Ebeveynlerin çocuklarını yetiştirirken belki de en çok şikayet ettikleri dönemdir ergen...

  Ebeveynlerin çocuklarını yetiştirirken belki de en çok şikayet ettikleri dönemdir ergenlik dönemi. Ancak uzmanlara göre ergenlik dönemi ebeveyn için olduğu kadar, ergen için de zorlayıcı bir dönemdir. İnsanoğlunun gelişimi bir bütündür ve fiziksel, bilişsel, duygusal, sosyal ve benlik boyutlarının arasında bir ahenk vardır. Ergenlik döneminde, ergenin temel bir görevi vardır; “kendi kimliğinin keşfi”. Bu keşif için ergenin, her ne kadar zor olsa da şimdiye kadar her düştüğünde yanında olan, karnı acıktığında yemeğini veren ailesinden uzaklaşması gerekmektedir. Aile bireylerinin üzerine düşen görev ise bu keşfinde birçok zorluğu olan ergene “bizden çok uzaklaştın, arkadaşlarınla daha fazla zaman geçiriyorsun” gibi sözlerle daha suçlu hissettirmekten kaçınarak ergene bu keşfinde sadece destekçi ve eşlikçi olmaktır. Bu dönemde aile bireylerini en çok zorlayan konulardan biri de sosyal medyadır. Üniversite öğrencileriyle yapılan araştırmada internet kullanımının eğlence, iletişim, mesajlaşma gibi temelde bir başkasıyla iletişim kurmaya dair sebeplerle kullanıldığı belirlenmiştir. Peki, sosyal medya üzerinden kurulan ilişki, neden çıkıp bir kafede oturup sohbet etmenin neredeyse yerini almıştır? Sosyal ilişkilerimiz tatminlerle dolu olduğu kadar hayal kırıklıklarını da içerir. Cesaret gösterip evin koruyucu ortamından uzaklaşan ve keşiflere çıkan ergen, yürümeyi öğrenen bir çocuk gibidir. Yeni ilişkilerinde yaşadıkları hayat kırıklıkları çok daha üzücü olacak; edindikleri olumlu ilişkiler ise bir o kadar tatmin edici olacaktır. Acılardan kaçınmaya çalışan ergen için sosyal ilişkilerin getirdiği hayal kırıklıklarından kaçmak için sosyal medya rahatlatıcı bir seçenektir. Çünkü sosyal medyada ilişkilendiğimiz kişi bizim izin verdiğimiz kadar hareket edebilmekte, izin verdiğimiz kadar bizimle ilişki kurabilmektedir. Karşıdakiyle gerçek bir ilişkiye girmeden bile onun hayatını gözlemleyebilir, merak ettiklerimizi öğrenebiliriz. Yani kontrol duygusu çok daha rahat hissedilebilmektedir. Her durumda öncelikle ebeveyn olarak kendimizi ve durumu değerlendirmek çok önemli. Çocuğunuz gerçekten sosyal medyada fazla mı zaman geçiriyor yoksa bu daha çok yeni keşifler için sizden uzaklaşan çocuğunuzun, uzaklaşmasına dair duyduğunuz sizinle ilgili bir kaygı mı? Her ne kadar bağımsızlık ergenlik döneminin bir parçası olsa da çocuğunuz, kuralları hatırlatması için bir ebeveynin varlığına ihtiyaç duyacaktır. Ortaklaşa koyulan kuralları net bir şekilde takip ederek ‘yeterince engelleyici ve yeterince hoşgörülü olmak’ gerekmektedir. En önemlisi yeni ‘gerçek’ keşifler, dostluklar, aşklar için çocuğunuzu cesaretlendirmek ve evde çocuğunuz için kapsayıcı bir ortam oluşturmak. Sosyal medya araçları, tüm avantajlarının yanı sıra sadece anlık zevki sağlar ve ergenin ihtiyacı olan ilişkisel değişimleri engelleyebilir. Ergenin, yeni edindiği dostluklardan hayal kırıklığı yaşadığı zaman yanında ona küsen, kızan değil; yol gösteren ebeveynini hissetmek yeni ilişkiler kurabilmesini ve acılarla baş edebilmesini sağlayacaktır.