Bu sene müthiş bir kış yaşıyoruz. Müthiş dediğime bakmayın siz. Sanki kış değil de bahar mübarek. Ağaçlar erkenden çiçek açtı, denize girenler bile var. Ege’ni...

Bu sene müthiş bir kış yaşıyoruz. Müthiş dediğime bakmayın siz. Sanki kış değil de bahar mübarek. Ağaçlar erkenden çiçek açtı, denize girenler bile var. Ege’nin zirveleri Bozdağ ve Spil, karı bile zor gördü. Kuraklık açısından tam bir felaket. Barajlardaki su miktarı yüzde 50’nin altında. Böyle giderse susuz kalacağımız kesin. Uzmanlar, ardı ardına tasarruf uyarıları yapıyor. İçme suyunu bir şekilde hallederiz ama kullanma ve tarımda halk tabiri ile “Dımdızlak” kalabiliriz maazallah. İşte bu açıdan, suyun tasarrufu çok önemli hale geldi. Tarımda hemen “damla sulama“ sistemine geçmemiz lazım. Vahşi sulamayı terketmek artık elzem hale geldi. Bu önemli konuda yeni yeni yöntemler ve projeler öneriliyor. Hatta hatta hayata geçiriliyor. Bunlardan biri ve İzmirimiz için çok önemlisi “su hasadı” olayı. Ve bu konuda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in tanıtımını yaptığı Sünger Kent İzmir Projesi. Bu projeyi çok değerli buluyorum. Başkanımıza da böyle bir seferberlik başlattığı için de teşekkür ediyorum. Sayın Soyer’in bu girişimleri, bazı kesimler tarafından tabiri caizse hafife alınıyor ama gerçekler öyle değil. Soyer bir süre önce Tarihi Havagazı’nda Sünger Kent İzmir Projesi‘ni kamuoyuna açıkladı. Ardından geçtiğimiz haftasonu Ödemiş‘te de ilk uygulamayı Küçük Menderes Ovası Yağmursuyu Hasadı adı altında tanıttı. Dilerim, bu çalışmalar ciddiye alınır ve hayat bulur. Bu sayede, gün geçtikçe azalan yağmurlardan topraklarımıza düşen o yağmur damlaları depolanacakları yerlere girer ve tarımımıza cansuyu olur. Zira bir damla suya bile ihtiyacımız var. Bu çalımalar sırasında İzmir Büyükşehir Belediyesi 2 bin adet su filtresi ve su sarnıcı temin edecek. Çiftçimiz, köylümüzde yağmur sularını bu sarnıçlarda biriktirip kullanacak. Başkan Soyer, verdiği mesajda bu projeye sahip çıkılmasını ısrarla istedi. Bunu sadeve yöre halkına söylediğini zannetmiyorum. Bence projeye, İzmirli odalar da sahip çıkmalı. İzmir Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, onlarca organize sanayi bölgesi üyeleri arazilerinde, fabrikalarında bu sistemleri harekete geçirmeli. Bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi asla yalnız bırakılmamalı. DERELER BOŞA AKMASIN! Çiğli’den sevgili meslektaşım, Çiğli Belediyesi Meclis üyesi Mahmut Polat ağabeyim, geçenlerde kendisini ziyaretimde bana su tasarrufu konusunda çok önemli bir fikrini açtı. Sayın Mahmut Polat diyor ki; “İzmir’in dağlarına yağam yağmur suları, derelerden Körfeze boşu boşuna akıp gidiyor. İZSU bu derelere su bentleri, savakları yapsa da suyu biriktirse ve biriken bu sular bölge bölge borularla bir noktaya aktarılsa. Bu noktadan tankerlerle alınan sular yeşil alanların sulanmasında kullanılsa. Hiç olmazsa içme suları insanların ev ve işyerlerinde kullanıma kalsa.” Bence çok güzel fikir. Bu fikri su hasadı maksadı ile Sünger Kent İzmir Projesi başlatan Başkan Tunç Soyer’in de değerlendireceğine ve İZSU’yu ivedilikle harekete geçireceğine inanıyorum. İZSU kentimizin dağlarından gelen suları Körfeze akıtan sayıları 10-12’yi bulan derelere bentler yapar. Bu bentlerde toplanan sular hem şehirdeki yeşil alanları sular, hem de yeraltı kaynaklarını besler. Fena fikir değil, bence denemeye değer. Bu fikri ortaya atan Mahmut Ağabey’in sosyal medya hesabından da duyurduğu hayalini, hayata geçirmek için fazla zaman kaybetmeye gerek yok. Çiğli Belediye Başkanı Sayın Utku Gümrükçü’nün de buna kayıtsız kalmayacağına inanıyorum. “Avrupa İklim Büyükelçisi” seçilen ve şu sıralarda Brüksel’de Avrupa İklim Anlaşması Birlikte Eylem Planı toplantılarına katılan Gümrükçü, dönüşünde bu konuya mutlaka bakacaktır. Fikirler ortaya atılır, ama sahiplenilirse hayata geçer. Bence İzmir Büyükşehir belediye Başkanımız Tunç Soyer’in tarım ve iklim konusunda yaptıkları ve fikirleri ne kadar değerli ise diğerleri de en az o kadar değerlidir. İzmir, farklı bir kenttir. Her ne kadar biz İzmirliler tek oynamayı severiz ama, ne olur bu konularda el ele verelim! Haydi İzmir bunu başarmalıyız...