADININ ADI VAR 1968'daki olimpiyatlarda yakmış en son meşaleyi, kadın sporcu. 12 olimpiyat geçti. Bunca yıl aradan sonra, 53 yıl sonra, bir kadın olimpiyat meşalesini yaktı. Japon Tenisçi Naomi Osaka, 23 yaşında. Kadının adı var, bu olimpiyatlarda. Erkek çoğunluğu yok artık. Kadın ve erkek sayıları neredeyse yarı yarıya. Abartılı fark yok. Teknolojik, görüntü açılışı harikaydı. Kısıtlamalar, sayı azaltmalar hoş değil. İstemiyorsan yapma daha iyi. Gitmeyen, gidemeyen gazeteciler oldu. İyi de oldu. Meşaleyi çocuk, genç, yaşayan en çok yaş almış, paralimpik sporcular taşıdı, meşaleyi Naomi'ye getirdi. Bir de sağlık görevlilerine meşalenin taşıtılması, harikaydı. Geri dönüşümü yüksek olan hidrojen kullanıldı. 18 dalda 108 sporcumuz var, 59'u erkek, 49'u kadın. OLİMPİK FENERBAHÇE Bilmiyordum, yeni öğrendim. Olimpiyatlara en çok sporcu gönderen spor kulübümüz Fenerbahçe imiş. Olimpiyata 22 sporcu gönderdi Fenerbahçe, 108'den 22'si. İyi rakam. 1968'den bu yana böyle. Her olimpiyatta var yani, Fenerbahçe. O zaman adına Fenerbahçe Olimpik Spor Kulübü demek gerekmez mi ? Torpilsiz. Bu arada şunu söyleyeyim. Üç büyüklerin futbolda, kendi aralarında yaptıkları maçları sevmiyorum. Ayrıcalık istemelerini, beklemelerini sevmiyorum. Her yenilgide garip kılıf uydurmalarını sevmiyorum. Her şey onlar için futbolları için. Yoksa, iş ülkemizi temsil etme noktasına gelince, başımın tacıdır. Bilin istedim. MUSTAFA CAM İyi futbolcudur, tekniktir, beyefendi, sportmen kişiliktir tıpkı Sancar Kirazlı kaptanım gibi. İzmirspor'da 7 yıl profesyonel futbol oynadı Mustafa Cam kardeşim. Şimdi de bizleri gururlandıran işler yapıyor. 13 yıldır Tekvando Federasyonu'nda tüm kategorilerde yurtdışı organizasyonları yönetiyor Mustafa kardeşim. Yeni başlayan 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda Tekvando Milli Takım Kafile Başkanı. 57 kiloda Hatice Kübra İlgün ile 68 kiloda Hakan Reçber'in madalyalarıyla gururlandık, iyi başladık. Emeği geçen herkesi kutluyorum. ÜZMEYİN KENDİNİZİ Akıl vermek haddim değil. Amacım sadece biraz daha düşünmenizi, sorgulamanızı sağlamak, hayatı anlamınıza yardımcı olmak, o kadar. Buraya güzel, anlamlı, düşündürücü söz eklemeyi uygun gördüm. Umarım yerine ulaşır. Bugünkü sözümüz Mevlâna'dan. Der ki; ''İstediğin bir şey olmuyorsa; ya 'daha iyisi olacağı için' ya da 'gerçekten olmaması gerektiği için' olmuyordur''. Defalarca okudum, yıllardır okuyorum. Anlıyorum diyemem, anlamak için çabam var.