CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” lafı bazı kesimlerde panik yarattı. Bazı kesimler ise ya algı ya da provokasyon peşine dü...

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” lafı bazı kesimlerde panik yarattı. Bazı kesimler ise ya algı ya da provokasyon peşine düştüler. Daha önce Kuzey Afrika ülkelerinden, Tunceli ilimizden daha nereleri varsa özür dilendi de ne oldu. Bir kısım halka göre “ayıp” oldu, bir kısım halka göre “hainlik” oldu, bir kısım halka göre “çok iyi” oldu. Bu defa ki çok ince duygusal ve samimi bir davranış biçimi. Helalleşme çok yumuşak çok fedakar bir talep bu. Dindar insanlar içinde, sağcı, solcu, insanlar içinde sıcak bir kucaklaşma talebi. Bir takım kimselerin helalleşmeyi, önce “hesaplaşma”, sonra “helalleşme” diyebilmek hangi akla hizmet acaba. İnsanları aptal yerine koymak değil de ne. Çatallı dillere yakışan bir yorum. Helalleşme” insanların bir birlerine yaptıkları her türlü haksızlığı karşılıklı olarak affetmesidir. Haksızlıkları akıl terazisinde tartarak sen veya ben daha çok haksızlığa uğradım demeden bir birlerine karşılıklı haklarını helal ettiklerini söylemektir. Ben seni affettim Allah’ta affetsin demektir. Helalleşme denilince başka ne anlaşılır? Hiç. Kılıçdaroğlu’nun “helalleşeceğim” demekle neleri dengelediğini her aklı selim sahibi biliyor. Üstü kapalı yersiz tahriklerin ayrımcılıkların altına kimler odun atıyor oda biliniyor. Zaten hesaplaşma denilen konuyu ortaya atanlar hiç durmadan hesaplaşıyor. Bu arada belirtmekte yarar olan bir husus da Adnan Menderes’in idamı. DP’liler geçmişi unutalı çok oldu. Menderes konusunda bir hesaplaşma, helalleşme varsa oda başka partilerin işi değil. Deniz Gezmiş konusu da kendi ortamı açısından benzer durumda. Helalleşmek için “Sen devlette görevli değilsin gibi laflar kimseyi itibarsızlaştırmaz. Sayın Kılıçdaroğlu ayrım yapmıyor. Net bir biçimde “Benim amacım toplumun fay hatlarını kaldırmak. Geçmişe dönük yaraları kanatmak değil” diyor. Kendi eksiği olmayan konularda da helalleşeceğini söylüyor. “Dindarlara gideceğim, türbanlı kardeşlerim ile helalleşeceğim” diyorsa niye olumsuz yaygara koparılıyor. Geçmiş iktidarların, hiç bir döneminde bu derece ya mevlacı türememiştir. Şartları içinde ortaya çıkmış, anlaşmazlıklar, kırgınlıklar, haksızlıklar, siyasi dargınlıklar, Cumhuriyet döneminde öyle çok önemli olmamıştır. Önemli olan hırsızlıklar, beytülmala uzanan eller, yetim hakkına uzanan eller, her türlü hak ve tefecilikler. Aslında bunların sahipleri helalleşmenin yolunu bulmalı Kılıçdaroğlu değil. Her seferinde ihtilal yapanları ne yapmalı. İhtilaller fırsat eşitliğini ebediyyen yok etti. Peki fırsat eşitliği yok oldu da ne oldu. Ne oldu biliyor musunuz milyonlarca insanın kamilen seçilme halkını aldı elinden. Bir çok neslin gençliğini heder etti. Bir insanın seçilme halkını alırsanız o insanın bütün demokratik haklarını almış olursunuz. İhtilalciler sonrasındaki yöneticiler, daha sonraki yöneticiler istikballerin katili sayılmıyor mu? Esasen bu insanlar kiminle helalleşecek? Sayın Kılıçdaroğlu sizin de helalleşeceğiniz esas kitle bu hakları elinden alınmış insanlar. Başka helalleşmeler gösteri olmaktan öte gidemez. Bu ülkede helalleşecek bir siyasi asla çıkmadı çıkmayacak. Bence sizler yalana, bizler gülmeye devam etmekten başka işimiz yok. Hakkınızı helal edin.