İzmir’in ilk en yüksek binası, 30 yıldır binlerce misafiri ağırlayan Hilton Oteli’nin kapanacağı haberini aldık önceki gün. Gazetemiz Ege Telgraf’ın haberiyle İzmir gündemine bomba gibi düşen bu geliş...

İzmir’in ilk en yüksek binası, 30 yıldır binlerce misafiri ağırlayan Hilton Oteli’nin kapanacağı haberini aldık önceki gün. Gazetemiz Ege Telgraf’ın haberiyle İzmir gündemine bomba gibi düşen bu gelişme korona süreciyle 2020 yılını kabus gibi geçiren turizmciler için ciddi bir hayal kırıklığı oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesinin de yüzde 23’lük hisse sahibi olduğu Hilton Oteli, kim ne derse desin İzmir’in en önemli sembollerinden biri. Benim gibi yaşı 30’larda olan 90’lar döneminin çocuklarının eğlendiği, oyun oynadığı ‘Fame City’ gibi bir güzelliğe sahip, içerisindeki spor salonu, konferans salonları, çarşısı, restoranları, kafeleri ve tabi ki de manzaralı odalarıyla Hilton, kentimizin en önemli değerlerinden. İzmir gibi son dönemde turizmde maalesef geriye giden bir kent için, kent merkezinde nitelikli konaklama hizmeti veren bir işletmenin her ne gerekçeyle olsun faaliyetlerine son verilmesi kabul edilemez, edilmemeli de. Kendisi de uzun yıllar özel sektörde turizmcilik yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı tunç Soyer’in İzmirlileri üzen bu gelişme için ne diyeceği çok merak ediliyordu. Kendisinin de yaşanan gelişmeye çok üzüldüğünü, yapının ana hissedarı Ata İnşaat ile durumu müzakere edip tesisin yeniden otel olarak turizm sektörüne hizmet vermesini sağlayacaklarını açıklayan Soyer, henüz durumun çok taze olduğunu ve bir süre daha beklemek gerektiğini belirtti. İzmir kent siluetinde de yeri olan, birçok kişinin adres tarifi yaparken bile Hilton’un binasına göre tarif verdiği şehrimizde Hilton gibi dünyaca ünlü bir işletmenin İzmir’den ayrılıyor olması gerçekten üzücü. ÜZÜLMEMİZ GEREK Hilton hiçbir yere gitmiyor, İzmir’de zaten Çankaya’daki işletmeleri dışında 4 farklı tesisleri var diyenler olabilir ancak Hilton İzmir Oteli’nin her ne olursa olsun isim değişikliğine gitmesi bile İzmir için sorgulanması, düşünülmesi gereken bir gelişme. Son birkaç yıldır otelin ana girişinin kapatılması, otelin dış cephesindeki tadilat görünümlü çalışmalarla fısıltı gazetesi bir şekilde harekete geçmişti. Dilden dile dolaşan, otelin işletmesi ve geleceğe bakışı ile ilgili farklı düşüncelerin olduğu sektörü yakından tanıyanların malumuydu. Yıl boyunca onlarca etkinliğe ev sahipliği yapan, basın toplantılarından nişan ve düğün gibi organizasyonlara kadar İzmirlileri ağırlayan sembolik yapının kentimize otel olarak hizmet vermesi bu şehirde yaşayanlar olarak hepimizin ortak dileği. İzmir’in kongreler ve fuarlar kenti hedefine emin adımlarla yürümesi için şehir merkezindeki yatak kapasitesinin artırılması şart. Korona süreciyle birlikte her ne kadar yepyeni bir dönemin kapıları açılmış olsa da bir şehrin gelişmişliğinin değerlendirilmesinde başlıca kriterlerden biri o kentteki nitelikli yatak kapasitesinin olduğunu unutmamak şart. Son dönemde onlarca aile şirketi ve kentin tarihi belleğinde önemli bir yere sahip olan işletmelerini tek tek kaybeden İzmir’de Hilton Oteli’nin gelecekte kentimize turizm alanı olarak hizmet vermesi hepimizin ortak dileği. Umarım sektörün tüm paydaşları bir araya gelir ve bu konuda ciddi bir adım atılır.